13. Hukuk Dairesi 2014/27743 E. , 2014/26893 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı bankadan kullanmış olduğu konut kredisi nedeniyle yeniden yapılandırma ücreti ve dosya masrafı olarak haksız tahsil edilen bedele ilişkin olarak 1.323 TL yeniden yapılandırma ücreti ile dosya masrafı olarak tahsil edilen bedellerden fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 100 TL olmak üzere toplam 1.423 TL"nin kesinti tarihinden itibaren kredi sözleşmesinde belirtilen oranda faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş, 17.12.2013 tarihli ıslah talebi ile talep miktarını 2.523 TL yükseltmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kabulü ile, 2.523 TL alacağın, 100,00 TL"sinin dava tarihinden, 2.423,00 TL"sinin ıslah tarihi olan 17/12/2013"den itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ... davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, eldeki davanın dava dilekçesinde 1.423TL"nin kesinti tarihinden itibaren kredi faiz oranları üzerinden işletilecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 17.12.2013 tarihli ıslah talebi ile talep miktarını 2.523 TL.ye çıkarmıştır.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 117. maddesi uyarınca muaccel bir borcun borçlusu ancak alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Muaccel hale gelmiş bir borçtan dolayı alacaklının herhangi bir ihtarı yok ise anılan yasa maddesi uyarınca faize ancak dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekir. Dava konusu olayda davacı, dava tarihinden önce davalıya ihtar çekerek onu temerrüde düşürdüğünü iddia ve ispat etmemiştir. Bu itibarla dava dilekçesinde talep edilen ve hüküm altına alınan miktardan dava dilekçesinde talep edilen kısma dava tarihinden itibaren, ıslah dilekçesi ile talep edilen miktara ise ıslah tarihinden itibaren faiz uygulanması gerekir.
Davacı, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle 1.423 TL talep etmiş olmasına rağmen, mahkemece hatalı değerlendirmeye dayalı olarak dava dilekçesindeki talep miktarı 100 TL olarak kabul edilmek suretiyle, bu miktara dava tarihinden itibaren, bakiye 2.423 TL alacak miktarına ise ıslah tarihinden itibaren faize hükmedildiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla dava dilekçesinde talep edilen miktarın tespitinde mahkemece hatalı değerlendirmeye dayalı olarak davacının faiz kaybına sebep olacak şekilde hüküm verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
3-Davacı, davalı ile yapılan konut kredisi sözleşmesi nedeniyle haksız kesintiye konu bedellerin, sözleşmede belirlenen faiz oranı üzerinden davalıdan tahsilini talep etmiştir. Kredi sözleşmesine konu belgeler ve yargılama aşamasında alınan bilirkişi rapor içeriği ile tespit edildiği üzere, taraflar arasında 28/08/2008 tarihinde yapılan konut kredisi sözleşmesi ile davacının 65.500 TL bedelli, 120 ay vadeli, yıllık %18,48 akdi faiz oranı üzerinden kredi kullandığı, faiz oranlarının düşmesi üzerine davacının talebi ile dava konusu kredinin 15/09/2009 tarihinde yapılandırıldığı, bu yapılandırma sırasında faiz oranının yıllık %13.08 olarak kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Davalı tacir olup, dosya kapsamı itibariyle dava konusu kesintilerin taraflar arasında yapılan kredi sözleşmesine dayalı olarak davalı tarafından haksız tahsil edildiği sabit olmakla, davacının bu kesintilere konu bedellerin iadesini, yine sözleşmede belirlenen faiz oranları üzerinden talep edebileceğinin kabulü gerekir. Hal böyle olunca, davalı tarafından ilk kredi kullanımı sırasında 1.200,00 TL kredi açılış ücreti ve ekspertiz ücreti olarak kesilen miktara ilk kredi kullanım faiz oranı olan yıllık % 18,48 üzerinden, kredinin yapılandırılması sırasında kesilen 1.323 TL"nin yapılandırma sonrası kredi faiz oranı olarak belirlenen yıllık % 13.08 oranı üzerinden tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki, yukarıda iki ve üç nolu bentlerde tespit edilen hususların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Usulün 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bent gereğince mahkeme kararının hüküm kısmının birinci fıkrasının bütünüyle karardan çıkartılarak yerine aynen “-Davanın KABULÜNE, kredi açılışı ve istihbarat ücreti olarak tahsil edilen 1.200,00 TL alacağın,100 TL kısmına dava tarihinden itibaren,1.100 TL kısmına ıslah tarihi olan 17.12.2013 tarihinden itibaren yıllık % 18,48 faiz oranı üzerinden işleyecek faiziyle, yeniden yapılandırma nedeniyle erken ödeme ücreti olarak tahsil edilen 1.323,00 TL"nin dava tarihinden itibaren yıllık % 13.08 faiz oranı üzerinden işleyecek faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” söz ve rakamlarının yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan 44,00 TL harcın istek halinde iadesine, 15.9.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.