8. Hukuk Dairesi 2017/9042 E. , 2019/3693 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
KAYYIM : ...
DAVA TÜRÜ : Soybağının Reddi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, dava dilekçesinde; davacı ile davalı ..."nin 13/02/1997 tarihinde evlenip 25.01.2005 tarihinde boşandıklarını, davacının çocuğu olmadığı halde boşanma tarihinden sonra davacı oğlu olarak tescil edilen Arif"in soybağının reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davanın soybağının reddi olduğu, Türk Medeni Kanunu"nun 289. maddesinde soybağının reddi davalarında bir yıllık hak düşürücü süre öngörüldüğü, Koca, doğumu ve baba olmadığını veya ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkek ile cinsel ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl içinde davayı açmak zorunda olduğu, davacı tanıklarının davacının Arif"in kendi çocuğu olmadığını ne zaman öğrendiğine dair bir beyanda bulunmadıkları, davacının da bu durumu Nüfus Müdürlüğüne müracaatla öğrendiğini belirtmesi üzerine önce ilçe Nüfus Müdürlüğüne davacının müracaatının sorulduğu, gelen cevap üzerine aynı husus Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü"nden sorulmuş ve genel müdürlük yazı cevabında, 2015 yılı içerisinde davacı ..."e herhangi bir belge verildiğine ilişkin bilgiye rastlanmadığının ifade edildiği, davacının davasını bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açtığını ispatlayamadığı TMK. madde. 289/3 uyarınca varsa gecikme konusunda da haklı bir sebep ileri sürülmediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
Dava, Türk Medeni Kanunu"nun 286 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağının reddi istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu"nun madde 289- “Koca, davayı, doğumu ve baba olmadığını veya ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkek ile cinsel ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl, içinde açmak zorundadır.
Çocuk, ergin olduğu tarihten başlayarak en geç bir yıl içinde dava açmak zorundadır.
Gecikme haklı bir sebebe dayanıyorsa, bir yıllık süre bu sebebin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar.” hükmünü içermektedir. Davacı ... ile davalı ... 13.2.1997 tarihinde evlenmiş, 25.01.2005 tarihinde boşanmışlardır. Soybağının reddi istenen Arif 12.12.2003 doğumlu olup, anne ve babasının boşanmasından sonra 14.05.2008 tarihinde anne beyanı üzerine nüfusa tescil edilmiştir.
Davacı, boşanmadan 4-5 yıl önce ayrı yaşamaya başladıklarını, eşinin bir çocuğu olduğunu duymadığını, boşanma sırasında da sözedilmediğini, ancak kızı için gerekli bir evrak nedeni ile Nüfus Müdürlüğüne gittiğinde Arif"in nüfusuna kaydedilmiş olduğunu öğrendiğini bildirmiş, 23.02.2016 günlü celsede de, tarihini hatırlamadığını, geçen yıl Nüfus Müdürlüğüne gittiğini, durumu öğrenince de avukata giderek bu davanın açıldığını bildirmiştir. Dava 25.05.2015 tairihinde açılmıştır. Davacının yukardaki açıklamasına göre dava öğrenmeden itibaren 1 yıl içinde açılmıştır. Bunun aksini gösteren bir kanıt dosyada bulunmamaktadır. Her ne kadar Mahkemece, 2015 yılında davacıya bir belge verildiğine ilişkin bilgiye rastlanmadığının ifade edildiği bilgisi esas alınmış ise de, Nüfus Müdürlüğüne müracaat eden her kişinin muhakkak kayıtlara geçmiş bir belge alması gerektiği düşünülemeyeceğinden, davanın süresinde açıldığının kabulü ile işin esası incelenerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 04.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.