Esas No: 2015/548
Karar No: 2020/5772
Karar Tarihi: 03.12.2020
Danıştay 10. Daire 2015/548 Esas 2020/5772 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/548
Karar No : 2020/5772
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü / …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- … 2- …
3- …4- …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K… sayılı kararının davalı idare tarafından kabule ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, Balıkesir ili, Burhaniye ilçesinde 03/12/2012 tarihinde meydana gelen sel hadisesi nedeniyle, Burhaniye - İzmir Yolu, ...mevkii, … parselde yer alan bahçeli evde ikamet eden ve davacılardan ...'ın annesi, diğer davacıların kardeşi olan ...'ın vefat etmesi ve murisin sahibi olduğu konut ile ...plakalı aracın hasar görmesi olayı ile ilgili olarak, ... için, destekten yoksun kalma, araç ve konut hasarına karşılık 1.000 TL maddi ve 40.000 TL manevi tazminat, diğer davacılar için 20.000'er TL manevi tazminat olmak üzere toplam 100.000 TL manevi tazminata, olayın meydana gelmesine davalı idarenin hizmet kusurunun neden olduğundan bahisle, ölüm hadisesinin gerçekleştiği tarihten itibaren işletilecek en yüksek mevduat faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; uyuşmazlık konusu taşınmaz mahallinde bu safhada ayrıca bir keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasının, olay anındaki fiili durumun, başka bir deyişle maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesini sağlaması olanaksız olacağından, olaydan kısa bir süre sonra adli yargı yerlerince yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan bilirkişi raporları ile olayın tarafı konumunda olmayan Burhaniye Kaymakamlığınca oluşturulan teknik heyetçe yapılan inceleme sonucu hazırlanan teknik raporda yer verilen ve esasen tazminat talebine konu hadisenin gerçekleşme biçimi ve sebepleri konusunda yeterli veriler sunmakta olan tespitler topluca dikkate alındığında, davalı idarenin, kendisine mevzuatla yüklenmiş olan görevlerin ifasında kusurlu davrandığı, zira olayın meydana gelmesine önemli ölçüde, karayolu genişletme çalışmaları esnasında yağmur sularının deşarjı için yeterli altyapı çalışmalarının yapılmamış olmasının ve davalı idarece uygun görüş verilerek yürürlüğe giren geçiş yolu izin belgesine sahip olup, yine davalı idarece denetlenmek durumunda olan, yol kenarındaki tesislerin uygun deşarj kanalları yapmamış olmalarının sebep olduğu, bu haliyle, tazminat istemine konu maddi zararların meydana gelmesinde, davalı idarenin takdiren %50 oranında kusurlu olduğu sonucuna ulaşılmasından sonra tazmini istenilen maddi zararlarla ilgili olarak; 20/03/2014 tarihli ara kararla "tazmini istenilen maddi zararın hangi unsurlardan oluştuğunun" sorulması üzerine davacılar vekilince cevaben, "Burhaniye-İzmir yolu'nda bulunan, ...mevkii, ...parselde yer alan bahçeli evde oluşan maddi zarar ve müteveffaya ait ...plakalı aracın uğradığı maddi hasar ile dava dilekçesinde maddi tazminat talep eden tek kişi olan ve müteveffanın kızı ...'ın, ölen şahıstan beklediği maddi destekten yoksun kalması sonucu uğranıldığı belirtilen destekten yoksun kalma tazminatının talep edildiğinin" belirtildiği görülmüştür. Bu durumda talep edilen maddi zararın unsurları arasında gösterilen destekten yoksun kalma tazminatı ile ilgili olarak, talepte bulunan ve müteveffanın kızı olan davacı ...'ın, UYAP (Ulusal Yargı Ağı Portalı) üzerinden yapılan nüfus kaydı sorgulamasında 11/09/2009 tarihinden bu yana evli olduğunun görülmesi sebebiyle annesinin maddi desteğine ihtiyacının bulunmayacağı, bu nedenle adı geçen davacı için destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilebilmesi için gerekli koşulların oluşmadığı anlaşıldığından, maddi tazminat talebinin bu kısmının reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Maddi tazminat talebinin diğer unsurları olarak gösterilen araç ve ev hasarı ile ilgili olarak ise; davacılar tarafından, hasarın miktarının ve sebebinin tespiti istemiyle açılan ve … Asliye Hukuk Mahkemesinin D.