Esas No: 2014/8391
Karar No: 2015/733
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/8391 Esas 2015/733 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine ve davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine, 06.02.2007 günlü dava dilekçesiyle; hâlen tapuda davalı adına kayıtlı bulunan Kıralan Köyü 117 ada 47 ve 48 parsel sayılı taşınmazların bir kısmının 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uygulanarak ... sınırı dışına çıkarılan alanda kaldığını ve bu kısımların özel mülke konu olmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazların 2/B maddesi uygulanarak ... sınırı dışına çıkarılan kısımlarının tapusunun iptali hâlihazır vasfı ile Hazine adına tescili ve tapu kaydına 2/B şerhi verilmesi talebiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, taşınmaz tapularının iptaline, 117 ada 47 parselin (B) harfi ile gösterilen 6562 m2 ve 117 ada 48 parselin (B) harfi ile gösterilen 1875 m2 bölümlerinin 2/B madde kapsamında Hazine adına, 117 ada 47 parselin (C) harfi ile gösterilen 6063 m2 ve 117 ada 48 parselin (C) harfi ile gösterilen 5000 m2 bölümlerinin ... niteliği ile Hazine adına tesciline, parsellerin (A) harfli bölümlerinin ise, davalı ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ve davalı ... tarafından temyiz edilmekle dairece bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 16/10/2008 gün ve 2008/12669 E. - 13264 K. sayılı bozma kararında özetle; "Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; bir örneği dosyada yer alan tahdit haritasında 131 ve 153 nolu ... sınır noktalarını birleştiren hat ile karara dayanak alınan bilirkişi tarafından düzenlenen krokide, aynı noktaları birleştiren hat arasında açı, eğim, yön ve uzaklık bakımından benzerlik yoktur. Tahdit haritası ile kroki çelişkili olup, mahkemece bu yön üzerinde durularak çelişki giderilmemiştir. Tahdit haritası ile çelişen krokiye dayanılarak hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve ... Bakanlığı (... ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman ... yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde, bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan ... sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, ... kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet ... sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk ... kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazların ...
kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın ... sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk ... kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Bundan ayrı; çekişmeli taşınmazlar hakkında ... Yönetiminin davası olup olmadığının araştırılması, varsa bu dosya ile birleştirilip birlikte gönderilmesi gerekir.
Kabule göre de, tapu iptali ve tescil davalarında iptal edilmeyen bölümlerin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, kalan (A) harfli bölümlerin mükerrer kayıt olacak şekilde davalı ... adına tesciline karar verilmiş olması da yerinde değildir." denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyuduktan sonra, 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesi gereğince hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; davacı Hazine tarafından hüküm temyiz edilmekle, dairece ikinci kez bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 16/10/2008 gün ve 2008/12669 E. - 13264 K. sayılı bozma kararında özetle: "Değinilen yönler gözetilerek, davacı Hazine tarafından çekişmeli taşınmazın, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasında bulunulduğu ve bu tür iddiaları içeren davalarda, yargısal uygulamada istikrar kazandığı üzere, 10 yıllık hak düşürücü süre ile bağlı kalınmaksızın her zaman dava açılabileceği gibi, hak düşürücü sürenin geçtiği de ileri sürülemeyeceğinden, mahkemece bozma gerekleri yerine getirilerek toplanacak delillere göre bir karar verilmesi gerekirken, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır. " denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyuduktan sonra, davanın kısmen kabulüne, 117 ada 47 parsel sayılı taşınmazın, fen bilirkişisi raporunda (B) harfi ile belirtilen 6562 m2"sinin tapusunun iptali ile bu yerin birliğin son parsel numarasından gelen parsel numarası verilmek suretiyle tarla vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline ve beyanlar hanesine 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesine göre Hazine lehine ... sınırları dışına çıkartılan yerlerden olduğunun şerh düşülmesine, 117 ada 47 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi raporunda (C) harfi ile belirtilen 6063 m2"sinin tapusunun iptali ile bu yerin birliğin son parsel numarasından sonra gelen parsel numarası verilmek suretiyle ... vasfı ile Maliye Hazinesi adına tapuya tesciline, 117 ada 47 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile belirtilen 9375 m2"sine yönelik açılan davanın reddi ile aynı parsel numarası ile tapu maliki üzerinde bırakılmasına, 117 ada 48 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile belirtilen 21.464,40 m2"sinin tapusunun iptali ile bu yerin birliğin son parsel numarasından sonra gelen parsel numarası verilmek suretiyle ... vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline, 117 ada 48 