Taraflar arasında görülen davada; 
Davacı Hazine, 244 ada 24 sayılı parseldeki davalılar adına intikal suretiyle tescil edilen payların yolsuz bulunduğunu, adı geçenlerin kök murisinin mirasının tamamının verasetin iptali davaları sonucunda Hazineye ait olduğunun saptandığını ileri sürerek, tapu iptali-tescil istemiştir.
Davalılar, Türk Medeni Kanununun 712.maddesindeki 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, intikal işlemlerinin, yapıldığı zamanki mevzuata uygun olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, Türk Medeni Kanununun 712.maddesi gereğince davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı Hazine tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. 
Dava, yolsuz tescil ve Hazinenin son mirasçı olduğu iddialarına dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyaya getirtilen çap kaydı incelendiğinde, çekişmeli 244 ada 24 sayılı parselin nev"i sütunundaki “Zemini Ş.. S.. M.. Vakfı” şerhinden, taşınmazın aslının vakıf olduğu görülmektedir.
Değinilen durum karşısında, eldeki davada Vakıflar İdaresinin vakıf mevzuatından kaynaklanan hukuki yararının bulunduğu ve anılan hususun mahkemece re"sen değerlendirilmesi gerekeceği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, davanın Vakıflar İdaresine ihbar edilmesi ve Vakıflar İdaresince bu konuda bir dava açılması halinde eldeki dava ile birleştirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, değinilen husus göz ardı edilerek yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.
Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 03.11.2010  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.