İş No:… sayılı dosyasında görülen davada yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanarak 05/03/2013 tarihinde adı geçen Mahkemeye ibraz olunan bilirkişi raporunda, "Evde yapılması gereken temizlik ve bina kurumasından sonra binanın iç ve dış cephesinin boyanması, görülen ve kullanılamaz ev eşyalarının bedelleri, mutfak dolap kapakları ve ahşap kapıların yenilenmesi bedellerinin 26000 TL-28000 TL arasında olduğu" tespitine yer verildiği, araç zararı ile ilgili olarak yine aynı dosyada yaptırılan diğer bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan 04/02/2013 tarihli raporda ise, "aracın sel hadisesi nedeniyle uğradığı zararın giderimi için gerekli olan tamir masraflarının 850 TL olduğu" tespitine yer verildiği görüldüğünden, davacı ... tarafından, maddi tazminat talebi olarak, dava dilekçesinde 1.000 TL tutarında bir talepte bulunulduğu, uğranılan ve belgelendirilen maddi zarar miktarının 28.850 TL olduğu, ancak işbu kararın verildiği tarihe kadar ıslah yoluyla miktarın arttırılması cihetine de gidilmemiş olduğu dikkate alındığında, tam yargı davalarında geçerli olan "taleple bağlılık" ilkesi uyarınca, tazmini istenilen 1.000 TL maddi tazminatın, olayın meydana gelmesine hizmet kusuru işlemek suretiyle sebebiyet vermiş olan davalı idarece, davacının görevsiz yargı yerine (… Asliye Hukuk Mahkemesi - E:… sayılı dosya) başvurduğu tarih olan 09/05/2013 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacı ...'a ödenmesi gerekmekte olup, bunu aşan faiz istemi ise reddi gerektiği anlaşılmıştır.
Manevi tazminat talepleri ile ilgili olarak yapılan değerlendirmede; doktrinde de kabul edildiği üzere manevi tazminat, patrimuanda meydana gelen bir eksilmeyi karşılamaya yönelik bir tazmin aracı değil, tatmin aracıdır. Olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlar. Belirtilen niteliği gereği manevi tazminatın, zenginleşmeye yol açmayacak şekilde belirlenmesi gerektiğinden, müteveffanın yaşı, ortalama insan ömrü, davacıların müteveffa ile olan yakınlık durumları ve müteveffa ile birlikte yaşamıyor oldukları, olayın oluş şekli ve davalı idarenin olayın meydana gelmesindeki kusur durumu gibi unsurlar topluca göz önünde bulundurulduğunda, takdiren, davacı ... için 20.000 TL, diğer davacılar …, …, … için de 5.000'er TL olmak üzere, toplam 35.000 TL manevi tazminatın, olayın meydana gelmesine hizmet kusuru işlemek suretiyle sebebiyet vermiş olan davalı idarece, davacıların görevsiz yargı yerine (… Asliye Hukuk Mahkemesi - E:… sayılı dosya) başvurduğu tarih olan 09/05/2013 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesine bunu aşan manevi tazminat ve faiz istemlerinin ise reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Burhaniye Belediye Başkanlığının sorumluluk sahasında meydana gelen olay nedeniyle Karayollarının sorumluluğunun bulunmadığı, öncelikle kararın husumet nedeniyle bozulması gerektiği, dava konusu olayda, vefat eden ...’ın oturduğu ...parsel sayılı arazideki evin Karayolları Genel Müdürlüğünün sorumluluğunda bulunan devlet yolu sınırına olan uzaklığının 75 metre olduğu, evin bulunduğu arazinin yapısı devlet yoluna doğru eğimli, her iki komşu araziden alçak kotta ve Burhaniye Belediyesine ait imar yoluna bitişiğinde yer aldığı, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından onaylı projesinde yolu enine geçen su yapıları (menfez) boyutlandırılırken, o yöredeki 100 yıllık yağışların ortalaması, büyük sanat yapıları (köprüler) için ise 500 yıllık yağış verileri esas alınarak, menfez imalatları projesine uygun yapıldığı, yolun altında bulunan su geçiş yapıları arazinin durumuna göre suların toplanabileceği en düşük arazi konuta yapıldığı, suların menfeze ulaşabilmesi için yolun kenarında yola paralel olarak toplanarak deşarjının gerektiği, ancak anılan yörede yol kenarında bir çok tesisin faaliyet göstermesi ve tesislerin anayola çıkış yollarının altında yeterli boyutta su geçişi olmaması, karayolu altında bulunan menfezlere ulaşmadan suların birikerek çevre arazilere yayılması ve istenmeyen üzücü sonuçlara neden olduğu, Karayolları kenarında su akışının engellenerek göllenmesinde, tüm ruhsat ve denetlenme görevinin Burhaniye Belediye Başkanlığı sorumluluğunda bulunan … Tarım Ürünleri Firması ile … Akaryakıt istasyonunun devlet yoluna bağlantısında yeterli kesitte su tahliye kanalı yapmamış olmasının neden olduğu, Belediye