Taksirle öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/10294 Esas 2016/9537 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 05/06/2014
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/1, 22/3, 62. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık müdafinin duruşmalı inceleme isteminin, hükmedilen cezanın on yıl hapis cezasından aşağı olması nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 318 ve 5271 sayılı CMK"nın 299. maddeleri gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-) Olaydan sonra yapılan ölçümde 1.43 promil alkollü olduğu tespit edilen sanığın idaresindeki otomobil ile meskun mahal dışında bulunan çift yönlü yolda seyrederek olay yerine geldiğinde, sağındaki bankete taşan aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek kaplamanın solundan yol dışı kalıp şarampole yuvarlanması ve burada aracın sağ arka yan kısımları ile tümseğe çarpması neticesi gidiş istikametinin tersine dönmesi sonucu arka koltukta yolcu olarak bulunan ..."ın aracın sol kapısı yakınında ölü olarak bulunduğu olay nedeni ile düzenlenen, Denizli Adli Tıp Şube Müdürlüğünde görev yapan doktor ....."ın hazır bulunduğu ölü muayene ve otopsi tutanağında, olaydan 15 saat kadar sonra alınan kandan 1.64 promil alkollü olduğu tespit edilen ölenin “ eski geçirilmiş miyokart enfarktüsü zemininde yeni geçirilmiş miyokart enfarktüsü nedeniyle gelişen sol kalp yetmezliği ve akut akciğer ödemi nedeniyle öldüğü, otopsi esnasında şahsın direkt ölümüne neden olabilecek herhangi bir travmatik yada toksikolojik etkene dair bulguya rastlanmadığı, trafik kazasının yol açtığı fiziksel ve yoğun emosyonel stresin direkt yada indirekt etki ile akut miyokart enfarktüsüne ve dolayısıyla şahsın ölümüne neden olabileceğinin kabulünün gerektiği” belirtilmiş olup, sanık ve tanık ....."ın ölenin en son alkol aldıkları restauranta kendileri ile gelmediğini ve araçta uyuduğunu belirtmiş olmaları ve dosya arasında bulunan 29.10.2011 tarihli görüntü izleme tutanağının bu beyanları doğrulaması ve özellikle ölü muayene ve otopsi işlemi sırasında şahsın direkt ölümüne neden olabilecek herhangi bir travmatik yada toksikolojik etkene dair bulguya rastlanılmaması karşısında, ölenin olay saatinde alkol incelenmesi için kanının alınmadığı, zarara kadar geçen süre gözetilerek alkol miktarının ölüme etkisi, olay anındaki alkol oranı gözetildiğinde kazanın strese ve enfarktüse neden olup olmadığı, kişinin ölümünün trafik kazasından önce gerçekleşme ihtimalinin de bulunması nedeni ile meydana gelen trafik kazası ile ölüm olayı arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı hususunda şüphe oluştuğundan dosyanın Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu"na gönderilerek ölüm olayı ile trafik kazası arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı hususunda rapor alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2-) Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine tayin edilen vekalet ücretinin sanıktan tahsili ile katılan yerine Devlet Hazinesine ödenmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeblerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 06/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.