İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/426 E. 2018/97 K. sayılı ilamı ile yağma suçundan verilen mahkumiyet ve beraat hükmüne karşı, katılan vekili ile sanık ve savunmanının CMK 272 ve müteakip maddeleri uyarınca İstinaf kanun yoluna başvurmaları üzerine; İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesince duruşma açılarak yapılan inceleme sonucu verilen 10.09.2018 günlü ve 2018/1603 E. 2018/1050 K. sayılı "Esastan red" kararına karşı, katılan vekili ile sanık savunmanı tarafından usulüne uygun olarak açılan temyiz davası üzerine, temyiz dilekçelerinde hukuka aykırı olduğu ileri sürülen hususlar ile re’sen incelenmesi gereken konular CMK"nın 288 ve 289. maddeleri kapsamında incelenip görüşüldü; I- Sanık hakkında 24.05.2016 ve 09.06.2016 tarihli yağma suçlarından kurulan mahkumiyet hükmünün incelemesinde; 15.04.2020 gün ve 13100 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinde yapılan değişikliğin, infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı görülmüştür. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; sanık ... hakkında kurulan hükmün usul ve mevzuata uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf isteminin esastan reddine dair verilen kararda hukuka aykırılık bulunmadığından, sanık ... savunmanının temyiz itirazlarının CMK"nin 302/1. maddesi gereğince reddiyle, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 2018/1603 E. 2018/1050 K. sayılı esastan red hükmünün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, II- Sanık hakkında 13.06.2016 ve 17.06.2016 tarihli yağma suçundan kurulan beraat hükmünün incelemesine gelince; Oluş ve dosya kapsamı ile mağdur ve tanık ...’in mahkemede açıklattırılan beyanlarına göre; tanık ...’in, arkadaşı olan sanığın daha önce olduğu gibi yine işyerine gelip sorun çıkarması üzerine sanıkla birlikte işyerinden ayrılarak kendi isteği ile işe geri dönmediği, sanığın tekrar işyerine gelip tanık ... ile Mersin-Adana taraflarına gidecekleri için paraya ihtiyacı olduğunu, 10.000-15.000 TL para vermesi gerektiğini söylediği, katılanın kabul etmemesi üzerine tanık ...’in kıdem ve ihbar tazminatı adı altında para ödemesi gerektiğini belirtip aksi halde kötü olacağını söyleyerek tehdit eden sanıktan kurtulmak isteyen katılanın, bu tehdidin etkisi altında kendi rızasıyla işten ayrılan tanık ...’in hesabına, 13.06.2016 tarihinde 2.402,61 TL, 17.06.2016 tarihinde de 4.000,00 TL gönderdiği, tanık ...’den zorla bankamatiğini alan sanığın bu parayı çekip tanık ...’e vermediği anlaşılmakla; yağma suçunun sübut bulduğu düşünülmeden delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmüş olduğundan, İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 15.03.2018 günlü, 2017/426 E. 2018/97 K. sayılı ilâmı ile bu kararın istinaf başvuru yoluyla incelenmesi üzerine verilen İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 10.09.2018 günlü, 2018/1603 E. 2018/1050 K. sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının 5271 sayılı CMK’nin 302/2. maddesi gereğince tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, CMK"nin 7165 sayılı Kanun ile değişik 304. maddesi gereğince, dosyanın İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesine; kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmesine, 09.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.