Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/23505 Esas 2016/2936 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/23505
Karar No: 2016/2936
Karar Tarihi: 10.03.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/23505 Esas 2016/2936 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/23505 E.  ,  2016/2936 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi

    Dava, davacının 5510 sayılı Kanunun 4/1-b maddesi kapsamındaki sigortalılığı nedeniyle prim borcu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    01.09.1999 tarihi itibariyle 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olarak tescil edilen davacının, Tarım Bağ-Kur sigortalılığı aynı tarihten itibaren devam ettirilirken, dava dışı .......’nde ortaklığının bulunduğu gerekçesiyle davalı Kurumca 01.03.2011-28.02.2013 tarihleri arasındaki dönemde 5510 sayılı Kanunun 4/1-b maddesi kapsamında sigortalı olarak tescil edilerek davacıya prim borcu tahakkuk ettirildiği anlaşılmakta olup istem, 5510 sayılı Kanunun 4/1-b maddesi kapsamındaki sigortalılığı nedeniyle prim borcu bulunmadığının tespitine ilişkindir.
    Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 4/1-(b) maddesinde, bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından, hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, limited şirketlerin ortaklarının sigortalı sayılacağı hüküm altına alındıktan sonra, 9. maddesinin 1. fıkrasında, kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından 4/1-(b) maddesi kapsamındaki sigortalılardan, limited şirketlerin ortaklarından paylarının tamamını devreden sigortalıların, pay devrinin yapılmasına ortaklar kurulunca karar verildiği tarihten, iflas veya tasfiye durumu ile münfesih duruma düşen şirketler için ortağın istemesi durumunda, mahkeme kararı ile iflasın, tasfiyenin açılmasına, ortaklar kurulu kararı ile tasfiyenin başlamasına veya şirketin münfesih duruma düşmesine karar verildiği, ortakların istememesi durumunda, mahkemece iflasın kapatılmasına karar verildiği, tasfiyesi sonuçlanan şirketlerin ortaklıklarının ise tasfiye kurulu kararının ticaret sicili memurluğunca tescil edildiği tarihten itibaren sona ereceği belirtilmiştir.
    Yukarıdaki yasal düzenleme ışığında dava değerlendirildiğinde, limited şirket ortaklığı süregelen davacının durumunun değinilen 5510 sayılı Kanunun 9. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirgin bulunmakla şu durumda, anılan şirketin iflas veya tasfiyesinin söz konusu olup olmadığı açıklıkla belirlenerek elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.