10. Hukuk Dairesi 2016/796 E. , 2016/3032 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, Alman rant sigortasına giriş tarihinin Türkiye"de sigortalılık başlangıcı olarak tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulmuş, ilamında belirtildiği şekilde davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemenin, davanın kabulüne dair ilk hükmü, davacının Alman rant sigortasına tabi hizmetlerinin tasfiye edilip edilmediği araştırılıp, tasfiye halinde davacının 6552 sayılı Yasa kapsamında Kurum tarafından çıkartılan 2014/27 sayılı genelge uyarınca, Kuruma müracaat etmesi yönünden bozulduğu, mahkemenin Dairemizin bozma ilamına uyduktan sonra yapılan yargılamada, davacı tarafa Kuruma 6552 sayılı Yasa kapsamında başvurması için süre verildiği, sonucu Kurumdan sorulduğunda, Kurumun tahsis şartları yönünden bir değerlendirme yaptığı cevabi yazısında davacının 30.12.1994 – 30.05.2015 tarihleri arasında 3281 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasına tabi hizmetinin bulunduğunun bildirilmesi ve Yargıtay 21 Hukuk Dairesinin 2014/5959 esas ve 2014/10485 sayılı ilamı esas alınıp, davacının Almanya"da 30.12.1994 tarihinden başlayan çalışmasının Türkiye"de ilk işe giriş tarihi olarak idari yolla tescil edildiğinden bahisle, dava konusuz kaldığından, dava konusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, Kurumun, 2014/27 sayılı genelgesinin 2.3 maddesi kapsamında eldeki davadan vazgeçme şartını arayıp aramadığı, buna göre eldeki dava yönünden Kurumun uyuşmazlığı devam ettirip ettirmediği, araştırılmamış, sonuçta mahkemece, bozma gereği yerine getirilmemiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamında da belirtildiği üzere, tasfiyeye uğramış hizmetlerin sosyal sigorta hukuku açısından geçerliliğini yitirmiş sayılması ve her iki ülke mevzuatına göre nazara alınabilecek bir sigortalılık süresi kalmayacağından Türkiye"de sigorta başlangıcı sayılmasının mümkün olamayacağı gözetilmeli, davacının 2014/27 sayılı genelge kapsamında bir müracaatının olmaması ve bu kapsamda davaya konu uyuşmazlığın Kurumca devam ettirilmesinin tespit edilmesi halinde, Türkiye"de sigortalılık başlangıcının 3201 sayılı Kanunun 5. maddesi kapsamında irdelenip, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma ile yazılı biçimde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
O hâlde; davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 10.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi