13. Ceza Dairesi 2015/15432 E. , 2016/7650 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
A-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde:
TCK"nın 61/1. maddesi uyarınca; suç konusunun önem ve değerine göre temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi, sanıkların hırsızlık sırasında DDY ait tel örgüyü kesmeleri şeklindeki eylemin TCK"nın 152/1-a. maddesinde tanımlanan suçu uyduğu gözetilmeden, yazılı şekilde aynı Yasanın 151. maddesi ile hüküm kurulması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
“Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 Sayılı TCK 53.madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ün temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B-Sanık ... hakkında temyiz talebinin reddine dair ek karara yönelik temyiz incelemesine gelince:
Sanık hakkında ki gerekçeli kararın, sanığın mernis adresine 15.07.2013 tarihinde babasına tebliğ edildiği, sanığın ise temyiz dilekçesinde karar tarihinde askerde olduğunu belirtiği, temyiz talebinin reddine dair verilen ek kararda her ne kadar temyize konu dosya ilişkin olarak sanığın, 28.01.2014 tarihli talebinden dolayı karardan haberinin olduğu belirtilmiş ise de, söz konusu mahsup talebine ilişkin dilekçesinin dosyada bulunamadığından ve mahsup talebi yanında temyiz başvurusunun olup olmadığının anlaşılamadığından, sanığın tebliğatın yapıldığı tarihte askerde olup olmadığı, mahsup talebinin yanında temyiz talebininde olup olmadığı araştırılmadan temyiz talebinin reddine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş sanık ..."un temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 27.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi