15. Hukuk Dairesi 2020/1051 E. , 2020/3276 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
İlk Derece Mahkemesi :... Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen kararın temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl ve karşı dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, asıl dava tapu iptâli ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat, karşı dava ise sözleşme dışı yapılan imalât bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece asıl ve karşı davanın reddine dair verilen karara karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesi"nce istinaf başvurularının reddine karar verilmiş, verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Asıl dava dosyası yönünden;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355. maddedeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp bir isabetsizlik bulunmaksızın karar verilmiş olmasına, dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre davacı-karşı davalı vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Karşı dava yönünden;
Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi"nin miktar veya değeri kırkbin Türk lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararları verildiği anda kesin olup temyiz edilemez (HMK 362/1-a). Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, bu kırkbin Türk liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırkbin Türk lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Ancak, karşı taraf temyiz yoluna başvurduğu takdirde, diğer taraf da düzenleyeceği cevap dilekçesiyle kararı temyiz edebilir (HMK 362/2). Yukarıdaki 40.000,00 TL’lik parasal sınır 25.000,00 TL iken 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 42. maddesiyle yapılan değişiklikle 40.000,00 TL olmuştur. Aynı Kanun"la HMK’ya eklenen ek 1. madde gereğince bu miktarlar 2017 ve sonrası yıllarda her yıl yeniden değerlendirme oranında artırılacak ve artırım sırasında 10,00 TL kesirleri dikkate alınmayacaktır. Bu hükümlere göre hesaplama yapıldığında Bölge Adliye Mahkemesi kararları yönünden 2019 yılı için temyiz kesinlik sınırı 58.800,00 TL’dir.
Yukarıda sözü edilen kurallar ve yapılan açıklamalarla birlikte değerlendirildiğinde; somut olayda karşı davada fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 2.000,00 TL’nin tahsili talep edilmiş, ilk derece mahkemesince ise karşı davanın reddine karar verilmiştir. Karşı davada davalı-karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş, Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi"nce başvurunun esastan reddine karar verilmiş, verilen bu karara karşı davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda davacının talep ettiği fazla imalât bedelinin 31.800,00 TL olduğu belirtilmiştir. Bu durumda temyiz başvurusu, bölge adliye mahkemesi karar tarihine göre temyiz eden yönünden kesinlik sınırı altında kalmaktadır.
Temyiz dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi temyiz dilekçesinin reddine karar verir ve 344"üncü maddeye göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder (HMK 346/1 ve 366). Temyiz edilen karar kesin olduğu halde bu konuda inceleme yapılıp karar verilmeksizin dosya Yargıtay’a gönderilmiş ise 01.06.1990 tarih 1989/3 Esas, 1990/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın Yargıtay tarafından da temyiz talebinin reddine karar verilebilir. Bu İçtihadı Birleştirme Kararı HUMK hükümleri nedeniyle verilmiş olsa da HMK’daki benzer düzenlemeler de aynı yorum ve sonucu doğurduğu için HMK hükümlerine göre temyiz yönünden de uygulanması gerektiğinden davalı-karşı davacı vekilinin karşı davada bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalının temyiz itirazlarının reddiyle asıl davanın reddine dair hükmün ONANMASINA, 2. bent uyarınca davalı-karşı davacının karşı davaya yönelik temyiz isteminin Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi kararının miktar itibarıyla kesin olması sebebiyle REDDİNE, ödediği temyiz peşin ve Yargıtay başvurma harçlarının istek halinde temyiz eden davalı-karşı davacıya geri verilmesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine, 21.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.