16. Hukuk Dairesi 2015/7686 E. , 2015/4718 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 210 ada 1 parsel sayılı 1.899,61 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ... adına, 211 ada 1 parsel sayılı 2.268,05 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ... adına, 213 ada 1 parsel sayılı 3.296,70 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ... adına, 213 ada 2 parsel sayılı 7.310,70 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ... adına, 214 ada 15 parsel sayılı 613,15 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ... adına ve 214 ada 16 parsel sayılı 22.339,04 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise ... adına ayrı ayrı tapu kaydı, bağış, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit edilmiştir. Davacı Hazine, tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 210 ada 1, 211 ada 1, 213 ada 1, 2, 214 ada 15 ve 16 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı Hazine"nin tutunduğu tapu kayıtlarının zemine uygulanması sonucu Hazine"ye ait 214 ada 12 parsel sayılı taşınmazın komşu olan davalı taşınmazlara herhangi bir sınır tecavüzünün olmadığı, çekişmeli taşınmazlar ile 214 ada 12 parsel sayılı taşınmazın sınırının telörgü çekilmek suretiyle konulduğu ve bu sınırın değişmediği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuşsa da yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli olmadığı gibi çekişmeli 210 ada 1, 213 ada 1 ve 2, 214 ada 15 ve 16 parsel sayılı taşınmazların tutanak asılları da dosya içerisinde yer almamaktadır. Kadastro dosyalarında tutanak aslının dosya içerisinde yer alması zorunludur. Bu durumda tutanak asılları getirtilerek eldeki dosya arasına alınmalıdır. Mahkemece bu yönde işlem yapılmadığı gibi davacı Hazine"nin tutunduğu 08.7.1975 tarih ve 1 sayı, 08.7.1975 tarih ve 2 sayı, 08.7.1975 tarih ve 3 sayı ve 15.07.1975 tarih ve 4 sayı tapu kayıtlarının dosya içindeki 28.01.2011 tarihli fen bilirkişi raporuna göre davacı Hazine"ye ait 214 ada 12 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığı belirtilmişse de ekindeki krokide bu tapu kayıtlarının ne şekilde 214 ada 12 parsel sayılı taşınmazı kapsadığı gösterilmediği gibi davacı Hazine"nin tutunduğu tapu kayıtlarının dayanak haritaları ile davalı ... adına tespit gören çekişmeli 214 ada 16 parsel sayılı taşınmaza revizyon gören ve tescil ilamı ile oluşan 25.03.1981 tarih ve 1 sayılı tapu kaydının dayanak haritaları da mahalline uygulanarak krokide gösterilmemiştir. Tarafların tutunduğu tapu kayıtları 3402 sayılı Kanun"un 20. maddesi gereğince uygulanmadan ve kapsamı belirlenmeden mevcut kadastro paftası çizilmek suretiyle bu pafta üzerinde çakıştırma yaptırılmadan ve keşfi takibe elverişli rapor ve kroki alınmadan hüküm kurulması isabetsiz olup doğru sonuca ulaşılabilmesi için; yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve uzman fen bilirkişi hazır olduğu halde mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte; davacı Hazine"nin tutunduğu tapu kayıtları ve ekleri krokiler ile davalı ..."ın tutunduğu ve ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 09.10.1980 tarih, 1980/86 Esas ve 1980/27 Karar sayılı ilamı ile oluşan tapu kaydının tescil krokisi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 20. maddesi hükmü uyarınca haritalarına göre belirlenmeli, haritaların uygulanabilir olmaması halinde sınırları tek tek okunmak suretiyle sınırlar mahalli bilirkişilerce zeminde tek tek göstertilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkânı sağlanmalı, tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadığı ve kapsamlarının neresi olduğu belirlenmeye çalışılmalı ve fen bilirkişisine keşfi izlemeye elverişli harita düzenlettirilmeli ve bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 24.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.