12. Ceza Dairesi 2015/3630 E. , 2016/9428 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
2) ... Müdürlüğü
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, müştekiler vekilleri ve üst Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1) Müşteki ... Belediye Başkanlığı vekili ile müşteki ... Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Müşteki ... Belediye Başkanlığı"nın 2863 sayılı Kanuna aykırılıktan doğan davalara katılma ve tesis edilen hükmü temyiz etme hak ve yetkisi bulunmadığından; müşteki ... Müdürlüğü vekili tarafından, usulüne uygun olarak 24/12/2013 tarihinde tebliğ edilen hükmün, CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra 20/01/2014 tarihinde temyiz edildiğinin anlaşılması karşısında; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince temyiz isteminin isteme uygun olarak REDDİNE,
2) Üst Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince:
2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin amacının, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı ya da sit alanı olarak tescil kararlarının, ilgililerince öğrenilmesini sağlamak olduğu, başka bir deyişle, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları yönünden tebliğ; sit alanları yönünden Resmi Gazete"de yayım ve internet üzerinden duyuru kurallarının, kişilerin, sahip oldukları taşınmazların durumunu bilmelerini ve ona göre hareket etmelerini sağlama amacı taşıdığı, belirtilen kuralların, 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde düzenlenen suçun oluşumu için şekil şartı niteliği bulunmayıp, aksi yöndeki kabulün 6498 sayılı Kanunun amacına da ters düşeceği;
Diğer yandan, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde öngörülen "maliklere tebliğ" usulünün, bölge bazındaki tescil işlemlerinde değil, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının tescili söz konusu olduğunda uygulanacağı, başka bir deyişle, bir bölgenin sit alanı olarak belirlenip tescil edilmesi halinde, o bölgede yaşayan tüm vatandaşlara tebligat yapılmak suretiyle tescil kararının duyurulması şeklinde bir yöntem izlenmeyeceği, karar Resmi Gazete"de yayımlanıp Bakanlığın internet sayfasında bir ay süre ile duyurularak, bölge halkının sit tescilinden haberdar olmasının sağlanacağı;
Belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Mülkiyeti Vakıflar İdaresine ait olan ve sanık tarafından kiralanan 1. derece doğal sit alanındaki taşınmazda, 10/10/2013 tarihli yapı tatil zaptı ile, 15 x 3,50 metrekare ebatlarında demir profillerle gölgelik, 24 x 8 metrekare ebatlarında prefabrik konaklama yeri yapıldığının tespit edildiği, sanığın hazırlık aşamasındaki beyanında atılı suçlamayı ikrar ettiği, bu itibarla atılı suçtan mahkumiyetine dair hüküm tesis edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, Anayasa Mahkemesi"nin 2863 sayılı Kanunun 65/a ve b maddelerini iptal ettiği gerekçesi ile tensiben beraat hükmü kurulması,
Kanuna aykırı olup, üst Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 02/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.