19. Hukuk Dairesi 2016/18505 E. , 2018/3531 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen itirazın iptali davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine birleşen davanın kabulüne yönelik hükmün süresi içinde asıl davada davacı, birleşen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Asıl davada davacı vekili, davacı ile davalı arasında 17.11.2011 tarihli sözleşme gereğince ticari ilişki bulunduğunu, fiyat teklifleri ve siparişlerin Amerikan Doları üzerinden yapıldığını, ancak faturaların VUK gereğince TL üzerinden kesildiğini, sözleşmeye göre kur farkı hesaplanarak fatura düzenlendiğini, faturanın davalı tarafça kabul edilmediğini, bunun üzerine ihtarname gönderildiğini, ancak ödeme yapılmaması üzerine davalı aleyhine takip başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini talep etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, taraflar arasında mal satışının ve ödemelerin yabancı para üzerinden yapılacağına ilişkin sözleşme bulunmadığı gibi kur farkı ödemesi yapıldığına dair mutad bir uygulama da olmadığını, davacının ilk kur farkı faturası ile sonradan ihtarname ile talep ettiği ödemelerin farklı miktarlarda olduğunu, bu hususun dahi davacının haksızlığını ortaya koyduğunu, davalının davacıdan cari hesaptan kaynaklı alacağının bulunduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalıdan kumaş satın alındığını, son mal alımının 24.01.2012 olduğunu, ancak davalıya 10.084,01 TL fazla ödemenin yapıldığının anlaşıldığını, ödemenin iadesi için davalıya ihtarname gönderildiğini, sonuç alınamayınca takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre; asıl davada davacı tarafından taraflar arasında yapıldığı iddia olunan sözleşmenin aslının sunulamadığı, asıl davada davalının sözleşmeyi açıkça reddettiği, mail yazışmalarının birim fiyata ilişkin olduğu, kur farkı ödeneceğine ilişkin beyan yer almadığı, asıl davada davalının kur farkı faturasına itiraz ettiği, asıl davada davalı, birleşen davada davacının cari hesaptan kaynaklanan alacağının 10.084,01 TL olduğu, gerekçesiyle asıl davanın reddine birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm asıl davada davacı, birleşen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davacının akdi ilişkinin yabancı para cinsinden olduğunu kanıtlayamamış bulunmasına göre asıl davada davacı, birleşen davada davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden asıl davada davacı, birleşen davada davalıdan alınmasına, 25/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.