17. Hukuk Dairesi 2016/18080 E. , 2017/9634 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili;... plakalı aracın davacının babası adına ruhsatlı olduğunu, 26/04/2014 tarihinde müvekkilinin arabası evinin önünde her zamanki yerinde park halinde iken sabah 09:00 sıralarında yan taraflarında bulunan ... isimli işyerine gelen... plakalı tırın dönüş esnasında(kaldırıma çıkarak) çarpması neticesinde sol arka tarafından hasar aldığını, daha sonra tırın şoförü ile yaptığı görüşmelerde de bir netice alamadığı için önce karakola şikayette bulunduğunu, ardından da zararını tahsil edebilmek adına hukuki işlemlere başladığını, bu bağlamda ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/39 D.İş sayılı dosyasında tespit davası ikame olunduğunu, alınan bilirkişi raporunda değişen parçalar toplamının 3.510,50 TL, işçilikler 1.320,00 TL, değer kaybının 3.000,00 TL, kira bedelinin 350,00 TL olmak üzere toplamda 8.180,50 TL olduğunu, müvekkilinin bu kaza nedeniyle mağdur olduğunu bildirerek 9.174,90 TL"nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsil edilerek davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; dava dilekçesi ekinde sözkonusu delil tespitine dayanıldığını, davacının park kurallarına ve diğer asli kusur sorumluluklarına ilişkin kurallara uymadığını, zarara kendi kusuruyla sebebiyet verdiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının aracın işleteni olduğunu ispat edemediği, davacının aracın ruhsat sahibi olmaması nedeniyle dava açma ve aktif dava ehliyetinin bulunmadığı, araç malikinin araçla ilgili hasardan dolayı tazminat talep edebileceği, aktif husumet yokluğu nedeniyle, davacının davasının ve taleplerinin reddine, dair karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tazminat davasında davacı olma ehliyeti, kural olarak mal varlığından doğrudan doğruya zarar gören kişiye aittir. Ancak, bir şeyi sözleşmeyle (kira, ariyet vs.) elinde bulunduran kişi, onu aldığı gibi malikine aynen iade etmekle yükümlü olup, ödemek zorunda olduğu onarım giderlerini isteyebilecektir.
Davacı vekili araç hasarı nedeni ile fazlaya dair haklarını saklı tutarak 8.150,00.-TL maddi tazminat talebinde bulunmuş, davacının bu talebi mahkemece aracın tescil kaydının dava dışı 3. kişi adına kayıtlı olduğu gerekçesi ile reddedilmiştir.
Dosyada, davacı ...’nin sürücü olduğu anlaşılmakla, kazaya karışan aracın sürücüsü olması, aracı aldığı gibi eksiksiz ve hasarsız olarak malikine teslim etmekle yükümlü bulunması nedeniyle, aracın zilyedi sıfatıyla, hasar tazmini yönünden dava açmakta hukuki yararı ve aktif husumet ehliyeti vardır.
O halde mahkemece, davacı ...’nin aktif husumet ehliyetinin varlığının kabulü ile, tarafların tüm delilleri tolanıp oluşacak kanaate göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 25/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.