Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/777
Karar No: 2015/754

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/777 Esas 2015/754 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/777 E.  ,  2015/754 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı kişi vekili 21.09.2005 tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... İlçesi, ... Köyü, ... Tepesi Mevkiinde bulunan ve yaklaşık 12000,00 m² yüzölçümündeki taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını ve 1965 yılından bu yana vekil edeni tarafından aralıksız malik sıfatıyla kullandığını ileri sürerek, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının vekil edeni yararına oluştuğu iddiasıyla, tapusuz taşınmazın Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre vekil edeni adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, davanın kabulüne ve 30.10.2006 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 10020,60 m² yüzölçümündeki taşınmazın davacı ... adına tesciline karar verilmiş; davalılar Hazine ve ... Yönetiminin temyizi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 05.11.2007 tarih ve 2007/5086-6102 sayılı kararı ile hüküm bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [Taşınmazın kuzeyinden geçen ...-... yolunun Devlet Karayolu olup olmadığı ve tescil konusu taşınmazın içinden geçen “enerji nakil hattı” ile ilgili kamulaştırma yapılıp yapılmadığı hususu üzerinde durulmadığı, kuzey sınırdan geçen yol, Devlet Karayoluna ait ise ve taşınmazın içinden geçen enerji nakil hattı ile ilgili, TMK.nun 713/3. maddesi hükmü gözönünde tutularak, davanın ilgili idarelere yöneltilmesi, yargılamaya geldikleri takdirde savunma ve delillerinin tespiti ile kamulaştırma haritası ve belgeleri mevcutsa getirtilip dosya arasına konulması, uyuşmazlığın çözümünde dikkate alınması, yerel ve teknik bilirkişiler aracılığıyla mahallinde uygulanması, yolun Devlet karayolu olup olmadığı ve karayoluna bir tecavüz bulunup bulunmadığı hususunun belirlenmesi, ondan sonra uyuşmazlık hakkında hüküm kurulması gerektiği belirtilerek, anılan hüküm uyarınca taraf teşkili yapılmadan işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması kanuna aykırı olduğu]na değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve 30.10.2006 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 10020,60 m² yüzölçümündeki taşınmazın üzerinde bulunan direk alanının ... Elektrik Dağıtım A.Ş.’ye ait olduğu ve elektrik tellerinin geçmiş olduğu kısım üzerinde irtifak hakkı kurulmak suretiyle davacı ... adına tesciline karar verilmiş; davalılar Hazine, ... Yönetimi ve ... Elektrik Anonim Şirketinin temyizi üzerine, bu kez, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 06.04.2009 tarih ve 2009/3818-5913 sayılı kararı ile hüküm tekrar bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “1972 yılında yapılan ilk tesis kadastrosunda tapulaması yapılan komşu ve yakın komşu parsellere ait tapulama tutanak örnekleri ile varsa dayanağı tapu ve vergi kayıtları ilk oluştuğu günden itibaren tüm gittileri ile birlikte getirtilerek, mahallinde yapılan keşifte yerel bilirkişi yardımı ile uygulanmamış, dava konusu taşınmazların yönünü ne olarak okuduğu saptanmamış, uzman ... bilirkişiye usulüne uygun ... araştırması yaptırılmamış, taşınmazın eğimi şüpheye yer vermeyecek şekilde saptanmamış, 1980’li yıllara ait hava fotoğrafları incelettirilmemiş, keşifte taşınmazın konumu, toprak yapısı, üzerindeki bitki örtüsü ve çevre taşınmazlara göre arz ettiği özellikleri belirtir hâkimin gözlemi zabta yazılmamış, uzman ziraat mühendisi bilirkişiden; taşınmazın niteliği hususundaki, komşu parsellerin toprak yapısı da mukayese edilmek suretiyle, taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış, taşınmazın fotoğrafları çektirilerek rapora eklenmemiş, kabule göre de davacı tarafın kabulü olduğu halde pilon yerleri hakkında tescil kararı verilmemiş, hangi bölümde irtifak hakkı tesis edildiği hükümde gösterilmediği belirtilerek, usulüne uygun bir şekilde ... ve zilyetlik araştırması yapılarak, kabul doğrultusunda pilon yerleri hakkında tescil ve enerji nakil hattının geçtiği bölüm belirtilmek suretiyle irtifak hakkı tesisi konusunda tapuda işlem yapılabilecek şekilde, toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve 17.12.2010 tarihli bilirkişi heyet raporuna ekli krokide taralı olarak gösterilen 10020,60 m² yüzölçümündeki taşınmazın ve taşınmaz içinde bulunan 10,93 m² yüzölçümündeki bir adet pilon yeri için mülkiyet hakkı, yine 10020,60 m² yüzölçümündeki taşınmaz üzerinden geçen enerji hattının altına isabet eden 1177,82 m² yüzölçümündeki bölüme daimi irtifak hakkı ... Genel Müdürlüğüne ait olmak üzere 10020,60 m² yüzölçümündeki taşınmazın davacı ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar ... Yönetimi temsilcisi ile Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil davasıdır.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 10.04.1968 tarihinde ilan edilerek kesinleşen ... kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra, 26.04.1991 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi ise, 1970-1971 yıllarında yapılmış ve sonuçları 11.03.1972 - 11.04.1972 tarihleri arasında ilan edilmiş ve kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen, bozma kararının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; 06.04.2009 tarih ve 2009/3818-5913 sayılı bozma kararında “…M.K.’nun 713. maddesine dayanılarak açılan davalarda dava tarihinden, kadastro tespitine itiraz davalarında ise tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları…” getirtilerek incelenmesi istenmesine rağmen mahkemece dava tarihinden 15 - 20 yıl önceki tarihleri ait hava fotoğrafı ve memleket haritaları getirtip incelenmemiştir. Dairenin iade kararıyla dosyaya getirtilen 1986 yılı hava fotoğrafında ise davaya konu yer bilirkişilerce imar-ihya görmemiş çalılık alanda gösterilmiştir.
