Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/3197 Esas 2006/9849 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/3197
Karar No: 2006/9849
Karar Tarihi: 12.10.2006

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/3197 Esas 2006/9849 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/3197 E.  ,  2006/9849 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi     :  Mut Asliye Hukuk İş Mahkemesi
    Tarih               :  19.10.2005
    No                   : 37-508  

    Davacı,   SSK. bildirilmeyen prim edeme gün sayısı ve prime esas kazanç tutarlarına ilişkin geçmiş hizmet sürelerinin tesbitiyle haksız olarak hizmet akdine son verilmesinden dolayı işçilik alacalarının  tahsiline  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi ve davalılardan H.K. vekilince de duruşma talep edilmesi üzerine üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Davacı, davalıya ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak 1991-2001 yılları arası sürekli çalıştığının tesbitini istemiştir.
    Mahkemece istek, tanık sözlerine dayanılarak kısmen  hüküm altına alınmıştır.
    Gerçekten, davacının, işyerindeki çalışmaları işe giriş bildirgelerine, aylık ve üç aylık bordrolara dayanılarak Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. Öte yandan işe giriş bildirgesi ve bordrolar davacı çalışmalarının işyerinde kesintili geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Dairemizin, giderek Yargıtay"ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
    Yapılacak iş, davacının tesbitini istediği sürelerle ilgili olarak  davalı işverenin ücret bordroların aslı getirilerek davacının imzası olanlar saptanarak imzasını içeren bordrolara geçmiş sürelerin dışındaki sürelerle ilgili olarak istemin reddine, imzalı olmayan bordrolardaki süreler yönünden de işverence SSK’ya verilen dönem bordrolarında kayıtlı tanıklar saptanarak, bu tanıkların bilgilerine başvurmak, dönem bordroları yok ise işverenin komşu işyerlerinin kayıtlara geçmiş kişileri veya benzer işi yapanların kayıtlara geçmiş kimseleri tespit edilip dinlenmek, işyerine ilişkin Kurum şubesinde bulunan işyeri dosyası ile, davacıya ait işyerindeki şahsi dosyalarını celbetmek ve tüm deliller toplandıktan sonra  birarada değerlendirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı işverene iadesine, 12.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.