Esas No: 2019/2614
Karar No: 2020/2855
Karar Tarihi: 03.12.2020
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2019/2614 Esas 2020/2855 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/2614
Karar No : 2020/2855
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... Elektrik Perakende Satış A.Ş.
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Kurumu
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onüçüncü Dairesinin 02/05/2019 tarih ve E:2015/5803, K:2019/1437 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun 29/06/2015 tarih ve 29401 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan ... tarih ve ... sayılı Kararının (c) bendinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 02/05/2019 tarih ve E:2015/5803, K:2019/1437 sayılı kararıyla;
30/12/2012 tarih ve 28513 ikinci mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Perakende Satış Hizmet Geliri İle Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ'in, 9. maddesi ile "herhangi bir t perakende satış tarife dönemi için, perakende satış şirketinin t-2 perakende satış tarife döneminde tahakkuk ettirdiği perakende satış geliri ile aynı dönemde perakende satış faaliyeti kapsamında gerçekleşen enerji alım maliyetleri ve 20 numaralı formül kapsamındaki maliyetler dikkate alınarak hesaplanan toplaması gereken perakende satış geliri arasındaki farka ilişkin düzeltme bileşenini (kr/kWh)" şeklinde tanımlanan "omega 4 bileşeni" adı verilen “düzeltme bileşeni"nin hesaplanacağı ve perakende satış fiyatına yanısıtılacağının kurala bağlandığı;
K (k1-k2) katsayısının uygulandığı düzeltme bileşeninin (Omega 4), toplam tüketim miktarında, TETAŞ fiyat ve miktarlarında, dengeleme ve uzlaştırma piyasası kaynaklı fiyat ve miktarlarda, ikili anlaşmalar kaynaklı fiyat ve miktarlarda, abone grupları ve zamanlara göre öngörülen tüketimlerden hareketle oluşturulan dört zamanlı enerji bilançosundaki değişimlere bağlı olduğu; söz konusu paremetrelerin görevli tedarik şirketleri tarafından tarife dönemi öncesinde öngörüldüğü, tarife döneminden iki çeyrek sonra ise gerçekleşmeler esas alınarak k1 ve k2 katsayılarının uygulandığı Omega-4 yolu ile düzeltmeler yapıldığı;
Ocak-Mart 2015 dönemi tarifesi Omega-4 bileşeni tutarının toplamda 295.057.564,00-TL'ye ulaştığı; Omega-4 bileşeni tutarında meydana gelen bu artışın en önemli sebebinin ise, ilgili şirketlerin tüketim tahminlerindeki sapmalardan kaynaklandığı;
Daha önce, Tebliğ'in 9. maddesinin 4. fıkrası uyarınca k1 ve k2 düzeltme katsayıları Kurul tarafından yeniden belirleninceye kadar "0" (sıfır) olarak uygulanacağının düzenlendiği, dava konusu Kurul kararına kadar k1 ve k2 düzeltme katsayılarının "0" olarak uygulandığı, dava konusu Kurul kararının (c) bendi ile 01/07/2015 tarihinden itibaren uygulanacak olan tarifelere ilişkin hesaplamalarda Perakende Satış Hizmet Geliri İle Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ'in 9. maddesinde yer alan k1 ve k2 düzeltme katsayılarının "0" olarak uygulanmasına son verildiği;
Davacı tarafından dava konusu edilen Kurul kararının tahmini gerçekleştiremeyen görevli tedarik şirketlerine idarî yaptırım uygulandığı, 6446 sayılı Kanun'da böyle bir yaptırıma yer verilmediği iddia edilmekte ise de, Kurulun 6446 sayılı Kanun'dan doğan perakende satış tarifelerini düzenleme yetkisi çerçevesinde alınmış tarife düzenleme işleminin idarî para cezası olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı;
Öte yandan, perakende satış tarifelerinin her üç ayda bir Kurul kararı ile iki çeyrek öncesinin verileri ile belirlendiği, Tebliğ'de yer alan Omega 4 bileşeninin tanımında iki çeyrek önce gerçekleşen verilere yer verildiği, k1 ve k2 katsayılarının uygulanıp uygulanmayacağına, uygulanacak ise hangi oranda uygulanacağına ancak gerçekleşme verileri ortaya çıktıktan sonra karar verilebilceği göz önüne alındığında dava konusu Kurul kararının geçmişe yürütülmesinin söz konusu olmadığı;
Şirketler tarafından, gerçek dışı tahminlerle elde etmeleri gerekenin de üzerinde perakende satış hizmet geliri elde etmeleri yanında, tarifenin yanlış tahminlerle bir finansman kaynağı olarak kullanıldığı, borçlanma maliyetinin, tarifelerde dikkate alınan faiz oranlarının üzerinde olması hâlinde, şirketlerin kısa vadede yüksek gelir getiren tahminlerde bulunup iki çeyrek sonra bu tutarın faiz oranı ile güncellenmesi ile bulunan güncel tutarı geri vermeyi tercih edebildikleri, böylece şirketlerin, brüt kar marjı tavanı içerisinde yönetmek yerine finansman giderlerini tüketiciye mükerrer olarak yansıtmış olacağı, bütün şirketlerin aynı metodu uygulamaları halinde, tüketicilere uygulanan ulusal fiyatları dahi etkileyebilecek, çeyrekler arasında ciddî fiyat farklılıkları söz konusu olabileceği hususları göz önüne alındığında, 5666 sayılı Kurul kararının (c) bendi ile, şirketlerin makûl düzeyin çok dışında yaptıkları tahminlerin maliyetinin tüketiciler tarafından ödenmesinin engellenmesi ve şirketlerin tarife yolu ile elde edecekleri haksız kazancın önüne geçilmesinin hedeflendiği, k1 ve k2 düzeltme uygulamaları neticesi şirketlerin, tahminlerinin daha gerçekçi yapmalarının teşvik edildiği;
Bu itibarla, dava konusu 29/06/2015 tarih ve 29401 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 25/06/2015 tarih ve 5666 sayılı Kurul kararının (c) bendinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu Kurul kararının geriye yürümezlik kuralına aykırı olduğu, uygulanmasının aleyhlerine haksız sonuçlar doğurduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Onüçüncü Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu 02/05/2019 tarih ve E:2015/5803, K:2019/1437 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 03/12/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.