3. Hukuk Dairesi 2017/2080 E. , 2017/9266 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ve asli müdahil vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesinde taşınmazın satılamayacağına dair düzenleme bulunduğunu, davalının taşınmazı dava dışı 3. kişiye sattığını, taşınmaza 40.000,00 TL masraf yaptığını, kiralananda yıllık 100.000,00 TL kâr hedeflediklerini belirterek, sözleşmenin bu şekilde haksız feshi nedeniyle şimdilik 8.000,00 TL menfi ve müspet zararın tahsilini istemiş, bozma ilamı sonrasında 24.03.2015 tarihinde davasını ıslah ettiğini bildirerek talebini bilirkişi raporu doğrultusunda 41.250,-TL üzerinden davalının hissesine düşen tutar olan 10.312,50-TL olarak değiştirdiğini bildirmiştir.
Davalı vekili; davacının yeni malik tarafından tahliyeye zorlanmadığını, müvekkilinin tapuda hissesinin ¼ olduğunu, davanın tüm hissedarlara yöneltilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün davacı, davalı ve asli müdahil tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 08.05.2014 tarih ve 2013-11555 E.-2014/5966 K. sayılı ilamı ile; ‘’davacı vekilinin ve davaya müdahale talebi reddedilen Milayim Çinkılıç vekilinin tüm, davalı vekilinin ise sair temyiz itirazları reddedilerek, davalının faydalı ve zorunlu masraf alacağına ve ıslaha ilişkin temyiz itirazları yönünden; davalının hissesine düşen miktara hükmedilmesi gerektiği ayrıca usulüne uygun ıslah bulunmadığından davacının mevcut talebine göre bir karar verilmesi gerektiği’’ gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacının yaptığı masraflar yönünden davanın kabulü ile 8.000-TL tazminatın tahsili ile davacının kar kaybı talebinin reddine, asli müdahale isteyen vekilinin şartları oluşmayan taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm asli müdahil ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davaya müdahale talebi reddedilen Milayim Çinkılıç vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; davacı vekili dava dilekçesinde, taşınmaza 40.000,00 TL masraf yaptığını ve kiralananda yıllık 100.000,00 TL kâr hedeflediklerini, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle şimdilik 8.000,00 TL menfi ve müspet zararın tahsilini istemiş, Mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, kiralananda yapılan tadilatlar bedelinin 41.250,-TL belirlenmesi üzerine, davalı hissesine düşen ¼ oranında davalının sorumlu olacağı belirtilerek, davacının yaptığı masraflar yönünden davanın kabulü ile 8.000-TL tazminatın tahsiline, davacının kar kaybı talebinin ise reddine karar verilmiştir. Bu durumda davacı vekilinin faydalı ve zorunlu masraflar, kar kaybı ve maddi-manevi tazminat talebi ile birlikte toplam 8.000-TL alacağın tahsilini istediğini belirtmesi karşısında, Mahkemece hükmedilen 8.000 TL"nin taşınmaza yapılan faydalı masraf alacağını karşıladığı anlaşılmaktadır.
Hakim kanunda öngörülen istisnalar dışında iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamaz ise de, 6100 sayılı HMK’nun 31.maddesi uyarınca uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda maddi ve hukuki açıdan belirsiz veya çelişkili gördüğü hususlar hakkında taraflara açıklama yaptırabilir. Bu bakımdan davacının 8.000-TL olarak belirlediği alacağa ilişkin talebi HMK’nun 31.maddesi kapsamında açıklamaya muhtaç olup, mahkemece davacıya talep etmiş olduğu 8.000- TL alacak miktarının içerisindeki faydalı masraf, kar kaybı ve maddi-manevi tazminat alacağının miktarları kalem kalem açıklattırılarak, talep edilen faydalı masraf alacağının miktarı belirlendikten sonra davalının hissesine düşen kısma hükmetmek gerekirken, yazılı şekilde ayrı ayrı kalemlerden oluşan ve toplamda 8.000-TL olarak talep edilen alacağın tamamına hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asli müdahil vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, davalının temyiz itirazı bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün davalı yararına HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.