Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/10573 Esas 2016/9520 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/10573
Karar No: 2016/9520
Karar Tarihi: 06.06.2016

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/10573 Esas 2016/9520 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2015/10573 E.  ,  2016/9520 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile ... için 769,74 TL maddi, 2.000 TL manevi, davacı ... için 35,20 TL maddi, 300 TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacılara verilmesine


    Davacıların tazminat taleplerinin kısmen kabulüne ilişkin hükümler, davalı vekili ve davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1-Davalı Hazine vekilinin davacı ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp değerlendirildiğinde, hükmedilen manevi tazminatın hak ve nasafet ilkelerine uygun makul bir miktar olduğunun anlaşılması nedeniyle tebliğnamedeki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
    Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA,
    2-Davacı ... vekili ve davalı Hazine vekilinin davacı ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427. ve ek 4. maddelerindeki temyiz sınırı ve hükmolunan tazminat miktarına göre, hüküm davalı hazine yönünden kesin nitelikte ise de, dairemizce benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 26.02.2013 gün ve 2012/9-1384 esas, 2013/68 sayılı kararında da belirtildiği üzere, dava dilekçesinde talep edilen tazminat miktarının reddedilen bölümünün temyiz sınırının üzerinde olması ve davacı vekili tarafından bu bölümün temyiz edilmiş olmasına bağlı olarak, davalı Hazine vekiline hükmü temyiz etme hakkı vereceği ve bu kapsamda hükmün davalı Hazine yönünden de temyizi kabil hale geldiğinin anlaşılması nedeniyle, tebliğnamedeki davalı Hazine vekilinin temyiz talebinin reddini öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
    Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Dava dilekçesinde, gözaltı tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulmasına rağmen, davacı lehine hükmolunan maddi ve manevi tazminatlar için, 28.06.2010 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapmayı gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının (B-1) ve (B-2) bendlerinde davacı lehine hükmolunan maddi ve manevi tazminatların faize ilişkin kısmında yer alan ""28/06/2010"" ibaresi çıkartılıp yerine ""gözaltı tarihi olan 28/04/2010"" ibaresinin yazılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.