20. Hukuk Dairesi 2014/9576 E. , 2015/669 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 15.07.2014 günlü hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili Av. ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 17.02.2015 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ... Yönetimi vekili Av. ..., Hazine vekili Av. ..., davacı gerçek kişi vekili Av. ... geldi, diğer taraftan başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, ... Köyü 1237 ve 1238 parsel sayılı sırasıyla 385796,35 m² ve 89798,55 m² yüzölçümlü taşınmazların, kadastro sırasında tescil harici bırakılan yerlerden iken 14.06.2002 tarihinde idari yoldan Hazine adına tapuya tescil edildiğini, davacının 27 yıldan beri aralıksız çekişmesiz taşınmazlara zilyet olduğunu, tescil tarihine kadar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının vekil edeni yararına oluştuğunu iddia ederek, taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin verilen karar, davacı vekili, Hazine ve ... Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 07/12/2009 gün 2009/15649 - 18090 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “...yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli olmadığı, çekişmeli taşınmazların genel arazi kadastrosunda tespit dışı bırakılan yerlerden olduğu belirtildiği halde yörede arazi kadastrosunun ne zaman yapıldığı ve çekişmeli yerin hangi nedenle kadastro harici bırakıldığının araştırılmadığı, ilk ... kadastrosuna ilişkin belgeler ve ... kadastro haritasının getirtilip ... hattına göre taşınmazların konumunun harita üzerinde gösterilmediği, eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarındaki niteliğinin incelenmediği, komşu parsellerin kadastro tutanak ve dayanak kayıtlarının getirtilip uygulanmadığı, davalı yeri ne olarak okuduklarının belirlenmediği...” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, dava konusu 1237 ve 1238 sayılı parsellerin fen bilirkişi ... tarafından düzenlenen 23.06.2014 tarihli krokili raporda (A) harfi ile gösterilen 8879,48 m², (B) harfi ile gösterilen 10164,85 m² bölümleri ve (C) harfi ile gösterilen 14094,40 m² bölümlerinin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından duruşma istemli, davalı Hazine ve ... Defterdarlığı vekili ve ... Yönetimi vekili tarafından duruşma istemsiz temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, idarî yoldan Hazine adına tescil edilen taşınmazın M.Y"nın 713. maddesi gereğince zilyetliğe dayalı olarak tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1943 yılında 3116 sayılı Kanun uyarınca yapılarak kesinleşen ... kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1744 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2. madde, 2896 sayılı Kanuna göre yapılıp 15.08.1985 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon, sınırlama dışı kalmış ormanların kadastrosu ve 2/B çalışması ile 3302 sayılı Kanuna göre yapılıp 04.09.1990 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon, sınırlama dışı kalmış ormanların kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır.
Genel arazi kadastrosu 1976 yılında yapılmış, çekişmeli taşınmazlar çalılık niteliğiyle tespit dışı bırakılmıştır.
Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen, bozma kararının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki, hükmüne uyulan bozma kararında, dava konusu taşınmaza komşu parsellerin dayanağı belgelerde davalı taşınmazın ne olarak gösterildiğinin belirlenmesi, imar planı araştırmasının yapılması, dava tarihinden 15-20 yıl öncesine ait memleket haritaları ve hava fotoğraflarında zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığının araştırılması ve çekişmeli taşınmazın orijinal kadastro paftası üzerinde gösterilmesi gereğine değinildiği halde, mahkemece bu hususlarda inceleme ve araştırma yapılmamıştır. Ayrıca, davalı Hazine, davalı taşınmazın bulunduğu Paşaköy"ün mübadil Rumlardan kalma yer olduğu iddiasında bulunmuş, buna ilişkin yakın parsellere ilişkin açılmış dava dosyalarına dayandığı halde, ilgili dosyalar getirtilmemiş, iskanen dağıtılan taşınmaz olup olmadığı, varsa bu şekilde dağıtılan yerleri gösterir harita veya kadastro paftası getirtilmeden eksik araştırma ve inceleme ile kurulamayacağı gibi, yargılamanın sonuçlandırıldığı son oturumda oluşturulan kısa kararda 1238 sayılı parsel yönünden hüküm kurulmadığı halde, gerekçeli kararda 1237 ve 1238 sayılı parsellere ilişkin hüküm kurulmak suretiyle çelişki yaratılmış, ancak bu çelişki mahkemece tashih ile giderilmiş ise de, HMK 304. maddesi uyarınca yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar dışındaki hususların düzeltilemeyeceği nazara alınmamıştır.
O halde, komşu parsellere ait dayanak kayıtları, varsa dava dosyaları, Hazine tarafından daha önce aynı köyde mübadil Rumlar"dan kalma yer iddiası ile açılmış veya bu iddia ile savunmuş yapılmış ve lehlerine sonuçlanan dava dosyaları varsa listesi alınarak ilgili dava dosyalarına ait kesinleşme şerhli karar örnekleri, varsa iskanen dağıtılan taşınmazlara ilişkin haritalar, imar planı bulunup bulunmadığı, varsa kesinleşme tarihi, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ile dava tarihinden 15-20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen stereoskopik çift hava fotoğrafları ile ortafoto haritaları ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve ... Bakanlığı (... ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman ... yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç ... mühendisi ve bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği kesin olarak belirlenmeli, dava konusu taşınmazın ... sayılmayan ve zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğunun tespiti halinde, dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile, yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile TMK’nın 713. maddesine dayanılarak dava açıldığından dava tarihinden, 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları ile ortafoto haritaları, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip, taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar-ihya ve zilyetliğin hangi tarihte başlayıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemişse dava konusu taşınmazın
23/6/2005 tarihli ve 2005/9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Büyük Ölçekli Harita ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği (...) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın konumunu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak taşınmazın gerçek eğim durumunu gösterir rapor alınmalı, ayrıca taşınmazın öncesinin ne olduğu, imar-ihya yapılmışsa hangi tarihte başlayıp tamamlandığı, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli,
Somut olayın özelliği göz önünde bulundurularak ayrıca;
a) Taşınmazın eski ve yeni niteliği konusunda jeoloji mühendisinden de ayrıntılı rapor alınmalı,
b) Keşif sırasında taşınmazı çeşitli yönlerinden hali hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak ve taşınmaz fotoğraf üzerinde gösterilerek dava dosyası içine konulmalı,
c) Davanın açıldığı tarihten önce ya da sonra Hazine yetkilileri tarafından hazırlanan idarî tahkikat ve haksız işgal (ecrimisil) tutanakları varsa bu tutanaklar da yerine uygulanıp tutanaklarda ismi yazılı kişiler tanık sıfatıyla dinlenilmeli, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekili, davalı Hazine ve ... Defterdarlığı vekili ile davalı ... Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle 1.100.-TL vekalet ücretinin taraflara karşılıklı olarak verilmesine, taraflarca 6100 sayılı HMK"nun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilâmının tebliğinden itibaren ilâma karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/02/2015 günü oy birliği ile karar verildi.