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi raporunda (B) harfi ile belirtilen 1875 m2"sinin tapusunun iptali ile bu yerin birliğin son parsel numarasından gelen parsel numarası verilmek suretiyle tarla vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline ve tapunun beyanlar hanesine 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesine göre Hazine lehine ... sınırları dışına çıkartılan yerlerden olduğunun şerh düşülmesine, 117 ada 48 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi raporunda (C) harfi ile belirtilen 5000 m2 miktarındaki yerin tapusunun iptali ile bu yerin birliğin son parsel numarasından sonra gelen yeni bir parsel numarası verilmek suretiyle ... vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından 117 ada 47 parsel sayılı taşınmazın (A) harfli bölümüne ilişkin davanın reddedildiği, (C) harfli kısmın ... vasfı ile tesciline karar verildiği, 117 ada 48 parsel sayılı taşınmazın (A) ve (C) kısımlarının ... olarak tesciline karar verildiği, davanın kabulü ile tarla vasfı ile tescil kararı verilmesi gerektiği gerekçesi ve re"sen gözönüne alınacak nedenlerle ve davalı ... tarafından dava konusu yerin babasından kaldığı, tarım arazisi olarak kullanılageldiği gerekçesi ve re"sen gözönüne alınacak nedenlerle temyiz edilmekle dairece bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14/05/2013 gün ve 2013/1671 - 2013/5550 K. sayılı bozma kararında özetle; “Mahkemece, verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; 6831 sayılı ... Kanununun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. ve 2896 ve 3302 sayılı kanunlar ile değişik 2/B maddesi gereğince, nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına ... sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi, yeni ... alanlarının oluşturulması, nakline karar verilen Devlet ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köyler halkının yerleştirilmesi ve ... köylülerinin kalkındırılmasının desteklenmesi ile Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amacıyla düzenlenen, 19/04/2012 tarihli ve 6292 sayılı “... Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına ... Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun ”, 26/04/2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe girmiş ve aynı Kanunla 17/10/1983 tarihli ve 2924 sayılı ... Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun ile 16/02/1995 tarihli ve 4070 sayılı Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmış, 6831 sayılı Kanunun bazı maddelerinde de değişiklikler yapılmış, bu cümleden olarak, diğer bir çok hükmün yanı sıra, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına ... sınırları dışına çıkarılan alanlara ilişkin tapu kaydına konulan şerhlerin silinmesi, bu alanlar için Hazine tarafından dava açılmaması, açılan davalardan vazgeçilmesi ya da davaların durdurulması, tapusunun iptaline karar verilen taşınmazların tekrar tapu sahibine iadesi gibi konular düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerin, dava konusu taşınmazların niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisinin değerlendirilmesi için ve Hazinenin açtığı davanın çekişmeli 47 ve 48 parsellerin 2/B madde uygulaması ile Hazine adına çıkartılan bölümlerin tapusunun iptaline yönelik olması sonucunda, keşif ve bilirkişi incelemesi ile çekişmeli 47 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 6.562 m2"lik kısmının ve 48 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 1875 m2"lik kısmının 2/B madde uygulaması ile Hazine adına ... dışına çıkartılan yerler olduğu belirlenmiş olduğuna göre, bu bölümler dışında kalan yerlere ilişkin açılmış bir dava bulunmadığı halde, (B) harfi ile gösterilen 2/B bölümleri dışındaki, çekişmeli parsellerin (A) ve (C) bölümleri hakkında bir karar verilmemesi gerekirken, çekişmeli parsellerin (A) ve (C) bölümlerine ilişkin karar verilmiş olması da doğru görülmemiş ve yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.” değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu; davanın kısmen kabulü ile ... ilçesi Kıralan Köyü 117 ada 47 parsel sayılı taşınmazda ekli fen bilirkişisi raporunda (B) harfi ile belirtilen 6562 m2 miktarındaki yer ile, 117 ada 48 parsel sayılı taşınmazda ekli fen bilirkişisi raporunda (B) harfi ile belirtilen 1875 m2 miktarındaki yerin tapusunun iptali ile bu yerin birliğin son parsel numarasından sonra gelen yeni bir parsel numarası verilmek suretiyle tarla vasfı ile Maliye Hazinesi adına tapuya tesciline ve tapunun beyanlar hanesine 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine lehine ... sınırları dışına çıkartılan yerlerden olduğunun şerh düşülmesine, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından davanın reddedilen kısımlarına yönelik olarak ve davalı ... tarafından ise, davanın kabul edilen kısımlarına yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen ... kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına ... rejimi dışına çıkartılan taşınmazların tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 23/07/1993 - 23/08/1993 tarihleri arasında ilân edilen 3402 sayılı Kanuna esas olmak üzere 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen ... kadastrosu ve 2/B madde uygulaması ile arazi kadastrosu vardır.
