11. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/18541 Karar No: 2014/20461 Karar Tarihi: 29.12.2014
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2013/18541 Esas 2014/20461 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2013/18541 E. , 2014/20461 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 04/04/2013 tarih ve 2011/508-2013/215 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili bankanın yönetim kurulu üyeleri olan davalıların dava dışı ... Tarım Ürünleri San. ve Tic. A.Ş.’ne bankacılık ilke ve teamüllerine aykırı olarak kredi açıp kullandırarak bankanın zararına sebebiyet verdiklerini, dava dışı şirket hakkında düzenlenen istihbarat raporlarının olumsuz olduğunu, kullandırılan kredinin teminatlarının yetersiz ve satış kabiliyetinin bulunmadığını, davalıların sorumluluklarının Cumhurbaşkan- lığı Devlet Denetleme Kurulu ve Başbakanlık Teftiş Kurulunca düzenlenen raporlarla da tespit edildiğini ileri sürerek, dava tarihi itibariyle 8.352.802.428.590.-TL alacağın davalılar- dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekilleri ayrı ayrı, zaman aşımı itirazında bulunarak, kredi teminatının kredi borcunu fazlasıyla karşıladığını, dava konusu kredinin açılmasında usule aykırılık olmadığını, banka mevzuatına ve bankacılık ilke ve teamüllerine aykırı olarak kredi açılmadığını savunarak davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, bozma sonrası yargılamada iddia, savunma, bilirkişi raporları ve dosya kapsamına göre, dava dışı firmaya yönetim kurulu olarak davalılar tarafından kullandırılan kredide bankacılık usul ve mevzuatına aykırı bir yön bulunmadığı, kredinin teminatı olarak alınan ipotek ve müştemilatlarının yeterli bulunduğu, kredi borçlusu firmanın borçlarını zamanında ödeyememesinde dünyada yaşanan global kriz ve buna bağlı olarak gelişen piyasa koşullarının etkili olduğu, davalıların kredi açarken takdir yetkilerini kötüye kullanmadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davacı taraf harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 29.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.