MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Fuhuş
HÜKÜMLER : Mahkumiyet


KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-) Tüm dosya kapsamına göre, sanık ve suça sürüklenen çocukların aşamalarda alınan beyanlarında suçlamaları kabul etmedikleri, mağdurların alınan beyanlarında sanık ve suça sürüklenen çocuklar tarafından kendilerine karşı bir fuhuş eyleminden bahsetmedikleri, mağdur beyanlarında ismi geçen ancak dosya kapsamında mağdur olarak gösterilmemiş...,...,....a ilişkin iddianame kapsamında sanık ve suça sürüklenen çocuklara karşı bir isnat yöneltilmediği, bu kişilerin hiçbir aşamada temin edilemediği ve ifadelerinin alınamadığı, yerel Mahkemenin kabulüne göre yurt görevlileri ve tanıkların ifadelerinin delil olarak kabul edildiği anlaşılmasına karşın, katılan ...’nın yurt çalışanı olduğu ve katılan bu şahıs dışında yargılamada beyanına başvurulmuş başka bir tanık veya yurt görevlisi ifadesine rastlanılmadığı, ayrıca çocukların cinsel istismarı suçundan CMK’nın 135.maddesi uyarınca iletişimin tespiti yapıldığı ancak bu suçtan açılmış bir dava bulunmadığı, yerel Mahkemece dinleme kayıtları delil olarak kabul edilmesine karşın, hangi konuşmanın ne surette fuhuş eylemine ilişkin olduğu belirtilmeden genel bir kabule dayanılarak hüküm kurulduğu, bu suretle, hangi delile ne suretle üstünlük tanındığı, hangi konuşma kayıtlarının fuhuş eyleminin delili olarak kabul edildiği, TCK’nın 103.maddesi kapsamında sanık ve suça sürüklenen çocuklar hakkında açılmış bir dava bulunmadığı da göz önüne alındığında, dinleme kayıtları dışında sanık ve suça sürüklenen çocukların dosyada mağdur olarak gösterilen şahıslara karşı fuhuş suçunu işlediğine dair herhangi bir delil bulunmadığı gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
2-) TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafii, suça sürüklenen çocuk ... müdafii ve suça sürüklenen çocuklar ... ile ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 20.11.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.