Esas No: 2015/1080
Karar No: 2020/5779
Karar Tarihi: 03.12.2020
Danıştay 10. Daire 2015/1080 Esas 2020/5779 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/1080
Karar No : 2020/5779
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü / …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, Erzurum ili, Tortum ilçesi, … köyü, … mevkii, … ada, … parsel sayılı taşınmazında yer alan ağaçları, sebze ve meyveleri sulayabilmek için yapmış olduğu sulama sisteminde yer alan borulara Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yapılan yol çalışması sonucu verilen tahribat nedeniyle, bahçesini sulayamadığından bahisle ortaya çıkan 100.595,78 TL maddi zararın yasal faiziyle birlikte tazmini istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:…. sayılı kararıyla; yapılan keşif üzerine düzenlenen bilirkişi raporu değerlendirildiğinde, raporun Mahkemece yeterli ve hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu, bilirkişi raporuna karşı ileri sürülen itirazlar, konunun uzmanı olan bilirkişi tarafından hazırlanan bilirkişi raporunu kusurlandıracak mahiyette görülmediği, dava konusu olayda, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, taşınmaza Tortum Çayından su sağlayan bent ve kanalın davalı idarenin faaliyetlerine bağlı olarak işlevini kaybettiği, taşınmazın başka bir kaynaktan sulama şansının da bulunmadığı, sulu tarıma uygun bahçe ziraatının yapıldığı taşınmazın sulanamamasından dolayı dava konusu taşınmaz üzerindeki bitkilerde kurumalar ve verimsizlikten dolayı ürün kayıplarının söz konusu olduğu, dolayısıyla bu zararların Anayasa'nın 125. maddesi uyarınca davalı idareden tazmin edilmesi gerektiği, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kuralı uyarınca, adli yargıda açılan tespit davası ve sonrasında açılan tazminat davası üzerine Mahkemece yapılan keşif ve bilirkişi incelenmesi sonucunda belirlenen toplam 59.316,76 TL'lik zararın, idarece davacıya yasal faiziyle birlikte tazminen ödenmesi isteminin kabul edilmesi; geriye kalan tazminat isteminin ise reddi gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle davacının 100.595,78 TL'lik maddi tazminat isteminin 59.316,76 TL'lik kısmının kabulüne, anılan miktarın … Asliye Hukuk Mahkemesi'nde davanın açıldığı tarih olan 13/01/2010 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin tazminat ve faiz isteminin ise reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek mahiyette olmadığı ileri sürülerek, İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmiştir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanun'un 26. maddesinin birinci fıkrası hükmünün uygulanmasını teminen temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik" başlıklı 26. maddesi,
"1. fıkrasında; Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik ve niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçıları aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır.
2. fıkrasında ise; Yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir... hükümlerine yer verilmiştir.
2577 sayılı Kanun'un 26. maddesi 2. fıkrasında yer alan "Yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal olunur" hükmünden, münhasıran ölenin şahsına sıkı sıkıya bağlı olan, başkalarına devir ve temliki veya miras yoluyla intikali mümkün olmayan haklarla ilgili davaların anlaşılması gerekmektedir. Bunun dışında, Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca, ölene ait bulunan bütün haklar, mallar ve borçlar mirasçılara geçeceğinden, dava açılmakla mameleki niteliğe dönüşen haklar da, ölenin malvarlığının ve bir bölümünü oluşturacağı ve açılmış bulunan bu tür davalarda, ölenin mirasçılarının davayı takip etme hakkının bulunduğu kabul etmek gerekir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
UYAP üzerinden yapılan sorgulama sonucunda düzenlenen nüfus kayıt örneği incelendiğinde, davacının, İdare Mahkemesi kararından sonra, 15/11/2019 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, İdare Mahkemesince, davacının vefat ettiği ve uyuşmazlığın yalnız öleni ilgilendiren bir dava niteliğinde bulunmadığı gözetilerek, 2577 sayılı Kanun'un 26. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davayı takip hakkı kendisine geçenlerin başvurmasına kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 26. maddesinin birinci fıkrası hükmünün uygulanmasını teminen temyize konu ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 26. maddesinin birinci fıkrası uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/12/2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 26. maddesinde, dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar, gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar, dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verileceği, yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçelerin iptal edileceği, dosyanın işlemden kaldırılmasına dair kararların diğer tarafa tebliğ edileceği kurala bağlanmıştır.
UYAP kayıtlarının incelenmesinden, davacının mahkeme kararının temyizen incelenmesi aşamasında, 15/11/2019 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından, yukarıda anılan Kanun hükmü uyarınca varsa davayı takip hakkı kendisine geçenlerin başvurmasına kadar dosyanın işlemden kaldırılması gerektiği kuşkusuz ise de, temyize konu kararın taraflara tebliğinden sonra davalı idare tarafından verilen 28/01/2015 tarihli temyiz dilekçesinin davacı tarafa 19/02/2015 tarihinde tebliğ edilerek dosyanın tekemmülü sağlandıktan, dolayısıyla dosyanın temyiz incelemesi yapılabilecek hale geldikten sonra davacının 15/11/2019 tarihinde vefat ettiği, diğer yandan dosya işlemden kaldırıldıktan sonra varsa davayı takip hakları kendisine geçenlerin dosyanın işleme konulması talebiyle başvurması halinde yargılama safahatının geriye götürülmeyip kaldığı yerden devamının sağlanması, yargılama süresinin gereksiz uzatılmaması ve usul ekonomisi yönlerinden adil yargılanma hakkına daha uygun düşeceğinden Dairemizce bu aşamada temyiz incelemesi yapılarak gerekli olan kararın verilmesi ve davacı yönünden de 2577 sayılı Kanun'un 26. maddesi hükümlerinin temyiz kararından sonraki safahata yönelik olarak uygulanmak üzere dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği oyuyla temyize konu Mahkeme Kararının salt davacının ölümü nedeniyle bozulması yönündeki çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.