1) Davalı Hazinenin temyiz itirazları bakımından;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman ... bilirkişi tarafından kesinleşmiş ... tahdit ve 2/B haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazların bilirkişi raporunda (B) harfi ile
gösterilen kısımlarının 2/B madde uygulaması ile Hazine adına ... sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu ve davacı Hazine tarafından davanın, taşınmazların 2/B maddesi kapsamında kalan kısımlarına yönelik olarak açılmış olduğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
2) Davalı ..."ın temyiz itirazları bakımından;
Mahkemece Yargıtay bozma ilâmına uyularak karar verilmesine rağmen bozma ilâmının gerekleri yerine getirilmemiştir. Dairemizin 14/05/2013 gün ve 2013/1671 - 2013/5550 K. sayılı bozma kararında; "6831 sayılı ... Kanununun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. ve 2896 ve 3302 sayılı kanunlar ile değişik 2/B maddesi gereğince, nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına ... sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi, yeni ... alanlarının oluşturulması, nakline karar verilen Devlet Ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köyler halkının yerleştirilmesi ve ... köylülerinin kalkındırılmasının desteklenmesi ile Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin usûl ve esasların belirlenmesi amacıyla düzenlenen, 19/04/2012 tarihli ve 6292 sayılı “... Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına ... Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun”, 26/04/2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe girmiş ve aynı Kanunla 17/10/1983 tarihli ve 2924 sayılı ... Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun ile 16/02/1995 tarihli ve 4070 sayılı Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmış, 6831 sayılı Kanunun bazı maddelerinde de değişiklikler yapılmış, bu cümleden olarak, diğer bir çok hükmün yanı sıra, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına ... sınırları dışına çıkarılan alanlara ilişkin tapu kaydına konulan şerhlerin silinmesi, bu alanlar için Hazine tarafından dava açılmaması, açılan davalardan vazgeçilmesi ya da davaların durdurulması, tapusunun iptaline karar verilen taşınmazların tekrar tapu sahibine iadesi gibi konular düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerin, dava konusu taşınmazların niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisinin değerlendirilmesi gereği"ne değinildiği halde mahkemece hüküm kurulurken 6292 sayılı Kanun değerlendirmesi yapılmamış, hükmün gerekçe kısmında da bu hususla ilgili bi açıklamaya yer verilmemiştir.
Bu sebeple; 26/04/2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe giren 6292 sayılı ... Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına ... Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun hükümlerinin somut olayda uygulanıp uygulanamayacağının değerlendirilmesi gerekir.
6292 sayılı Kanunun 7. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde:
"a) Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına ... sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır. Ancak, bu kararlardan infaz edilerek tapuda Hazine adına tescil edilen taşınmazlar ise, ilgilileri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde idareye başvurulması hâlinde, bedelsiz olarak önceki kayıt maliklerine veya kanunî mirasçılarına iade edilir."
