10. Hukuk Dairesi 2015/23702 E. , 2016/2977 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamda belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
1)5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8. maddesi hükmüne göre, İş Mahkemelerinden verilmiş bulunan nihai kararların 8 gün içinde temyiz olunması gerekir.
Somut olayda hüküm 19.10.2015 tarihinde temyiz eden davalı işveren vekilline yöntemince tebliğ edilmiş, 17.11.2015 tarihinde ise hüküm temyiz edilmiştir. Şu duruma göre davada 8 günlük yasal temyiz süresi geçtiğinden, 01.06.1990 gün ve 1989/.. E. 1990/.. K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı da göz önünde tutularak davalı işveren vekilinin temyiz dilekçesinin süre aşımı yönünden REDDİNE, karar verilmiştir.
2)Hükmü temyiz eden diğer, davacı ve davalı vekillerinin temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi ve 5510 sayılı Kanunun 86. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar, kamu düzeni ile ilgili olduğundan, özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
Somut olayda, davacının 10.08.2007-29.06.2009 tarihleri arasında davalı işveren bünyesinde muavin olarak sürekli ve kesintisiz olarak çalıştığının tespitini istediği davada, dosyaya ibraz edilen belgelerin incelenmesinde; davacının muavin olarak görev yaptığı davalı işverene ait otobüslerde kayıtlara geçen 25.08.2007 ve 29.06.2009 tarihleri arasında trafik kazaları meydana geldiği; davacının hizmet cetvelinin tetkikinde ise 12.10.2007-15.10.2007 tarihleri arasında dava dışı M.. Turizm adlı şirketten 4 gün ,18.10.2007-30.10.2007 tarihleri arasında dava dışı D.. Süpermarket adlı işyerinden 13 gün, son olarak 30.01.2009 - 19.02.2009 tarihleri arasında ise yine dava dışı A... Reklam şirketinden 21 gün Kuruma bildirim yapıldığı, davacı tarafça talep edilen dönem içerisinde yer alan iş bu çalışmalara ilişkin olarak aksi yönde açıklama yapılmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, tespit olunan kaza tarihleri esas alınarak, ayda 10 gün süre ile davalı işveren nezdinde, hizmet akdiyle çalıştığının kabulü, fazlaya ilişkin talebin ise reddi yönünde hüküm tesis edilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir; yukarıda değinilen bilgiler dahilinde, kendiliğinden araştırma yapılarak, davacının gösterdiği delillerle yetinilmeyerek, davacının çalışmasının gerçekliği, işin kapsam ve niteliğiyle süresinin belirlenebilmesi amacıyla, dinlenen bordro ve davacı tanığı beyanlarının dava konusu dönemde çalışma iddiasını aydınlatmaya yeterli olmadığının kabulü ile, re"sen seçilecek diğer dönem bordro tanıkları ile aynı çevrede işyeri olan işveren ya da bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişilere ulaşılmaya çalışılarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı, bunların bulunmaması yada hazır edilememeleri halinde komşu evlerde, işyerlerinde yaşayanlar yine kolluk araştırması ile tespit edilerek veyahut Kurumdan sorulmak suretiyle belirlenerek bilgi ve görgülerine başvurulmalı; sigortalının kayıtlarda gözükmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği ya da bildirim dışı kaldığı hususu ile davacıya ödemelerin nasıl yapıldığı, çalışma gün ve saatleri gereğince yeterince araştırılmalı; dinlenen tanık beyanları arasında çelişki oluşması halinde bu çelişki giderilmeli; böylece gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip, deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece, belirtilen maddi ve hukuki esaslar göz önünde tutulmadan eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Kabule göre de; hangi hukuki nedenler ve maddi vakıalara dayanılarak, davacının kabul edilen dönemde ayda 10 gün süre ile çalıştığının tespit edildiğinin, karar yerinde tartışılıp, açıklanmaması Anayasa’nın 141/3. maddesi ve ona koşut bir düzenleme içeren 6100 sayılı HMK’nun 297. maddelerine aykırılık teşkil etmekte olup ayrıca bozma nedenidir.
O hâlde, davacı ve davalı vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 10.03.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.