11. Hukuk Dairesi 2014/11310 E. , 2014/20443 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 02/04/2013 tarih ve 2012/98-2013/66 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “....” markasının tescili için 08.09.2000 tarihinde 2000/19000 sayı ile yapmış olduğu başvurunun davalı TPE tarafından 132025 ve 2000/16106 sayılı markalar nedeniyle 556 sayılı KHK’nın 7/1-b ve söz konusu ibarenin koruma markası kapsamında olması nedeniyle de KHK’nın 7/1-g maddesi kapsamında reddedildiğini, yine müvekkilinin 21.08.2000 tarihinde “....” ibaresi için 2000/17486 sayı ile yapmış olduğu marka başvurusunun da 116826, 106137, 152015, 99/004439 ve 99/7485 sayılı “....” markalarının varlığı nedeniyle KHK’nın 7/1-b ve g maddeleri kapsamında reddedildiğini, oysa redde mesnet gösterilen 132025 sayılı markanın müvekkiline ait olduğunu, 116826, 106137 ve 152015 sayılı markaların mahkeme kararıyla iptal edildiğini, esasen “....” markasının müvekkili adına birden fazla tescilli bulunduğunu, markaların tescilli olarak kullanıldığını ve bu kullanım sonucu ayırt edicilik sağladığını, “....” ibaresinin “....Projesinin” kısaltması olarak koruma altında bulunduğunu ancak davacı ürünleri ile bu proje konusunun farklı olduğunu, ayrıca müvekkili markasının tanınmış olduğunu ileri sürerek davalı TPE YİDK’nın 2003-M-633 sayılı kararlarının iptali ile müvekkili başvurularının kabulüne, davalı şirket adına tescilli 99/7485 sayılı markanın hükümsüzlüğüne, davalı şirket ticaret unvanındaki “....” ibaresinin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılamada iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca TPE tarafından verilen koruma belgesinin mutlak ret nedeni kapsamında dikkate alınması hususunun mahkemeyi bağlamayacağı, "...." ibaresinin davacı markası olarak tanınmış olması, tüketici nezdinde doğrudan ibarenin ....Projesi ve bu projeyi yürütmek üzere kurulan kamu idaresi ile doğrudan ya da dolaylı, ekonomik ya da ticari bir bağlantısı bulunduğu algısı ve riskini doğurmayacağı; 1999/3 sayılı koruma markasında "...." ibaresi yanında "baraj, güneş ve su" figürlerinin de yer alması karşısında tüketicinin davacı markaları ile koruma markasını karıştırması riskini ortadan kaldırmaya yeterli olduğu; KHK"nın 7/1-(b) bendinde belirlenen mutlak ret nedeninin de somut olayda
gerçekleşmediği gerekçesiyle davalı şirket ticaret unvanının terkini ve 99/7485 sayılı markanın hükümsüzlüğü ile ilgili bozma öncesi verilen karar kesinleştiğinden bu hususlarda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, YİDK kararlarının iptali istemi ile açılan davalar bakımından davanın kısmen kabulüne, 2000/19000 sayılı başvuru ile ilgili verilen YİDK 2003-M-632 sayılı kararının tümüyle iptaline, 2000/17486 sayılı başvuru ile ilgili olarak verilen YİDK’nın 2003-M-633 sayılı kararının başvuru kapsamındaki 42. sınıfta yer alan “güvenlik hizmetleri, bakım hizmetleri, evlilik bürosu hizmetleri, tercüme hizmetleri, sanat alanında hizmetler, falcılık hizmetleri, cenaze hizmetleri, hukuki hizmetler, gazetecilik hizmetleri, özel mektup yazma hizmetleri, video kayıt hizmetleri, yangın söndürme hizmetleri, satış makinesi kiralama hizmetleri, örgü makinelerinin kiralanması hizmetleri” hizmetleri dışında kalan tüm mal ve hizmetler bakımından kısmen iptaline, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı TPE vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı TPE vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı TPE vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davalı TPE"den temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 29.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.