19. Ceza Dairesi Esas No: 2016/10932 Karar No: 2018/2916 Karar Tarihi: 15.03.2018
2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/10932 Esas 2018/2916 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2016/10932 E. , 2018/2916 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Anayasa"nın 36. maddesi ilkesi nazara alındığında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6. maddesinde belirtilen adil yargılanma hakkı ilkesi nazar alınarak ticareti terk suçlarında duruşma davetiyesinin ya da mahkeme kararının terk ettiği ileri sürülen adresine Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre yapılan tebligat geçersiz olup, bu durum savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur. Bu sebeple borçlu şirket yetkilisi olan sanığa Tebligat Kanunu"nda 11/01/2011 tarih ve 6099 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler de dikkate alınmak suretiyle, tespit edilecek adresine yeniden usulüne uygun duruşma davetiyesinin tebliğini müteakip yargılamaya devam edilmesi gerekirken, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi, Kabule göre de; 1-02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile" ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin aynı Kanun"un 337/a maddesinde düzenlenen suç yönünden uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekişmeyi bir uzlaştırmacının girişimiyle kısa zamanda tarafların özgür iradeleriyle ve adli merciler daha fazla meşgul edilmeden sonuçlandırmayı amaçlayan uzlaşmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması ve İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmaması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK"nın 253, 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu, 2- Sanık hakkında kasıtlı suçtan mahkumiyetin kanuni sonucu olan 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasında yazılı hak yoksunluğunun uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 15/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.