    Dava konusu taşınmaz 1970-1972 yıllarında yapılan genel arazi kadastrosunda çalılık niteliğiyle tespit dışı bırakılan bir yerdir. Çalılık bir yer TMK.nun 715. maddesi hükmü uyarınca Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdendir. Böyle bir yer eski tarihli resmi belgelerde de Çalılık niteliğinde ise; eğiminin % 12’den düşük olması ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesinde belirtilen koşullar altında para ve emek sarfedilmek suretiyle kültür arazisi haline getirilmesi ve bu olgunun tamamlandığı tarihten itibaren 20 yıldan fazla süre ile koşullarına uygun olarak tasarruf edilmiş olması halinde kazanılabilir.
    Bir yerin kazanmayı sağlayan zilyetlikle edinilebilmesi için o taşınmaz üzerinde aralıksız, çekişmesiz ve ekonomik amaca uygun bir biçimde malik sıfatıyla zilyetliğinin sürdürülmesi ve 20 yıllık kazanma süresinin dolmuş bulunması gerekir. Bu tür uyuşmazlıklarda taşınmazın niteliği, üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıç ve sürecinin takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında gerçeğin bir resmi olan hava fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ile dava tarihinden ya da kadastro tesbit tarihinden 15 - 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi gerekir. Ne var ki, somut olayda mahkemece, bozma kararında ayrıntılı olarak belirtilmesine rağmen anlatılan biçimde bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır.
    Hal böyle olunca, sağlıklı bir yargıya ulaşmak için, dava konusu taşınmazı gösterir fen bilirkişi krokisi ve raporu eklenerek, taşınmazın tapulu yerlerden olup olmadığı Tapu Müdürlüğünden sorulduktan sonra, dava konusu taşınmazı ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile davanın açıldığı 16/09/2005 tarihinden 10-20-25 yıl öncesine ait (1980, 1985 ve 1995’li yıllara ait yok ise 1996 yılına ait) hava fotoğrafları ile bu hava fotoğraflarına dayanılarak üretilen memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, yerel ve önceki bilirkişiler dışında ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan iki ziraat mühendisi, bir Harita-Kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile iki ... mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yapılacak keşifte, getirtilen belgeler dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazların niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlayıp tamamlandığı stereoskopik hava fotoğrafları ve bu hava fotoğraflarından üretilen memleket haritaları incelenerek belirlenmeye çalışılmalı ve taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı ve taşınmazın bu hava fotoğrafları ve memleket haritalarındaki niteliği ve davacının davaya konu yaptığı yerin o yıllarda ziraat alanı olarak kullanılıp kullanılmadığı hususunda ... ve jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisinden ayrıntılı rapor alınmalı, şayet davaya konu yerin Dairenin 23/09/2013 gün ve 2013/6928 – 8245 sayılı iade kararıyla ... bilirkişi Sabahattin Yıldız ve harita bilirkişi Barış Sorgal’dan alınan 22/01/2015 günlü ek rapor ekinde yer alan 1996 yılı hava fotoğrafında olduğu gibi çalılık alanda kaldığı tespit edilirse, imar ve ihyanın en erken tamamlanma tarihi ile davanın açıldığı 16/09/2005 tarihi arasında 20 yıllık sürenin dolmadığı gözetilmeli, ziraatçı bilirkişi kurulu aracılığıyla davacının davaya konu yaptığı yerin değişik yerlerinden yeterli derinlikten toprak örnekleri alınıp incelenerek davaya konu taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği ile taşınmaz imar ve ihyaya konu olmuş ise öncesinin niteliği, imar ve ihya varsa imar ve ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, yani bir başka anlatımla arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığı, zilyetliğin hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususlarında yine ziraat mühendisi kurulundan ayrıntılı rapor alınmalı, yine zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında yerel bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı ve ayrıntılı beyanları alınmalı ve yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile hava fotoğrafı, memleket haritası ve uzman bilirkişi raporları gözönünde tutularak denetlenmeli, jeodezi ve fotogrametri uzmanı harita mühendisi bilirkişiye komşu parsellerin dayanağı kayıtların çekişmeli taşınmaz yönünü ne okuduğunu belirtir keşfi denetlemeye imkân veren kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar Hazine ile ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 19/02/2015 günü oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi