23. Hukuk Dairesi 2013/4247 E. , 2013/6569 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, tahliye, mümkün olmazsa alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davalı ... yönünden davanın kabulüne, diğer davalılar yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, arsa sahibi müvekkili ile yüklenici davalı ... arasında ....08.2008 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin imzalandığını, binanın, taraflar arasındaki sözleşme ve eki teknik şartnameye uygun imal edilmediğini, tespit dosyasında alınan ........2010 tarihli bilirkişi raporunda eksik ve kusurlu işleri ile inşaatın ruhsatı olmaksızın kaçak olarak yapıldığının tespit edildiğini, istenilen proje ve ruhsat işlemlerinin yapılmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili ile yüklenici ... arasındaki sözleşmenin geriye etkili olarak feshine, diğer davalıların, taşınmazdan tahliyelerine karar verilmesine, bu talepleri kabul görmeyecek ise; inşaattaki kusurlu ve eksik işlerin tamamlanmasına, sözleşmeye aykırı olarak kullanılan kalitesiz malzemelerin değiştirilmesine, inşaatın sözleşmeye ve inşaat projesine uygun hale getirilmesine, dükkanın teslimine ve gecikmeden kaynaklanan kira alacaklarının ödenmesine, imar mevzuatı gereğince yapılması gereken yangın merdiveni sığınak, çevre düzenlemesi, proje, ruhsat ve ruhsat eklerinin alınması, sigorta prim ve cezaları ile kat irtifakı ve kat mülkiyeti giderleri ile vergi resim ve harçlar ile bunların cezaları karşılığı şimdilik 110.848,71 TL’nin davalılardan hakkın doğum tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili ve davalılar . ....., ..., ..., ..., ..., ...., ..., ... ve ..., davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., davacı ile yüklenici arasındaki çekişmenin kendilerini mağdur ettiğini beyan etmiştir.
Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davalı yüklenici ..."a ait olacak dükkan ve dairelerin, ... tarafından diğer davalılara satıldığı, davalı ..."ın sözleşmeye aykırı olarak işi zamanında bitirmediği ve binada eksiklikler bıraktığı, .../...
bu nedenle de binanın ruhsatının alınamadığı, davalı ..."ın binayı tapusunu çıkararak teslim etmeyi yüklendiği, gerekli ruhsatları almadan kaçak bina inşa etmesi nedeniyle tapusunun da çıkarılamadığı, sözleşmeye aykırı davrandığından binanın ortak kullanılan bölümleri ve davacıya ait olan daire ve dükkanlarının eksiklerinin davalı ... tarafından ikmal edilmesi gerektiği, eksikliklerin tamamlanması, tapunun çıkarılması, tapu için gerekli proje, harç, vergi, prim ve tapu masraflarının karşılanması için 649.545,60 TL"ye ihtiyaç olduğu, ancak davanın 110.848,71 TL talepli açıldığı, terditli dava dilekçesinde öncelikle sözleşmenin geriye etkili olarak feshi ve davalıların taşınmazdan tahliyeleri talep edilmiş ise de, davacı ile ... dışındaki diğer davalılar arasında herhangi bir sözleşme ilişkisinin olmadığı, arsa davacıya ait olmakla birlikte arsanın üzerindeki binanın tamamının davacıya ait olmadığı, yıkım talep edilmediğine göre binadan diğer davalıların tahliye edilmesi halinde davacının haksız kazanç sağlayacağı gerekçesiyle, davalı ... yönünden davanın kabulüne, 110.848,71 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı ..."dan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, diğer davalılar yönünden davanın reddine, sözleşmenin geriye etkili olarak feshi talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
...-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
