Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/116
Karar No: 2020/1567

Tasarlayarak öldürme ve yardım - suç delillerini yok etme - gizleme veya değiştirme - suçluyu kayırma - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2020/116 Esas 2020/1567 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2020/116 E.  ,  2020/1567 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
    SUÇ : Tasarlayarak öldürme ve yardım, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme, suçluyu kayırma
    HÜKÜM : Manavgat 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/04/2018 tarih, 2017/207 (E) ve 2018/141 (K) sayılı ilamı ile;
    1- Sanıklar ... ve ... haklarında;
    TCK"nin 82/1-a, 53. maddeleri uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası;
    2- Sanık ... hakkında; TCK"nin 82/1-a, 62, 53. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası;
    3-Sanık ... hakkında; TCK"nin 82/1-a, 39/2-c, 53, 58. maddeleri uyarınca 18 yıl hapis cezası;
    4- Sanıklar ... ve ... haklarında; Tasarlayarak kasten öldürme suçundan CMK"nin 223/2-e maddesi uyarınca beraat;
    5-Sanık ... hakkında; Tasarlayarak kasten öldürme suçuna iştirak suçundan CMK"nin 223/2-e maddesi uyarınca beraat;
    6-Sanıklar ... ve ... haklarında; suç delillerini gizleme, yok etme ve değiştirme suçundan hakkında verilen beraat kararına;
    7-Sanık ... ve ... haklarında; suçluyu kayırma suçundan TCK"nin 283/1-1 maddesi gereğince cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davası nedeniyle sanıkların eyleminin TCK"nin 272/3 maddesinde düzenlenen yalan tanıklık suçuna dönüşmesi nedeniyle verilen beraat kararına yönelik istinaf isteminin esastan reddi.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafileri ile katılanlar vekilleri duruşmalı inceleme isteminde bulunmuş ise de 5271 sayılı CMK"nin 299. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “sanığın veya katılanın temyiz başvurusundaki istemi üzerine veya re’sen duruşma yoluyla yapar” ibaresi 24.12.2017 tarihli ve 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 100. maddesi ile “uygun görmesi halinde duruşma yoluyla yapabilir” şeklinde değiştirildiğinden, incelemenin dosya üzerinden yapılması uygun görülmekle;
    A) Sanıklar Celalettin ve Hasan hakkında suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçundan, sanıklar ... ve Özkan hakkında suçluyu kayırma suçundan dönüşen yalan tanıklık suçundan verilen beraat kararlarına yönelik istinaf isteminin esastan reddine ilişkin kararlar, CMK"nin 286/1-a maddesi uyarınca kesin nitelikte olup temyiz kabiliyeti bulunmadığından, katılanlar vekillerinin bu suçlar yönünden yaptıkları temyiz isteminin CMK"nin 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
    B) Sanıklar ... ve ... hakkında tasarlayarak öldürme ile sanık ... hakkında tasarlayarak öldürmeye yardım suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri ve sanıklar ..., ... ve ... hakkında tasarlayarak öldürme suçundan kurulan beraat hükümleri yönünden yapılan incelemede;
    Oluşa ve dosya kapsamına göre, sanık ...’ın maktul ...’ın öldürülmesi suçuna yardım etmesi sebebiyle cezalandırılması için tanık ... (...)’nın hazırlık aşamasında verdiği ifadenin dışında başka deliller de olduğu, CMK"nin 210. maddesi uyarınca tanığın duruşmada mutlaka dinlenmesi gerekmesi için olaydaki tek delilin bu tanığın açıklamalarından ibaret olması gerektiği anlaşılmakla tebliğnamedeki bu sanık yönünden bozma isteyen düşünceye,
    Tebliğnamede ayrıca, katılanlar ... ve ... ile katılanlar ... ve ... lehine iki ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği yönündeki düşünceye,
    İştirak edilmemiştir.
    Sanıklar ... ve ... hakkında; maktul ...’ı tasarlayarak öldürme ve sanık ... hakkında; maktul ...’ı tasarlayarak öldürmeye yardım suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri ile sanıklar ..., ... ve ... hakkında; maktul ...’ı tasarlayarak öldürme suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararının, sanıklar müdafileri ve katılanlar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede; Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 05.09.2018 günlü ve 2018/1907E-2018/1910K Sayılı kararında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ... müdafiinin; sübuta, suç vasfına, takdiri indirim uygulanması gerektiğine, sanık ... müdafiinin; sübuta, eksik araştırmaya, sanık ... müdafiinin; sübuta, suç vasfına, eksik araştırmaya, katılanlar vekillerinin; sanık ..."ın takdiri indirim almaması gerektiğine, sanıklar ..., ..., ve ..."nin müşterek fail olarak cezalandırılmaları gerektiğine, katılanlar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının, kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi ESASTAN REDDİNE, hükmolunan ceza miktarı ile temyiz incelemesi dışında tutuklulukta geçen süre gözetilerek sanık ... müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE,
    C) Sanık ... hakkında tasarlayarak öldürme suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
    Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanıklar ... ve ...’ın maktulü öldürmesi sırasında olay yerinde bulunmadığı anlaşılan sanık ...’ın, olaydan önce tüfeğin temini için sanık ... ile birlikte hareket ettiği, maktul ile sanıkların buluştuğu akşam sanık ...’un cep telefonunun maktul ile birlikte aynı noktadan baz istasyonu verisi vermemesi amacıyla ...’un cep telefonunu yanında taşıdığı, beraat eden sanıklar ... ve ...’i sanık ... lehine yalan ifade vermeleri için yönlendirdiği ve olaydan sonra da suç delillerini sanıklar ... ve ... ile birlikte yok etmek için uğraş verdiği anlaşılmakla, sanığın bu eylemlerinin TCK"nin 39. maddesi kapsamında kalması sebebiyle sanığın yardım eden olarak TCK"nin 82/1-a ve 39. maddeleri uyarınca teşdit uygulanarak cezalandırılması yerine yazılı biçimde suç vasfında hataya düşülerek müşterek fail olarak cezalandırılması,
    Usul ve yasaya aykırı olduğundan, Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesi kararının bozulması yerine yazılı şekilde, CMK"nin 280/1-a maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 05.09.2018 günlü ve 2018/1907 E-2018/1910 K sayılı kararının, anılan hüküm yönünden tebliğnamedeki düşünceden farklı gerekçe ile BOZULMASINA, hükmolunan ceza miktarı ile temyiz incelemesi dışında tutuklulukta geçen süre gözetilerek sanık ... müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE, CMK"nin 304. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca dosyanın Manavgat 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, Üyeler ... ve ...’ın, sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin esastan reddedilmesi gerektiği yönündeki karşı oyları ve oy çokluğu ile 01/07/2020 gününde karar verildi.
