Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/9127
Karar No: 2006/9389
Karar Tarihi: 03.10.2006

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/9127 Esas 2006/9389 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/9127 E.  ,  2006/9389 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi       : Eskişehir İş Mahkemesi
    Tarih                 : 01.02.2006
    No                     : 86-36

    Davacı iş kazası sonucu malüliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine  karar vermiştir.
    Hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dava davacının iş kazası sonucu  beden  güç kaybına uğradığı iddiasına dayalı maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece olayın iş kazası olmadığı gerekçesi ile istemin reddine karar verilmiştir.
    506 sayılı Yasa’nın 27. ve müteakip maddelerinde işverenin iş kazasını engeç iki gün içinde Sosyal Sigortalar Kurumuna bildirilmekle yükümlü olduğu, haber verme kağıdındaki bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında gerekirse Kurumca soruşturma yapılabileceği ve varılan sonucun en geç üç ay içinde ilgililere yazı ile bildirileceği, ilgililerce yetkili mahkemeye başvurularak kurum kararına itiraz olunabileceği, itiraz halinde Kurum kararının ancak mahkeme kararının kesinleşmesiyle kesin hale geleceği bildirilmiştir.
    Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından sigortalıya bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir. Diğer yandan, sigortalıya bağlanacak gelir ve hükmedilecek tazminatın miktarını doğrudan etkilemesi nedeniyle, işçide oluşan meslekte güç kayıp oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin kesin olarak saptanması gerekir. 506 sayılı Yasanın 19. maddesinde geçici iş göremezlik hali sonunda Kuruma ait veya Kurumun sevk edeceği sağlık tesisleri sağlık kurulları tarafından verilecek raporlarda belirtilen arızalarına göre iş kazası sonucu meslekte kazanma gücünün en az %10 azalmış bulunduğu Kurumca tesbit edilen sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanacağı, 31. maddesinde Kurumun, sigortalıya bağlanacak gelirleri yapılan inceleme ve soruşturmalar sonunda ve gerekli belgelerin tamamlandığı tarihten itibaren en geç üç ay içinde tesbit ederek ilgililere yazı ile bildireceği, ilgililerin bağlanan geliri bildiren yazıyı aldıktan sonra bir yıl içinde yetkili mahkemeye başvurarak Kurum kararına itirazda bulunabilecekleri, itirazın reddi hakkındaki mahkeme kararının kesinleşmesiyle Kurum kararının kesinleşmiş olacağı, 109. maddesinde de sigortalıların iş görmezlik hallerinin tesbitinde, Kurum Sağlık tesisleri sağlık kurullarınca verilecek raporlar da belirtilen hastalık ve arızaların esas tutulacağı, Kurumca verilen karara ilgililer tarafından itiraz edilmesi halinde durumun Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karar bağlanacağı bildirilmiştir.
    Somut olayda iş kazası olduğu iddia  olunan olayın Sosyal Sigortalar Kurumuna bildirilmediği ancak davalı Kurumca da davacıya mevcud  arızası nedeniyle 506 sayılı Yasanın 52. ve müteakip  maddeleri gereğince malullük sigortasından malullük aylığı  bağlandığı yargılama sırasında  mahkemece SSK  Sağlık Dairesi Başkanlığına müzekkere yazılarak resen davacının maluliyet oranının  belirlenmesi istendiği anılan Dairece SSK"nun iş kazasından  haberdar olmadığı  bu nedenle kurumu bağlamamak kaydı ile maluliyet oranının  belirlenebileceği bildirilerek oranın belirlenmesi için davacı bazı  tıbbi  tetkiklerinin yapılarak gönderilmesinin  istendiği, ancak istenen tetkiklerin ücretinin  yüksek olması sebebiyle  davacının  bu gideri  karşılamayacağını bildirmesi üzerine, mahkemece mevcud delillere göre inceleme yapılarak sonuçta davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.  Kurumca sigortalıya iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanabilmesi için  öncelikle zararlandırıcı  olayın iş kazası  niteliğinde olup olmadığının tesbiti  ön sorunudur.  İş kazasının  tesbiti  ile ilgili ihtilaf Sosyal Sigortalar Kurumunun hak  alanını  doğrudan  ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. 
    Yapılacak iş; davacıya iş kazasını Sosyal Sigortalar  Kurumuna ihbarda bulunmak, giderek olayın kurumca iş kazası olarak  kabul edilmemesi halinde  Sosyal  Sigortalar  Kurumu  ve hak  alanını  etkileyeceğinden işveren aleyhine iş kazasının tesbiti davası açması için önel vermek, tesbit davasını bu dava için  bekletici sorun yaparak sonucuna göre  karar vermektir.
    Mahkemece açıklanan doğrultuda işlem yapılmaksızın  Sosyal  Sigortalar Kurumunun taraf  olmadığı  tazminat istemli bu davada olayın iş kazası olmadığının kabulüyle sonuca gidilmiş  olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    2-Diğer yandan İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku ile ilgili düzenlemeler nitelikçe kamu düzeniyle ilgili olup kusur ve hesap raporlarının  alınması gibi  hususlar davanın niteliği göz önünde tutularak giderek  gerçeğin saptanması  yönünden tarafların istemlerine bakılmaksızın hakimin  görevi gereği  resen yerine getirmesi  gereken  hususlardır. bu nedenle somut  olyada HUKMK"nun 415. maddesinin öngördüğü prosedür işletilmek suretiyle sonuca gidilmesi gerektiği açık seçiktir. Davacı maddi gücü olmadığı  için SSK Sağlık Daire  Başkanlığının istediği  kontrolleri yaptıramayacağını açıkladığına göre kendiliğinden araştırma  ilkesi gereğince giderleri ilerde haksız  çıkarılacak taraftan alınmak şartıyla Devlet Hastanesinden ödenmesine karar vermek suretiyle sonuca ulaşmak gerekirken mahkemece  bu  lazimeye uyulmaksızın gerekli araştırma yapılmaksızın sonuca gidilmiş olması da kabul şekli bakımından hatalı olup bozma  nedenidir. 
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. 
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi