10. Hukuk Dairesi 2015/24181 E. , 2016/2990 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Dava, hak sahibi konumundaki davalıya yersiz olarak ödenen ölüm aylıklarının yasal faiziyle birlikte tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamda belirtildiği üzere davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hakkında verilen boşanma kararı 14.09.2006 tarihinde kesinleşen davalıya, yaşamını yitiren ve 506 sayılı Kanunun hükümlerine göre hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm (yetim) aylığının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davacı kurumca kesilerek, 17.10.2008-16.05.2012 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuku işlemi tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin 2. fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir. Burada eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun/durumunun tanımlanması, hukuki sınır ve çerçevesinin çizilip ortaya konulması önem arz etmektedir. Taraflar arasında hangi hukuki sebep ve maddi vakıaya dayanmış olursa olsun sona ermiş evlilik birliğinin hak ve yükümlülüklerinin sürdürüldüğü beraberlikler veya kesinleşmiş yargı kararına bağlı olarak gerçekleşmiş boşanmanın var olan/olası sonuçlarını ortadan kaldırıcı/giderici nitelikteki birliktelikler madde kapsamında değerlendirilmeli, ortak çocuk/çocuklar yönünden, boşanma kararına bağlanan veya bağlanmayan kişisel ilişkilerin yürütülmesini sağlamaya yönelik olarak, eşlerin belirli aralıklarda ve günlerde zorunlu şekilde bir araya gelmeleri durumunda ise kanun koyucunun bu türden ilişkinin varlığının gelir/aylık bağlanmaması veya kesilmesi nedeni olarak öngörmediği kabul edilmeli, boşanılan eşle kurulan/yürütülen ilişkinin, eylemli olarak birlikte yaşama kavramı kapsamında yer alıp almadığı dikkatlice irdelenerek saptama yapılmalıdır.
Somut olayda; davalı ve eşinin 14.09.2006 tarihinde boşandıktan sonra, 30.03.2012 tarihinde yeniden evlendikleri; 25.05.2012 tarihli Sosyal Güvenlik denetmeninin hazırlamış olduğu rapor kapsamında imzalı beyanı alınan ...... Mahallesi Muhtarı, davalı ve eşini 15 yıldır tanıdığını, ayrıldıklarını duymadığını, birlikte ikamet ettiklerini ve aynı adresteki bakkaliye dükkanını işlettiklerini bildirdiği, mahkeme huzurunda alınan yeminli beyanında da rapor kapsamında alınan beyanı ile aynı yönde beyanda bulunduğu, yine kamu tanığı sıfatıyla huzurda yeminli dinlenen ......, davalının boşandığından haberi olmadığını ve muhtar ile aynı yönde davalı ve eşinin birlikte dükkan işlettiklerini beyan ettiği dikkate alındığında; Mahkemenin davanın reddine ilişkin değerlendirmesi, aksi sabit oluncaya kadar geçerli rapor ve tarafsız tanıklar karşısında, tespit edilen yukarıdaki hususlar ile örtüşmemektedir.
Mahkemece yapılacak iş; artık davacı ile boşandığı eşinin fiilen birlikteliklerini sürdürdükleri yolunda bilgi ve belgeler bulunduğunun kabulü ile, Kurum tarafından tanzim olunan denetim raporunun aksi ispat oluncaya değin geçerli belgelerden olduğu gözetilmek suretiyle; davalının boşanma ilamı celp edilmeli ve ilamda yazılı taraf adresleri, davalı kadın ve müşterek çocuklar için maddi yönde talep, nafaka istemi bulunup bulunmadığı, davalının ekonomik durumu itibariyle irdelenmeli; davalı ve eşinin boşanma tarihinden itibaren adres geri izleme belgeleri, adres değişikliklerinin tarihleri ile birlikte ilgili nüfus müdürlüklerinden celp edilmeli, davalının eşinin de yine dava konusu dönem itibariyle bankalara, GSM operatörlerine, telefon, su, elektrik abonelik adreslerine yönelik araştırma yapılarak elde edilecek sonuç davalı ve eşinin kayıtlı adresleri yönünden irdelenmeli; davalı kadının boşandıkları dönem içerisinde ayda 15 gün ....."te ikamet eden kardeşi ......"in yanında kaldığına ilişkin tanzim olunan kolluk tutanağı dikkate alınarak, içeriğine yönelik bu kez ....."de kaim kolluk marifetiyle araştırma yapılarak fiilen kardeşinin yanında kalıp kalmadığı, hangi sürelerde hangi adreste kaldığı ve denetim raporunun düzenlendiği adres itibariyle davalı ile eşinin bakkal dükkanı işletip işletmedikleri açıkça tespit edilmeli; davalının eşinin adres bilgilerinin de dosya arasına alınmasının ardından yine davalı ve eşinin kayıtlı adresleri yönünden ayrı ayrı bu kez geniş kapsamlı, titizlikle ve bilgi edinilen şahısların isim yada sıfatları da tutanağa eklenmek suretiyle yeniden Kolluk araştırması yapılmalı, beyan edilen adreslerde dava konusu dönemde fiilen oturup oturmadıkları, birlikte yaşayıp yaşamadıkları araştırılmalı; dava konusu dönemde davalı ve eşinin, her ikisinin de ayrı ayrı beyan ettikleri adreslerde görev yapan diğer beyanı alınmayan mahalle muhtar ve azalarının kanaat edinmeye yetecek sayıda tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı, çelişki oluşursa giderilmeye çalışılmalı; medula sisteminde davalı ve eşinin kayıtları araştırılmalı, böylece “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.