10. Hukuk Dairesi 2015/24147 E. , 2016/2962 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, Kurum işleminin iptali, borçlu olmadığının tespiti ve kesilen aylığın yeniden bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hakkında verilen boşanma kararı 19.11.2007 tarihinde kesinleşen davacıya, babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle kesildiği, mahkemece 2012/Ocak ayı ve sonrası dönem yönünden boşanılan eşle birlikte yaşama olgusu gerçekleşmediğinden bahisle davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemenin, 2012/Ocak ayı ve sonrası dönem yönünden hükmü eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin 2. fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir.
İnceleme konusu davada; öncelikle, taraflarca bildirilen kişilerden, kanaat edinmeye yetecek kadarının uyuşmazlık konusu olan dönemi kapsar mahiyette, tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı, kurum raporunda beyanlarına başvurulan tanıklar mahkeme huzurunda da dinlenilmeli, tanıkların beyanları arasında
çelişki olursa bu çelişki giderilmeli; davacının boşandığı eşinin dava konusu dönemi kapsayan adreslerinde, birlikte yaşama olgusunun var olup olmadığının tespiti amacıyla kolluk araştırılması yaptırılmalı, ölüm aylığı bağlanmasına talep edilen döneme ilişkin kurum raporunun aksinin sabit olup olmadığı belirlenmeli, davacı ile boşandığı eşinin yerleşim yerlerinin saptanmasına ilişkin olarak; medula sisteminde kayıtlarda görülen adresler ilgili sağlık kuruluşlarından araştırılmalı, banka kayıtları incelenmeli; gerek müfettiş raporunda adı geçen ve gerekse duruşmada beyanına başvurulan boşanılan kocanın birlikte yaşadığı iddia edilen tanıklardan ..."in celse ifadesinde "davacı hak sahibinin kocasıyla 15 yıldır birlikte yaşadığını,bir ara 1 yıllık bir ayrılığın olduğunu, ayrı kaldıkları bu devrede dahi koca Menmet"in, kızkardeşinin evinde kaldığını" beyan etmesi karşısında, anılan tanık ..."in ifadesinde belirttiği adresten zabıta marifatince yapılacak araştırmayla komşu tanıklar belirlenerek olay hakkında bilgi ve beyanlarına başvurulmalı, böylelikle “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirilmeli ve elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.