10. Hukuk Dairesi 2015/15442 E. , 2016/3016 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, yersiz sağlık giderlerinin tahsili için başlatılan icra takibine itiraz üzerine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı, istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Eldeki somut olayda; 1479 sigortalısı... ... sicil numaralı davalı ..."ın babası..."ın 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım ... sigortalısı olduğundan bahisle davalının babası ve annesinin kullandığı sağlık karnesinin yersiz duruma düştüğü, bu nedenle 01.03.2007 ile 31.10.2008 tarihleri arasında davalının anne ve babasına yapılan sağlık giderlerinin yersiz olduğundan bahisle,....1.İcra Müdürlüğü"nün 2009/7644 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan 3.294,93-TL asıl alacak, 537,69-TL faiz alacağı olmak üzere toplam 3.832,69-TL değerindeki icra takibine davalının itirazı üzerine, itirazın iptali, takibinde devamı ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiş, mahkemece asıl alacak kaleminin 3.294,93-TL olduğu, 438,38-TL faiz olmak üzere toplam 3.733,31-TL üzerinden takibin devamına karar verilmiştir.
1-)Davanın yasal dayanaklarından olan 1479 sayılı Kanun Ek 11’inci maddesi kapsamında sigortalı ve ilgilileri sağlık sigortası yardımlarından faydalandırmak için yasa koyucu tarafından ilk kez 05.11.1985 gün ve 3235 sayılı Kanun hükümleri ile düzenleme yapılmıştır. 3235 sayılı Kanunun 1’inci maddesi ile 1479 sayılı Kanuna eklenen Ek 11’inci maddesinde; sağlık sigortası yardımlarından; anılan Kanuna tabi sigortalılar ile eş ve bakmakla yükümlü oldukları çocukları, ana ve babalarının, yaşlılık ve malûllük aylığı almakta olanlar ile eş ve bakmakla yükümlü oldukları çocukları, ana ve babalarının, ölüm aylığı almakta olanların yararlanacağı belirtilmiş; söz konusu madde, 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Kanunun 37’nci maddesi ile değiştirilerek; bu Kanunun 24’üncü maddesine göre sigortalı olanlardan; sigortalılığı devam edenler ile eş ve bakmakla yükümlü oldukları çocukları, ana ve
babalarının, yaşlılık ve malûllük aylığı almakta olanlar ile eş ve bakmakla yükümlü oldukları çocukları, ana ve babalarının, ölüm aylığı alanların sağlık sigortası yardımlarından yararlanacakları hüküm altına alınmıştır. 15.02.2006 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5454 sayılı Kanunun 8’inci maddesi ile madde bir kez daha değişikliğe uğrayarak “Bu Kanun ile 2926 sayılı Kanuna göre;
a)Zorunlu sigortalı olanlar ile eş ve bakmakla yükümlü oldukları çocukları, ana ve babaları,
b)Yaşlılık ve malûllük aylığı bağlananlar ile eş ve bakmakla yükümlü oldukları çocukları, ana ve babaları,
c)Ölüm aylığı alanlar, sağlık sigortası yardımlarından yararlanırlar.
Birinci fıkranın (b) ve (c) bentlerine göre sağlık yardımlarından yararlananlar hakkında bu Kanunun geçici 7’nci maddesi hükümleri uygulanır. İsteğe bağlı sigortalı olarak aylık alanlar veya bunların hak sahipleri, talepleri halinde sağlık sigortasından yararlanabilirler.”şeklinde düzeleme yapılmıştır.
Yukarıda açıklanan bilgiler ışığında;
01.10.2008 tarihinden önce yapılan sağlık harcamaları yönünden davalının babası ..."ın 01.07.1995 tarihinden itibaren 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım ... sigortalısı olup, bu haliyle zorunlu sigortalı olduğundan, oğlu olan davalı üzerinden sağlık sigortasından yararlanamayacağı,
01.10.2008 tarihinden önce yapılan sağlık harcamaları yönünden davalının annesi ..."ın ise her hangi bir zorunlu sigortalılık kaydı bulunmadığından, oğlu olan davalı üzerinden 1479 sayılı Yasa"nın Ek 11. maddesi uyarınca sağlık sigortasından yararlanacağı, sabit olmakla mahkemece, bu hususu göz önünde bulundurulmaksızın, hüküm kurulması isabetsizdir.
2-)19.01.2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6385 sayılı Yasa"nın 12. maddesi ile 5510 sayılı Yasa"ya eklenen Geçici 45. maddede, “Bu Kanuna göre genel sağlık sigortalısı ya da bakmakla yükümlü olunan kişi kapsamına girmekle birlikte, asli olarak hak etmediği bir kapsamda sağlık hizmeti alanlara 31/01/2012 tarihine kadar verilen sağlık hizmetlerine ilişkin Kurumca tahakkuk ettirilmiş veya ettirilecek borçlar, varsa ilgililerin bu nedenle açtıkları davadan vazgeçmeleri halinde tahsil edilmez. Bu borçlara ilişkin açılmış olan dava ve icra takiplerinden Kurumca vazgeçilir.” hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükmün gerekçesinde ise, 5510 sayılı Kanuna göre, vatandaşların genel sağlık sigortası kapsamına alınmasına ilişkin işlemlerin 2012 yılı Ocak ayı itibarıyla tamamlanması nedeni ile, bu tarihe kadar yaşanan geçiş sürecinde, tabi olduğu genel sağlık sigortası statüsünün aradığı şartlarla sağlık yardımı alması gerekirken, Kanunun diğer statülerine göre ya da bakmakla yükümlü olunan kişi statüsünde hak etmediği halde sağlık yardımı yapılanlara ilişkin sağlık giderlerinin ilgililerden tahsil edilmemesi ve bu suretle oluşacak mağduriyetlerin önlenmesinin amaçlandığı belirtilmiştir.
Yukarıdaki bilgiler ışığı altında 01.10.2008 sonrası davalının anne ve babası tarafından yapılan sağlık harcamaları 5510 sayılı Kanunun Geçici 45. maddesi uyarınca talep edilemeyeceğinden, mahkemece 01.10.2008 ile 31.10.2008 tarihleri arasında yapılan sağlık harcamaları yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın reddedilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı ve davalı vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği durumunda davalıya geri verilmesine, 10.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.