18. Ceza Dairesi 2017/4372 E. , 2017/13189 K.
"İçtihat Metni"
KARAR
Hakaret suçundan sanık ..."nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/2, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 1.500,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Kavak Asliye Ceza Mahkemesinin 30/09/2014 tarihli ve 2014/228 esas, 2014/281 sayılı kararının itiraz edilmeksizin kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde kasıtlı suç işlediğinden bahisle yeniden yapılan yargılamasında hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Kanun"un 125/2, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 1.500,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Kavak Asliye Ceza Mahkemesinin 14/12/2016 tarihli ve 2016/313 esas, 2016/378 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 25/05/2017 gün ve 31638 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, benzer bir olay nedeniyle Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 17/06/2015 tarihli ve 2014/23283 esas, 2015/26963 sayılı ilamında yer alan “ Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının davayı sonuçlandıran bir hüküm olmaması, ayrıca sanık hakkında hükmün açıklanması sırasında bu defa şikayet şartı yokluğu nedeniyle düşme kararı verilmesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesenin işlevi açısından maddi ceza hukuku normu özelliği yanı sıra ceza muhakemesi hukuku normu özelliğinin de bulunması ve bunun sonucu olarak kıyas imkanının da bulunduğu gözetilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun"un 231/11. maddesindeki: "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir." şeklindeki uygulamalardan daha lehe olduğu.." şeklindeki açıklama nazara alındığında, somut olayda mağdurun 14/12/2016 tarihli karar duruşmasında şikayetçi olmadığını beyan etmesi ve sanığın şikayetten vazgeçmeyi kabul etmediğine dair bir beyanın da bulunmaması karşısında, sanık hakkında takibi şikayete bağlı hakaret suçundan düşme kararı verilmesi yerine, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5237 sayılı TCK"nın 131/1. maddesinde, “Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hariç; hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulması, mağdurun şikâyetine bağlıdır." hükmüne yer verildiği,
Aynı Kanun"un 73. maddesinin 4. fıkrasında ise, “Kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür." hükümleri düzenlenmiştir.
5271 sayılı CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrasında da, “Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı yada soruşturma yada kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir." hükmü yer almaktadır.
İncelenen dosyada; sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildikten sonra, deneme süresi içerisinde yeniden suç işlemesi nedeniyle, kesinleşen kararla mahkum olduğunun belirlenip ihbarda bulunulması üzerine, dosyanın yeniden ele alınarak yapılan 14/12/2016 tarihli tarihli sanığın da hazır olduğu duruşmada, mağdur ...’nın şikayetten vazgeçmiş olması nedeniyle, sanık hakkında hakaret suçundan açılan kamu davasının, TCK’nın 73/4 ve CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, şikayetten vazgeçme beyanı dikkate alınmadan kurulan mahkumiyet hükmü hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce, yapılan açıklamalara göre yerinde görüldüğünden,
1- Sanık ... hakkında, Kavak Asliye Ceza Mahkemesinin 14/12/2016 tarihli ve 2016/313 esas, 2016/378 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Anılan Kanun maddesinin 4/d fıkrası uyarınca karardaki hukuka aykırılık, hükmün Yargıtay tarafından düzeltilmesini gerektirmekle; sanık ... hakkında mağdur ...’ya karşı hakaret suçundan açılan kamu davasının, TCK’nın 73/4 ve CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince DÜŞMESİNE, yargılama giderlerinin kamu üzerinde bırakılmasına,
3- Kararda yer alan diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, 20.11.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.