
Esas No: 2019/8892
Karar No: 2022/5647
Karar Tarihi: 26.04.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/8892 Esas 2022/5647 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2019/8892 E. , 2022/5647 K."İçtihat Metni"
Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Tebliğnamede; sanığın denetim süresi içinde işlediği iddia edilen suç “Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti” suçu olduğundan, kanundaki özel düzenlemede yer alan emredici hüküm nedeniyle, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu haricinde başka bir suçtan mahkûmiyet nedeniyle hükmün açıklanarak sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilmesi gerektiği belirtilmiş ise de sanığın denetim yükümlülüklerine aykırı davranması nedeni ile hükmün açıklandığı görülmekle tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
1- ... Ağır Ceza Mahkemesinin 10/02/2015 tarih, 2014/533 esas ve 2015/26 sayılı kararı ile sanık hakkında verilen 6545 sayılı Yasanın geçici 7/2. maddesi yollaması ile aynı yasanın 68. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesi gereğince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesi üzerine kararın infazına başlanılmış olduğu; ... Denetimli Serbestli Müdürlüğü'nün 06/03/2015 tarihli çağrı yazısının 26/03/2015 tarihinde tebliği ile sanığın kuruma 09/04/2015 tarihinde başvurduğu ve görüşmelere katıldığı görülmekle Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından "10 günlük yasal sürede başvurmama" nedeni ile dosyanın 04/05/2015 tarihinde kapatıldığı ve durumun ... Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilmesi ile Cumhuriyet savcılığı tarafından denetim dosyasının mahkemesine gönderilmesi üzerine mahkemece yargılamaya devam olunduğunun anlaşılması karşısında Denetimli Serbestlik Müdürlüğü evrakının getirtilerek oluşan çelişki giderilmeden sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi,
2- Kabule göre; suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan TCK'nın 191. maddesinde sanığa isnat edilen suç için temel ceza miktarının "bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası" olarak belirlendiği; hükümden sonra yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK'nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan "Basit Yargılama Usulü" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Asliye Ceza Mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir." şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanun'un geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan "01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz." şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19/08/2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 esas, 2020/33 sayılı iptal kararı ile, "...kovuşturma evresine geçilmiş..." ibaresinin, aynı bentte yer alan "... basit yargılama usulü..." yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanun'un 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; "mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir." şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK'nın 7. maddesi ile CMK'nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle sanığın hukuki durumunun, "Basit Yargılama Usulü" yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 26/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.