12. Ceza Dairesi 2015/7396 E. , 2016/9476 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : TCK"nın 179/3-2, 62/1, 53/1-6. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcıları ... ve ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Cumhuriyet savcılarının nezdinde görev yaptıkları asliye ceza mahkemesi kararlarına karşı, 5271 sayılı CMK"nın 260/2 ve 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 310. maddesi uyarınca tefhimden itibaren bir hafta içinde kanun yollarına başvuru hakkının mevcut olduğu, 5320 sayılı Kanuna 12.12.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6572 sayılı Kanunun 45. maddesi ile eklenen geçici 9. maddesine göre 31/12/2019 tarihine kadar, asliye ceza mahkemelerinde yapılan duruşmalarda Cumhuriyet savcısı bulunmayacağının, ancak, verilen hükümlere karşı Cumhuriyet savcısının kanun yoluna başvurabilmesi amacıyla dosyanın Cumhuriyet başsavcılığına gönderileceğinin belirtildiği, 12.12.2014 ve sonrasında duruşmalara Cumhuriyet savcısı katılamayacağından, mahalli Cumhuriyet savcıları yönünden temyiz süresinin tefhimden itibaren 1 ay, 01.01.2014 ve 12.12.2014 tarihleri arasındaki hükümlerde ise temyiz süresinin tefhimden itibaren 1 hafta olduğu, incelenen dosyada 06.11.2014 tarihinde, mahalli Cumhuriyet savcısı ... huzurunda verilen hükmün, UYAP kayıt sistemi üzerinden yapılan sorgulama ve incelemede; hükme katılmayan mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından 20.11.2014 tarihinde temyiz edildiği saptanmakla, 20.11.2014 tarihinde yapılan temyiz istemi süresinde bulunmadığından mahalli Cumhuriyet savcısı ..."nin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"un 310 ve 317. maddeleri uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE karar verilerek, mahalli Cumhuriyet savcısı ..."in temyizine hasren yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Kolluk ekiplerince yapılan kontrolde durdurulan ve yapılan ölçüme göre 1,16 promil alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sanık hakkında, temel ceza belirlenirken, TCK"nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle, aynı Kanun"un 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerektiği gözetilmeden, benzer olaylarla karşılaştırıldığında eylem ile ceza arasındaki muvazeneyi bozacak, adalet ve hakkaniyete uygun düşmeyecek biçimde teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek, temel hapis cezası 1 yıl 6 ay olarak belirlenmek suretiyle fazla ceza verilmesi,
2-Kasıtla işlenen suçlarda TCK"nın 53/6. maddesi gereğince sürücü belgesinin geri alınması tedbirinin uygulanmasının mümkün olmadığı dikkate alınmaksızın, sanığın sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilmesi,
3-Sanık hakkında TCK"nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 06.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.