    KARŞI OY:
    Sanıklar ... ve ..."ın sevgili oldukları, ellerinde bulunan eski bir tevratı maktul ..."la birlikte satmaya çalıştıkları, tevratın sayfasının birinin kayıp olmasını maktulden bildikleri, sanıklar ... ve ..."ın kayıp sayfanın ..."da olduğunu düşünmeleri nedeniyle onu öldürmeye karar verdikleri, bu konuda birlikte plan yaptıkları, yaptıkları plan gereği sanıklar ... ve ..."ın maktulle birlikte olay yerine gittikleri, sanık ..."ın planın bir parçası olmak üzere ..."a ait cep telefonunu gerçeğin meydana çıkarılmasını engellemek amacıyla aldığı, hemde sanık ..."a ait arabayı aynı amaçla aldığı, cep telefonunu olay yerinden uzakta taşıyarak sinyal bilgilerinden sanık ..."a ulaşılmasını önlediği,
    Sanıklar ... ve ..."ın olay yerinde birlikte maktul ..."ı öldürdükleri olayda, yerel Mahkeme ve İstinaf Mahkemesi sanık ..."ın eylemini TCK"nin 37. maddesi kapsamında faillik olarak değerlendirmiştir.
    TCK"nin 37/1 maddesinde ""suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail olarak sorumlu olur."" denilmekle faillik tanımlanmıştır. TCK"nin 39/2 maddesinde yardım etme halleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar a) Suç işlemeye teşvik etmek veya suç işleme kararını kuvvetlendirmek veya fiilin işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaat etmek, b)Suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek veya fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağlamak, c) Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmaktır. TCK"nin 39/2-a maddesinde sayılan hallerde hep suç işleme kararını önceden veren bir kişinin varlığı söz konusudur. Burada öyle bir durum söz konusu değildir. Somut olayımızda TCK"nin 39/2-b maddesinde sayılan suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek veya fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağlamakta söz konusu değildir. Somut olayda TCK"nin 39/2-c maddesinde tanımı yapılan suçun icrasını kolaylaştırma hali de söz konusu değildir. Sanık ..."ın eylemi bizzat suçun icrasını kolaylaştırıcı nitelikte değildir. Ancak suç işleme kararını ortak menfaatları doğrultusunda sanık ... ile birlikte verdikleri göz önüne alındığında, birlikte faillik söz konusudur. Bir suçun işlenmesi konusunda iş bölümü yapmışlardır. Sanık ..."ın hareketi azmettiricilerle karşılaştırıldığında daha hafif nitelikte değildir. Azmettiricinin olay yerinde bulunmasının şart olmadığı gibi failinde mutlaka olay yerinde bulunması gerekmez. Birlikte suç işlemeye karar verip olay yerinde olmadığı halde maktulü telefonla arayıp bir tuzağın içine olay yerine çağıran kişilerde olduğu gibi sanık ... karar verici aşamada olduğu için asli fail konumundadır. Aksi düşünüldüğünde suç işlemeyi birlikte kararlaştıran lider konumunda olan ancak suçun işlenişine bizzat ve fiili olarak katılmayan suçun işlenişinde daha önemli bir konuma sahip kişiler yardım eden olarak daha az ceza alacaklardır. Ayrıca sanık ..."ın suç işlemeye diğer sanıklarla beraber karar vermesine rağmen hiç bir fiili eylemde bulunmadığı hal söz konusu olduğunda, daha açık bir ifade ile yardım sayılabilecek hiç bir icrai davranışı söz konusu olmadığı hallerde, TCK"nin 39/2 maddesindeki tanıma uyan bir durum söz konusu olmadığından beraat kararı mı verilecektir. Böyle bir durumda beraat kararı verilmesi mümkün olmadığına göre, sanık ..."ın eylemi TCK"nin 37. maddesi kapsamında failliktir.
    Yukarıdaki paragraflarda anlatılanlara bağlı olarak sanık ..."ın TCK"nin 37. maddesi kapsamında sorumlu tutulması gerektiğini düşündüğümüzden, Dairemizin sayın çoğunluğunun sanık ..."ın TCK"nin 39. maddesinden sorumlu tutulması gerektiğine yönelik bozma düşüncelerine katılmıyoruz.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi