2. Ceza Dairesi Esas No: 2011/25879 Karar No: 2013/12102 Karar Tarihi: 08.05.2013
Hakaret - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2011/25879 Esas 2013/12102 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Oltu Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve Ceza Dairesi tarafından incelenen bir dava dosyasında, sanığın kamu görevlisine karşı hakaret suçu işlediği tespit edilmiştir. Ancak, hapis ve adli para cezalarının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikle hangi cezanın seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilirken, nesnel ve öznel koşulların değerlendirilip gerekçelerin gösterilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri ise 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/1. maddesi ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesidir.
2. Ceza Dairesi 2011/25879 E. , 2013/12102 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 2 - 2008/166538 MAHKEMESİ : Oltu Sulh Ceza Mahkemesi TARİHİ : 19/03/2008 NUMARASI : 2007/102 (E) ve 2008/51 (K) SUÇ : Hakaret
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Ceza yasasında, hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir. Somut olayda sanığa yüklenen suç kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK.nun 125/1. maddesinde hapis ve adli para cezası olarak öngörülen seçenekli yaptırım, aynı maddenin 3-a fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığından, kamu görevlisine karşı hakaret suçundan, seçenekli yaptırımlardan neden hapis ya da adli para cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip, daha sonra hükmedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerekirken, yalnızca hapis cezasının alt ve üst sınırları arasında temel cezanın belirlenmesine ilişkin gerekçe gösterilmesi, 2- Sanık hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken, 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesinde sayılan nesnel (objektif) ve öznel koşulların değerlendirilip buna ilişkin gerekçelerin gösterilmesi gerektiği, sanığın sabıkasız olduğu dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi için aranan 5271 sayılı CMK’nun 231/6-a maddesinde gösterilen, “kasıtlı suçtan mahkum olmama” nesnel (objektif) koşulunun bulunduğu, aynı Yasanın 231/6-c maddesinde gösterilen ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin nesnel (objektif) koşullardan bir diğeri olan suçun işlenmesi ile mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesinde esas alınacak zararın, kanaat verici basit bir araştırmayla belirlenecek maddi zarar olduğu, manevi zararın bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, somut olayda katılanın tazminat istemi bulunmadığı gibi, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde sanığa yüklenen suçtan doğan ve hakimin basit bir araştırma ile saptayabileceği herhangi bir maddi zararın belirlenmediği gözetilerek,sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen, “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” öznel (sübjektif) koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken “müdahillere karşı maddi manevi verdiği zararı gidermemiş olması nedeniyle koşulları oluşmadığından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına, ” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 08.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.