Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/19059
Karar No: 2022/5671
Karar Tarihi: 27.04.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/19059 Esas 2022/5671 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2021/19059 E.  ,  2022/5671 K.

    "İçtihat Metni"



    Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İzmir 31.Asliye Ceza Mahkemesinin 16/09/2020 tarihli 2020/272 esas ve 2020/311 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 05/11/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Sanık ... hakkında, 06/07/2012 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 27/08/2012 tarihli ve 2012/73086 soruşturma, 2012/26446 esas ve 2012/12070 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle İzmir 10. Sulh Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
    2- İzmir 10. Sulh Ceza Mahkemesinin 08/11/2012 tarihli, 2012/984 esas ve 2012/1289 sayılı kararı ile, 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi gereğince 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın 10/12/2012 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
    3- İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 11/02/2013 tarihli ve 2013/363 DS sayılı çağrı yazısının doğrudan sanığın MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 19/02/2013 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle 30/05/2013 tarihinde dosyanın kapatılmasına karar verilerek aynı tarihte İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, savcılıkça sanığın telefon numaralarından aranarak ulaşılması için dosyanın yeniden müdürlüğe gönderilmesi üzerine, 25/10/2013 tarihli çağrı yazısının doğrudan sanığın MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, 28/11/2013 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle 18/02/2014 tarihinde dosyanın kapatılmasına karar verilerek 21/02/2014 tarihinde İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
    4- Denetimli serbestlik tedbirine uymadığının bildirilmesi üzerine İzmir 10. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/04/2014 tarihli, 2012/984 esas ve 2012/1289 sayılı ek kararı ile; 1 yıl hapis cezasının aynen infazına karar verildiği,
    5- İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca uyarlama talep edilmesi üzerine;
    İzmir 31. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 16/09/2020 tarihli, 2020/272 esas ve 2020/311 sayılı kararı ile; davanın düşmesine karar verildiği, kararın 12/11/2020 tarihinde kesinleştirildiği,
    6- Dosya arasında bulunan İzmir 16. Sulh Ceza Mahkemesinin 17/10/2012 tarihli, 2012/816 esas ve 2012/1669 karar sayılı dosyasının incelenmesinde;
    İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 14/04/2010 tarihli ve 2010/34958 soruşturma, 2010/20237 esas ve 2010/13519 sayılı iddianamesi ile, sanığın 18/03/2010 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan cezalandırılması istemiyle İzmir 16. Sulh Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, İzmir 16. Sulh Ceza Mahkemesinin 29/06/2010 tarihli, 2010/925 esas ve 2010/1257 sayılı kararı ile; 5560 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına
    karar verildiği, kararın 23/07/2010 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği, İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 07/05/2011 tarihli ve 2011/3427 DS sayılı çağrı yazısının tebliğ edilmesi üzerine müdürlüğe başvurduğu, 22/07/2011 tarihinde hastaneye sevkedildiği, 25/10/2011 tarihli randevuya gelmemesi nedeniyle 16/11/2011 tarihli uyarı yazısının 16/11/2011 tarihinde müdürlükte elden tebliğ edildiği, 22/12/2011 tarihli randevuya gelmemesi nedeniyle dosyanın kapatılarak 29/03/2012 tarihinde İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, İzmir 16. Sulh Ceza Mahkemesinin 17/10/2012 tarihli, 2012/816 esas ve 2012/1669 sayılı kararı ile, sanığın TCK’nın 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 16/11/2012 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında,
    “Kullanmak için uyuşturucu madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan sanık ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının anılan Kanun'un 191/6. maddesi uyarınca ertelenmesine ve aynı Kanun'un 191/2. maddesi gereğince sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulmasına dair İzmir 10. Sulh Ceza Mahkemesinin 08/11/2012 tarihli, 2012/984 esas ve 2012/1289 sayılı kararının 10/12/2012 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleşmesini müteakip, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değişik 5237 sayılı Kanun'un 191. maddesi uyarınca uyarlama talebinde bulunulması üzerine, 06/07/2012 tarihli suçun, sanığın daha önce işlemiş olduğu 18/03/2010 tarihli uyuşturucu madde kullanma şeklinde gerçekleşen eylemi sonucunda verilen tedavi ve denetim serbestlik tedbirinin ihlali niteliğinde olduğu gerekçesiyle kamu davasının düşürülmesine dair İzmir 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/09/2020 tarihli, 2020/272 esas ve 2020/311 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    İzmir 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/09/2020 tarihli kararının, İzmir 10. Sulh Ceza Mahkemesinin 08/11/2012 tarihli ilk kararının kesinleşmesinden sonra infaz aşamasında verilmiş uyarlama kararı niteliğinde olduğundan kazanılmış haktan söz edilemeyeceği düşünülerek yapılan incelemede,