"b) Özel kanunları gereğince Devlet tarafından kişilere satılan, dağıtılan, trampa edilen, bedelli veya bedelsiz olarak devredilen veya iskânen verilen ya da özelleştirme suretiyle satılanlar ile hisseleri devredilen özel hukuk tüzel kişileri adına kayıtlı olan, ancak, daha sonra Hazine adına ... sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi konulan taşınmazların tapu kayıtları geçerli kabul edilir, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar
sonucunda Hazine adına tescil edilenler ise, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde ilgilileri tarafından idareye başvurulması hâlinde önceki maliklerine veya kanunî ya da akdî haleflerine bedelsiz olarak iade edilir. Ancak, bu kişilerden taşınmazlarına karşılık daha önce yer verilenlere veya bedeli ödenenlere iade işlemi yapılmaz.” hükümlerine yer verilmiştir.
6292 sayılı Kanunun 6/1-3. maddelerine göre, 2/B alanlarında bulunan taşınmazlardaki 31.12.2011 tarihinden önce kullanıcısı ve/veya üzerindeki muhdesatın sahibi olarak gösterilen hak sahipliği belirlemesi, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce düzenlenmesi halinde hak sahibi kişilere, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra düzenlenmesi halinde ise güncelleme listelerinin tescil edildiği veya kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren sekiz ay içinde; aynı Kanunun 7/1-a-b maddelerinde de kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre infaz edilerek tapuda Hazine adına tescil edilen taşınmazlar bakımından, ilgilileri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde idareye başvuru hakkı tanınmıştır. Bu düzenlemelerden başka nitelik yitirdiği gerekçesiyle Hazine adına ... sınırı dışına çıkarılan taşınmazlara ilişkin olarak hak sahibi veya ilgililerine herhangi bir yükümlülük yüklenmemiştir. Mevcut ve devam eden davalar bakımından ise, çekişmeli taşınmazların, 7/1-a maddesi kapsamında yani tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulmuş ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan bulunması halinde bedel alınmaksızın; 7/1-b maddesi kapsamında yani Özel kanunları gereğince Devlet tarafından kişilere satılan, dağıtılan, trampa edilen, bedelli veya bedelsiz olarak devredilen veya iskânen verilen ya da özelleştirme suretiyle satılanlar ile hisseleri devredilen özel hukuk tüzel kişileri adına kayıtlı olan taşınmazlardan bulunması halinde, bunların tapu kayıtlarının geçerli kabul edileceği, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmayacağı, açılan davalardan vazgeçileceği âmir hüküm olarak düzenlenmiştir.
Somut olayda, mahkemece, yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazların bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen kısımlarının, 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi uyarınca Hazine adına ... sınırları dışına çıkartılan yerlerden ve halen davalı adına tapu sicilinde kayıtlı olduğu, tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulduğu anlaşıldığına göre, 6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesi uyarınca dava konusu taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edileceği ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescillerinin aynen devam edeceği, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmayacağı, açılan davalardan vazgeçileceğine ilişkin âmir kanun hükmünün re"sen gözetilmesi gerektiği Kanun maddesinde düzenlendiği şekliyle, açılan davalardan vazgeçilmesinin kanunun emredici hükmü gereği olduğu, davacı Hazinenin vazgeçmesinin H.M.K."nun 307. maddesinde düzenlenen; “davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi” olarak tanımlanan davadan feragat niteliğindeki bir vazgeçme olmadığı, kanundan kaynaklanan ve davalının rıza ve muvafakatının da aranmadığı kendine özgü (davanın geri alınması niteliğinde) bir vazgeçme olduğu gözetilerek, "davacı Hazinenin 6292 sayılı Kanun uyarınca davasından vazgeçmiş sayılmasına" karar verilmesi gerektiğinden, davanın kısmen kabulü yönündeki hüküm, 6292 sayılı Kanun hükümleri açısından usûl ve kanuna aykırı olup bozmayı gerekmiştir.
Ayrıca, 6292 sayılı Kanun gereğince sonuçlandırılan bu tür davalarda yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılması, taraflar leh ve aleyhine vekâlet ücreti takdir edilmemesi gerektiği de nazara alınmalıdır.
SONUÇ:1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı Hazinenin temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) İkinci bentte açıklanan nedenlerle; davalı ..."ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 19/02/2015 günü oy birliği ile karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.