6. Hukuk Dairesi 2013/16114 E. , 2014/465 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 13. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/04/2013
NUMARASI : 2012/919-2013/362
İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması, kiralananın tahliyesi ve tazminatının tahsili isteminde bulunmuştur. Mahkemece, 372,46 TL’ye ilişkin itirazın kaldırılması talebinin reddine, yetkiye ve toplam 14.964,00 TL’ye ilişkin istemin kabulüne ve kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı alacaklı 15.06.2012 tarihinde başlattığı tahliye istekli icra takibinde 11.364,00 TL bakiye kira alacağı ile, muacceliyet koşulu uyarınca aylık 900,00 TL den 2012 yılı Temmuz ve Ekim ayları arası kirası olarak toplam 3.600 TL ve 372,46 TL damga vergisi olmak üzere toplam 15.336,46 TL’ nin tahsilini istemiştir. Ödeme emri davalıya 19.06.2012 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı borçlu yasal süredeki itirazında borcun tamamına itiraz etmiştir. Davacı alacaklı dava dilekçesinde; müvekkilinin maliki olduğu taşınmazın 10.11.2009 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi ile davalıya kiralandığını, aylık kiranın net 800,00 TL olup, yeni dönem kirasında herhangi bir artış yapılmadığını, 2011 dönem kirasının ise aylık 900,00 TL olacağının kararlaştırıldığını, davalı borçlunun 2012 Haziran kirası dahil tüm dönemlerde aylık net kira bedellerini eksik yatırdığını, bir kısmını ise hiç yatırmadığını beyan ederek davalının haksız itirazının kaldırılmasını, kiralananın tahliyesini ve %40 icra inkar tazminatının tahsili isteminde bulunmuş, 19.04.2013 tarihli duruşmada ise 372,46 TL damga vergisi talebinden vazgeçtiğini beyan etmiştir. Davalıya dava dilekçesi ve duruşma günü bildirir davetiye tebliğ edilmesine rağmen duruşmalara katılmamışlardır.
Takibe ve davaya dayanak yapılan 10.11.2009 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli işyeri olarak kullanılmak üzere kira sözleşmesi düzenlendiği hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinde aylık kira bedelinin 800,00 TL olduğu, her ayın en geç 10"una kadar ödeneceği, sözleşmenin özel şartlar 17. maddesinde ise, aynı dönem içinde iki ay arka arkaya kira ödenmezse gelecek kiraların muacceliyet kespedeceği hükmüne yer verilmiştir.
Kiracı aleyhine düzenleme yasağı başlıklı 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 346.maddesinde; kiracıya kira bedeli ve yan giderler dışında başka bir ödeme yükümlülüğü getirilemeyeceği, özellikle kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde ceza koşulu ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmaların geçersiz
olduğu, 6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun Geçmişe etkili olma başlıklı 2.maddesinde; Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kurallarının gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanacağı, aynı kanunun görülmekte olan davalara ilişkin uygulama başlıklı 7.maddesinde de; Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76"ncı, faize ilişkin 88"nci, temerrüt faizine ilişkin 120"nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138"nci maddesinin görülmekte olan davalara da uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Kiracıyı koruma amacıyla getirilen TBK.nun 346.maddesindeki bu yasal düzenlemenin kamu düzenine ilişkin olduğu kuşkusuzdur. Bununla birlikte 6217 Sayılı Yasanın geçici 2.maddesinde değişiklik yapan 6353 Sayılı Yasanın 53.maddesine göre; kiracının Türk Ticaret Kanunun"da tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu işyeri kiralarında 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 323, 325, 331, 340, 343, 344, 346 ve 354"ncü maddelerinin 1.7.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle uygulanamayacağı, bu halde kira sözleşmelerinde bu maddelerde belirtilmiş olan konulara ilişkin olarak sözleşme serbestisi gereği kira sözleşmesi hükümlerinin tatbik olunacağı da öngörülmektedir.
Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinin 17. maddesinde muacceliyet koşuluna yer verildiği görülmekte ise de; dosya kapsamından kiracının TTK.nu kapsamında tacir olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Bu durumda mahkemece kiracının tacir olup olmadığı araştırılarak, tacir olması durumunda hakkında TBK.nun 346.maddesinin 1.7.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süre ile uygulanamayacağı gözetilmeli, tacir olmadığının anlaşılması halinde ise; yeni yasal düzenleme karşısında bu koşulun davalı kiracı yönünden geçersiz hale geldiği kabul edilerek değerlendirmenin takip tarihi itibariyle ödenmemiş muaccel kira alacağına göre yapılması, muacceliyet koşulu gereğince istenen aylar kirası yönünden alacak isteğinin reddine karar verilmesi gerekir.
Öte yandan davalı tarafından temyiz aşamasında ödeme belgeleri sunulmuş olup, mahkemece takip konusu döneme ilişkin yapılan ödemeler tespit edilip, bu ödemelerin borcu sona erdiren nitelikte olup olmadığı da değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi de doğru değildir.
Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.