...- 04.....1984 tarih ve 3095 sayılı Yasa"nın .../.... maddesinde, arada sözleşme olmasa bile, ticari işlerde temerrüt faizinin, TCMB"nın kısa vadeli krediler için öngördüğü reeskont faiz oranı olduğu belirtilmiş iken, ........1999 tarih ve 4489 sayılı Yasa ile 3095 sayılı Yasa"nın ticari işler için temerrüt faizini düzenleyen .../.... maddesinde yapılan değişiklik ile 01.01.2000 tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanacak temerrüt faiz oranı, TCMB"nın kısa vadeli avans işlemlerine uyguladığı faiz oranı olarak değiştirilmiştir. Ancak 3095 sayılı Kanun"un .... maddesi yasal faizi düzenlemiş olup, ticari olmayan işler için temerrüt faizi .../..., ticari işler için temerrüt faizi ise .../.... maddede düzenlenmiş ve .... fıkra temerrüt faizi oranını öngörürken .... maddede yazılı yasal faiz oranına atıf yapmış, .... fıkra ise .... madde hükmünde öngören oranı kısmen baz alarak kendisi ayrı bir oran belirlemiştir. Diğer anlatımla, .... madde hükmü temerrüt faizini düzenlememiş, "temerrüt faizi" başlıklı .... maddenin oran olarak kaynağı ve dayanağını oluşturan çerçeve bir hüküm olarak ve ayrıca ticari olan ve olmayan işler için sadece kural olarak uygulanmak üzere sevkedilmiş olup, bu kuralın istisnası olarak .... maddede temerrüt faizi bakımından farklı bir oran öngörülmüştür. Bu maddeye atıf yapan ve ticari olmayan işleri için temerrüt faizini düzenleyen .../.... maddesinde yer alan reeskont faizi ibaresi ....04.2005 tarih ve 5335 sayılı Kanun"un .... maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Somut olayda, yüklenici olan davalı şirket ile davacı arasındaki uyuşmazlık, ... sözleşmesinden kaynaklanmış olup, bu sözleşme, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK"nın .../... ve .../.... madde hükümleri uyarınca davacı arsa sahibi için de ticari ... niteliğinde olduğundan, ticari işlerde 3095 sayılı Yasa"nın değişik .../.... maddesi gereğince avans faizi isteme hakkına sahip davacı, bu oranı ifade eden ticari faiz talep etmiştir. Mahkemecede davanın açıldığı ........2010 tarihinden itibaren yasal oranda temerrüt faizine hükmedilmiştir. 3095 sayılı Yasa"da 2005 yılında yapılan değişiklik ile kaldırılan ve avans faizi oranından daha düşük seviyedeki reeskont faizi oranları Merkez ..."nca yayınlanmaya devam edilmektedir. Bu oran üzerinden istemde bulunulmuş olsa idi, ..
mahkemece yasal faize hükmedilmesi, ancak 01.01.2000 tarihi ile 5335 sayılı Yasa"nın yürürlüğe girdiği ....04.2005 tarihi arası bir tarihten faizin başlatılması gerekmesi halinde doğru yorum tarzı olacak, ....04.2005 tarihinden sonraki bir tarihten faiz başlatılmasının gerekmesi halinde davacının yasal faiz oranından daha yüksek, ancak, avans faizinden daha düşük olan bir oranda faiz talep etmesinde kendini daha düşük bir oran ile bağladığı için bir usulsüzlük bulunmayacak idi. Bu durumda, 3095 sayılı Yasa"nın değişik .../.... maddesi uyarınca avans faizi isteme hakkına sahip olan davacı arsa sahibi tarafından eksik işler bedelinin ticari fazi ile tahsili istenmesine rağmen mahkemece, kabulüne karar verilen alacağa 01.01.2000 tarihinde 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun"un .../.... maddesinde yapılan değişiklik ile avans oranı belirlenmiş olduğu hususu gözden kaçırılarak, yasal faiz uygulanması doğru olmamış ve kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK"nın 438/.... maddesi uyarınca kararın, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (...) nolu bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (...) nolu bentte açıklanan nedenle, temyiz itirazlarının kabulü ile kararın “HÜKÜM” bölümünün .... paragrafındaki "dava tarihinden itibaren işleyecek" ibaresinden sonra gelen "yasal faizi" ibaresinin hükümden çıkarılarak, yerine "avans faizi" ibaresinin eklenmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ........2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.