Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3514
Karar No: 2017/9645
Karar Tarihi: 25.10.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/3514 Esas 2017/9645 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/3514 E.  ,  2017/9645 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili; davacı ..."nin eşi diğer davacıların babası ..."nun davalı ..."e ait ve diğer davalı ...’ın sevk ve idaresindeki aracın karıştığı trafik kazasında vefat ettiğini, ..."in vefatı nedeniyle davacıların müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarını, ayrıca eşi ve babalarını kaybeden davacıların manevi ızdırap içerisine düştüğünü ileri sürerek 10.000,00 TL maddi 100.000,00 TL manevi tazminatı talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili; davacılara güvence hesabı tarafından ödeme yapıldığını, yeniden rapor aldırılması gerektiğini, istenen tazminatın fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne, davacı ... için 3.954,19 TL, ... için 11.954,59 TL, ... için 9.855,94 TL, ... için 6.201,65 TL, ... için 2.131,82 TL maddi tazminatın ve her bir davacı için ayrı ayrı 2.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen miktarlara kaza tarihi olan 19/02/2011 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, dair karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından manevi tazminat miktarı yönü ile temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı tazminat istemine ilişkindir.
    1086 Sayılı HUMK"nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir.Somut olayda, mahkemece kısa kararda faize yönelik hüküm kurulmamış ise de, haksız fiilden kaynaklanan tazminat taleplerinde haksız fiilin gerekleştiği tarih itibariyle faize hükmedilmesi gerektiği kabul edilen miktarlara kaza tarihinden itibaren yasal faize karar verilmesi gerektiğinden gerekçeli kararın hüküm kısmına faize yönelik fıkranın eklenmesi ile kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki meydana gelmiş, bu durum yukarıda açıklanan yasa maddelerine aykırılık teşkil ettiğinden 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas 1992/4 Karar sayılı ... İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararı uyarınca bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    Kabule göre; Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacıca göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı ... İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
    Belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar lehine takdir olunan manevi tazminatların çok az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun manevi tazminata hükmedilmemesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 25/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi