Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/14717 Esas 2019/6466 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14717
Karar No: 2019/6466
Karar Tarihi: 23.05.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/14717 Esas 2019/6466 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı eczacı, davalı idare ile imzaladığı sözleşme ve protokol gereği, dava dışı bir hastanın kan ürünü reçetesi ile ilaç sattığını ve kurum tarafından ödeme yapılmadığını iddia etmiştir. Mahkeme, yapılan işlemlerin prosedürlere uygun olduğunu ve sahtekarlığın olmadığını belirterek davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak davalı kurum vekilinin bilirkişi raporuna itirazı sonucu, daha detaylı bir rapor hazırlanması gerektiğini ve hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. Karar, davalı yararına bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: HUMK'nun 440/III-1 maddesi.
13. Hukuk Dairesi         2016/14717 E.  ,  2019/6466 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı eczacı, davalı idare ile aralarında imzalanan sözleşme ve protokol hükümlerine uygun olarak ... mensuplarına ilaç sattığını, dava dışı hastanın kan ürünü reçetesi ile geldiğini ve ilaçların reçeteye istinaden hastaya teslim edildiğini, daha sonra kurum tarafından reçete bedelinin, sisteme manuel olarak girilmiş olması gerekçesiyle ödenmediğini ileri sürerek, 19.922,44 TL bedelin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, ödenmeyen ilaç bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının kuruma fatura ettiği reçetenin gerçek bir reçete olması, ilaçları reçete sahibinin bizzat eczaneden kendisinin alması, kağıt ortamda yapılan işlemlerin tamamının prosedürlere uygun olması, eczane çalışanlarının e-reçete numarası talep etmelerine karşılık reçete sahibinin e-reçete düzenlenmediğini beyan etmesi, yani eczane çalışanlarının e-reçete düzenlenmiş olduğundan haberdar olmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu reçete bedelinin ödenmemesini gerektirecek bir usulsüzlük ve sahtekarlığın olmadığı, reçete bedelinin ödenmemesin işleminin haksız bir uygulama olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı kurum vekilinin bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, dava konusu reçete bedelinin ödenmeme sebebinin elektronik ortamda reçete düzenlenmiş olması halinde sisteme eczacı tarafından manuel girişi yapılan reçete bedelinin ödenmeyeceğinin 2012 yılı tebliğ, protokol ve ... hükümlerine göre uygun olduğu ve bu hususun bilirkişi raporunda irdelenmediği itirazı mevcuttur. O halde, mahkemece, konusunda uzman bilirkişi heyetinden, dava konusu kan ürününe ait olduğu ifade edilen mor reçetenin niteliği, kağıt reçete düzenleme şartları ve davalının bilirkişi raporuna itirazları da değerlendirilerek taraf ve yargı denetimine elverişli yeni bir rapor hazırlanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.