MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, iftira
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
I-Sanık ... hakkında adliye lojmanından hırsızlık suçu nedeniyle kurulan hükmün temyiz incelemesinde,
Suç tarihi itibariyle kasıtlı suçtan mahkumiyeti bulunan sanık hakkında CMK"nın 231. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığı kabul edilerek yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Kasten işlemiş olduğu suç nedeniyle hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması ile ayrıca T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk nedeniyle; "TCK"nın 53.
maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların" hüküm fıkrasından çıkartılması ile yerine "TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına" cümlelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında müşteki ..."a yönelik konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
TCK"nın 31/2. maddesi kapsamında bulunan suça sürüklenen çocuğun, 07.12.2005 günü geceleyin saat 03.00 sıralarında, müşteki ..."ın ikametine, dosya kapsamı itibariyle aksine bir delil bulunmadığından tek başına girerek bir paket sigara ve çakmak çalması şeklinde gerçekleşen eylemine uyan TCK"nın 116/4 ve 31/2. maddelerinde yazılı bulunan atılı suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre; aynı Yasa"nın 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 6 yıllık uzamış zamanaşımı süresinin suç tarihi olan 07.12.2005 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
III-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında müşteki ..."a yönelik hırsızlık suçu ve adliye lojmanına yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçları ile sanık ... hakkında adliye lojmanına yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçu ve sanık ... hakkında iftira suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
TCK"nın 31/2. maddesi kapsamında olan suça sürüklenen çocuk ..."ın, adliye lojmanına yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçunu, olay günü gece saat 04.00 sıralarında sanık ... ile birlikte işlediğinin anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan TCK"nın 66/1-d ve 67/4., 31/2. maddelerinde öngörülen 11 yıl 3 aylık uzamış zamanaşımı süresinin suç tarihi olan 07.12.2005 gününden inceleme tarihine kadar henüz geçmediği görülmekle, zamanaşımı nedeniyle düşme talep eden tebliğnamedeki düşünce ile suça sürüklenen çocuk ... ile sanık ..."nin adliye lojmanı bahçesinde yakalanmaları üzerine, çevrede yapılan araştırmada yakın bir yerde park halinde olan ve içinde sanık ..."in de bulunduğu araçta şüphe üzerine arama yapıldığı sırada, olayın gelişimi de dikkate alındığında sonradan suça sürüklenen çocuk ..."ın abisi olduğu anlaşılan sanık ..."in kendisi hakkında soruşturma yapılmasını engellemek amacıyla Şahin Babacan isimli kişi adına düzenlenmiş nüfus cüzdanını ibraz etmesi şeklinde gerçekleşen eyleminde, iftira suçunun yasal unsurları itibariyle oluşmadığından bahisle bozma talep eden düşünceye de iştirak edilmemiştir.
1-Suç tarihinde TCK"nın 31/2. maddesi kapsamında bulunan suça sürüklenen çocuk ..."ın işlediği suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu hususta davranışlarını yönlendirme yeteneğinin bulunup bulunmadığına dair adli rapor aldırılmaması ile suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu, mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği taktirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-İddianamedeki sevk maddeleri ve nitelendirmeye göre; sanık ... hakkında adliye lojmanına yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçundan dava açılmadığı halde ek savunma ile dava konusu dışına çıkılarak, yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 225/1. maddesine aykırı davranılması,
3-Sanık ..."ın, şüphe üzerine yakalanmasını müteakip, Şahin Babacan adına düzenlenmiş sahte kimliği ibraz etmesi nedeniyle TCK"nın 204/1. maddesinde yazılı bulunan suçtan cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, bilirkişi incelemesi ile kimlik üzerinde bulunan sanık ..."e ait resmin sonradan yapıştırılmış olduğunun, bu haliyle kimliğin iğfal kabiliyetinin olmadığının bildirildiği anlaşılmakla; Şahin Babacan isimli kişinin gerçekte var olup olmadığının araştırılması ile böyle bir şahsın varlığının tespiti halinde sanığın eyleminin iftira suçunu oluşturacağı, aksi halde sanığın eyleminin yalan beyanda bulunma suçu kapsamında kalacağı dikkate alınarak; sanık ... hakkında, sahtecilik suçundan beraat kararı verilmesi ile yapılacak araştırma sonucu sanık hakkında iftira ya da yalan beyanda bulunma suçlarından ihbar ile yetinilmesi gerekirken, iddianamedeki sevk maddeleri ve nitelendirmeye göre sanık hakkında iftira suçundan dava açılmadığı halde ek savunma ile dava konusu dışına çıkılarak, yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 225/1. maddesine aykırı davranılması,
Kabule göre de,
4-Sanık ..."ın, gerçek kimliğinin ne şekilde açığa çıktığının araştırılarak, sanık hakkında TCK"nın 269. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
5-Suça sürüklenen çocuk ... ve sanık ... hakkında adliye lojmanına yönelik konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükümlerde TCK"nın 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin dikkate alınmaması,
6-Kasten işlemiş oldukları suçlar nedeniyle hapis cezalarıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanıklar ... ve ..."ın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm oldukları hapis cezalarından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması ile ayrıca T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... ile sanıklar ... ve ... müdafiilerinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, suça sürüklenen çocuk ... hakkında sair yönleri incelenmeksizin, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, ceza süresi bakımından 5320 sayılı Yasa"nın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 Sayılı CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuk ve sanıkların kazanılmış haklarının gözetilmesine, 07.06.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.