19. Ceza Dairesi Esas No: 2016/10246 Karar No: 2018/2874 Karar Tarihi: 15.03.2018
2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/10246 Esas 2018/2874 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2016/10246 E. , 2018/2874 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Hükmün temyizi kabil olması ve yasa yolunda yanılmanın hak kaybı doğurmaması nedeniyle, Şanlıurfa 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.08.2015 tarih 2015/142 değişik iş sayılı itirazın reddine ilişkin kararı hukuki değerden yoksun kabul edilerek ve sanığın 13.07.2015 tarihli dilekçesi temyiz talebi kabul edilerek yapılan incelemede, Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanığın hükümden sonra ibraz ettiği 08.09.2015 havale tarihli dilekçesi ve ekleri ile; borçlu şirketin sahibi olmadığını ve isim benzerliği nedeniyle hakkında mahkumiyet hükmü kurulduğunu belirttiği de gözetilerek; sanığın gerçek kişi tacir olarak Ticaret Sicili Memurluğunda kayıtlı olup olmadığı araştırılıp, kayıtlı ise, ticareti terk edip etmediği yönünde zabıta araştırması yapılarak, Vergi Dairesi Müdürlüğünden mükellefiyetinin devam edip etmediğinin de sorulmasından sonra hukuki durumun takdiri gerekirken, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, 2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14/1. maddesi uyarınca kendisini vekille temsil ettiren şikayetçi lehine 300 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 500 TL vekalet ücretine hükmedilmesi, Kabule göre de; 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile" ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin aynı Kanun"un 337/a maddesinde düzenlenen suç yönünden uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekişmeyi bir uzlaştırmacının girişimiyle kısa zamanda tarafların özgür iradeleriyle ve adli merciler daha fazla meşgul edilmeden sonuçlandırmayı amaçlayan uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması ve İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmaması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK"nın 253, 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın, temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, sair yönleri incelenmeyen HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 15.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.