    Dosya kapsamına göre, İzmir 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/09/2020 tarihli kararı ile 5237 sayılı Kanun'un 191/5. maddesi gereğince kovuşturma şartının ortadan kalkması gerekçesiyle adı geçen sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesine karar verildiği, 6545 sayılı Kanun ile düzenlenen anılan Kanun'un 191/5. maddesine göre aynı suçun erteleme süresi içerisinde yeniden işlenmesi halinde ayrı bir soruşturma ve kovuşturma yapılamayacağının hüküm altına alındığı, ancak bu düzenlemeden yararlanabilmek için kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, kişi hakkında deneme süresi içerisinde kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçundan yürütülmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunması gerektiği nazara alındığında, somut olayda, sanık hakkında İzmir 16. Sulh Ceza Mahkemesinin 29/06/2010 tarihli, 2010/925 esas ve 2010/1257 sayılı kararı ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedildiği, sanığın denetimli serbestlik hükümlerine uymadığının anlaşılması üzerine 29/03/2012 tarihinde dosyasının kapatılarak ihbar edilmesi üzerine, anılan mahkemece 24/04/2012 tarihli tensip zaptı ile yargılamaya devam edilmesine ve yeni esas numarası alınmak suretiyle kovuşturmaya başlanmasına karar verildiği, yapılan yargılama sonunda ise sanığın mahkûmiyetine ilişkin 17/10/2012 tarihli ve 2012/816 esas, 2012/1669 sayılı kararın verildiği ve bu kararın 16/11/2012 tarihinde kesinleştiği, diğer yandan sanığın 06/07/2012 tarihinde işlediği aynı nev'iden suçtan dolayı İzmir 10. Sulh Ceza Mahkemesinin 08/11/2012 tarihli, 2012/984 esas ve 2012/1289 sayılı kararıyla sanık hakkında önceden 4 kez tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanması nedeniyle mahkûmiyet kararından önce aynı şekilde tedbir uygulanmasının etkili olmayacağı gerekçesiyle, sanığın mahkûmiyeti ile tedavi ve
    denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği anlaşılmakla; sanık hakkında İzmir 16. Sulh Ceza Mahkemesinin 29/06/2010 tarihli kararı ile uygulanan tedbirin ihlal edilmesi sonucu dosyanın yeni esasa kaydedilip kovuşturma aşamasına başlanmasından sonra, İzmir 10. Sulh Ceza Mahkemesinin 08/11/2012 tarihli mahkûmiyet kararına konu 06/07/2012 tarihli suçun işlendiği, dolayısıyla söz konusu suçun İzmir 16. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 29/06/2010 tarihli tedbir kararının ihlali niteliğinde olmadığı gözetilerek, anılan suça ilişkin sanığın mahkûmiyetinin yanında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri de hükmedilmesi, kararın henüz infaz aşamasında olması ve 6545 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle de sanığın lehine olan “yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etme” şartının getirilmesi karşısında, uyarlama yargılaması sonucu lehe kanun değerlendirilmesi yapılması gerekirken, yazılı şekilde düşme kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek İzmir 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/09/2020 tarihli, 2020/272 esas ve 2020/311 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması istenilmiştir.
    C-) Konunun Değerlendirilmesi:
    Sanık ... hakkında, 06/07/2012 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, İzmir 10. Sulh Ceza Mahkemesinin 08/11/2012 tarihli, 2012/984 esas ve 2012/1289 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve aynı Kanun'un 191/2. maddesi gereğince sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulmasına karar verildiği, kararın 10/12/2012 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleşmesini takiben, denetimli serbestlik tedbirine uymadığının bildirilmesi üzerine İzmir 10. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/04/2014 tarihli, 2012/984 esas ve 2012/1289 sayılı ek kararı ile; 1 yıl hapis cezasının aynen infazına karar verildiği, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değişik 5237 sayılı Kanun'un 191. maddesi uyarınca uyarlama talebinde bulunulması üzerine, İzmir 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/09/2020 tarihli, 2020/272 esas ve 2020/311 sayılı kararı ile, 06/07/2012 tarihli suçun, sanığın daha önce işlemiş olduğu 18/03/2010 tarihli eylemi nedeniyle verilen tedavi ve denetim serbestlik tedbirinin ihlali niteliğinde olduğu gerekçesiyle kamu davasının düşmesine karar verildiği, anlaşılmıştır.
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309/1. maddesi gereğince yalnız kesinleşmiş kararlara karşı kanun yararına bozma yoluna gidilebileceği, kanun yararına bozma istemine konu kararın sanığa tebliğ edilemediği, bu nedenle kararın kesinleşmediği anlaşıldığından, kararın tebliği ile usulüne uygun şekilde kesinleştirilmesinden sonra gönderilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, bu nedenle kanun yararına bozma isteminin bu aşamada reddine karar verilmiştir.
    D-) Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenle, İzmir 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/09/2020 tarihli, 2020/272 esas ve 2020/311 sayılı kararının, sanığa usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek kesinleştirilmesinden sonra kanun yararına bozma incelemesi yapılabileceğinden, İzmir 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/09/2020 tarihli, 2020/272 esas ve 2020/311 sayılı kararına ilişkin kanun yararına bozma isteminin bu aşamada REDDİNE, dosyanın adı geçen mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 27/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi