19. Ceza Dairesi 2016/11864 E. , 2018/2869 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
Dairemizin 2018/568 Esas sayılı dosyasından 31/12/2014 tarihinde re"sen terkin edilmiş olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Ticareti terk suçu aynı işyeri ile ilgili olarak ancak bir defa işlenebilen bir suç olup, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 43. maddesinin ikinci fıkrasında aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda bir cezaya hükmedileceğinin ancak bu cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadar arttırılacağının öngörülmesi cihetle, ticareti terk suçunda sanık hakkında birden fazla şikayetin bulunması halinde tayin olunacak cezanın TCK"nın 43/2. maddesi uyarınca arttırılması gerekecektir.
UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylemler nedenlerle sanık hakkında ticareti terk suçundan verilip Dairemizin 2018/568 Esasında kayıtlı olan ve aynı gün incelenerek bozulmasına karar verilen dosya ile Dairemizin 2018/1754 Esasında kayıtlı olan ve aynı gün incelenerek merciine iadesi için tevdiine karar verilen dosyaların bulunduğu, ayrıca Büyükçekmece 2. İcra Ceza Mahkemesi’nin 2015/155 Esas ve 2015/265 Karar sayılı dosyası ile açılan davanın mahkumiyetle sonuçlandığı ve kararın kesinleştiği, kesinleşen cezadan bağımsız olarak temel ceza belirlenip, bu ceza üzerinden TCK’nın 43. maddesi uyarınca artırım yapılıp tayin olunan sonuç cezadan da kesinleşen cezanın mahsubu gerektiğinin anlaşılması karşısında; dairemizce bozulmasına karar verilen dosyanın birleştirilerek, kesinleşen dosya ile merciine iadesi için tevdiine karar verilen dosyaların da akıbeti araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi zorunluluğu,
Kabule göre;
1-02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile" ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin aynı Kanun"un 337/a maddesinde düzenlenen suç yönünden uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekişmeyi bir uzlaştırmacının girişimiyle kısa zamanda tarafların özgür iradeleriyle ve adli merciler daha fazla meşgul edilmeden sonuçlandırmayı amaçlayan uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması ve İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmaması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK"nın 253, 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
2-Hakkında mahkumiyet hükmü verilen sanığa İİK"nın 354. maddesi gereği şikayetçinin şikayetten vazgeçmesi veya borcun ödenmesi halinde cezanın bütün neticeleriyle beraber düşeceğinin hatırlatılmaması,
3-Sanık hakkında verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında 5237 sayılı TCK"nın 50/1-a maddesi yerine 50/a maddesi yazılması,
4-Suç tarihinin karar başlığında gösterilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 14/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.