sınırları içindeki yol kenarı tesislerinin drenaj sistemlerinin denetimi, o yöredeki Belediyenin sorumluğunda olduğundan Burhaniye Belediyesine gerekli uyarı yazılarının gönderildiği, tesislerin drenaj sistemleri yeterli boyutlara çıkarıldığında su baskınlarının önüne geçilmiş olacağı, Karayolları Genel Müdürlüğünün sorumluluk sahası dışında, Burhaniye Belediyesi sorumluluk alanında gelişen olayda, idarelerinin herhangi bir ihmal ve sorumluluğunun bulunmadığı ileri sürülerek, İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmiştir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacılar tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi karanının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Uyuşmazlık konusu olayda; 03/12/2012 tarihinde meydana gelen yağış sonucu, olayın meydana geldiği bölgedeki su toplama havzasında günlerce (3 gün) yağan yağmur neticesinde meydana gelen selde davacılardan ...'ın annesi, diğer davacıların da kardeşi olan ...'ın vefat etmesi üzerine murisin sahibi olduğu konut ile ...plakalı aracın hasar görmesi olayı ile ilgili olarak, ... için, destekten yoksun kalma ve araç ile konut hasarına karşılık 1.000 TL maddi, 40.000 TL manevi tazminat, diğer davacılar için 20.000'er TL manevi tazminat olmak üzere toplam 100.000 TL manevi tazminata hükmedilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 125. maddesinde, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararları ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır. İdareler kural olarak yürüttükleri kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlüdürler. İdari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar idare hukuku kuralları çerçevesinde hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.
Bir başka anlatımla, kamu idareleri, yürüttükleri hizmetin işleyişini sürekli kontrol etmek ve gerekli önlemleri almakla yükümlüdürler. Bu yükümlülüğün tam ve gereği gibi yerine getirilmemiş olması nedeniyle doğan zararların, hizmeti yürütmekle yükümlü bulunan idare tarafından tazmini gerekeceği açıktır.
Ancak, ortada tazmini gereken zararın bulunmaması, zararın zarar gören kişinin veya üçüncü kişinin eyleminden doğması, mücbir sebeplerden kaynaklanması, zararla idari faaliyet arasında nedensellik bağının kurulamaması, idare hukukuna özgü tazmin nedenlerinin bulunmaması gibi durumlarda idarenin tazmin yükümlülüğü ortadan kalkar.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare Mahkemesince, davacılar tarafından, hasar miktarının ve sebebin tespit edilmesi istemiyle açılan ve … Asliye Hukuk Mahkemesinin D.İş No:… sayılı dosyasında görülen davada yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan ve hükme esas alınan bilirkişi raporu ve bazı karayolları personelinin yargılandığı ... Asliye Ceza Mahkemesince E:… sayılı dosyada yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan 18/07/2014 tarihli bilirkişi raporu ile olayla ilgili olarak Burhaniye Kaymakamlığınca oluşturulan teknik heyet tarafından yapılan inceleme sonucu hazırlanan 03/12/2012 tarihli raporlar arasında ki çelişkilerin giderilerek, meydana gelen olay nedeniyle oluştuğu iddia edilen zararın sadece doğal afetten mi (mücbir sebep) yoksa birden çok faktörün (alt yapı hizmetleri vb.) bir araya gelmesinden mi kaynaklandığı, ayrıca olayın gerçekleştiği dönemde o bölgenin doğal afet bölgesi ilan edilip edilmediği hususlarının araştırılarak, bu bağlamda görev alanı itibariyle hangi idare ya da idarelerin (Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Burhaniye Belediyesi, Karayolları Genel Müdürlüğü) hizmet kusuru bulunduğunun saptanması, birden çok idarenin hizmet kusurunun tespiti halinde, bu idarelerin kusur oranlarının araştırılması, ayrıca müteveffanın müterafık kusurunun bulunup bulunmadığı (binanın yapısından yahut aykırı kullanımından kaynaklı) var ise oranının belirlenmesi amacıyla yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, belirtilen hususlar irdelenmeksizin eksik incelemeye dayalı olarak verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın kısmen kabulü, kısmen reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının kabule ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.