Taraflar arasındaki davadan dolayı Kayseri 1. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 05.11.2009 gün ve 46-387 sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 29.03.2010 gün ve 1240-3486 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde taraf vekillerince istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, ketmi verese hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 452 parsel sayılı taşınmazdaki 2/12 paylı 4 nolu meskenin davacıların kök miras bırakanı İkbal adına kayıtlı iken bir kısım mirasçılar tarafından alınan veraset ilamına göre intikal yaptırılarak 14.8.2002 tarihinde davalı A. H. satış suretiyle temlik edildiği, davacıların 2005/1098 E - 2006/1912 karar sayılı hasımlı veraset ilamı ile 2002/221 E-513 karar sayılı veraset ilamının iptal edilerek, davacıların da mirasçılığına karar verildiği, anılan ilamın 29.6.2007 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Davacılar bir kısım mirasçılar tarafından alınan mirasçılık belgesi ile kök muris İkbalin 452 parsel sayılı taşınmazındaki payının intikal yaptırılarak davalıya temlikinin ketmi verese olgusu sebebiyle yolsuz tescil niteliğinde bulunduğunu, oysa temin ettikleri mirasçılık belgesi ile mirasçı olduklarının saptandığını ileri sürerek davalı adına kayıtlı payın iptali ile terekeye iade istekli eldeki davayı açmışlar ve yargılama aşamasında 28.05.2009 tarihli oturumda isteklerinin terekeye döndürülmesi olmayıp başka bir ifadeyle miras bırakanları İkbal Önen adına tescil olmayıp sadece İkbal mirasçılarından davacılar Rabia ile Kadir’in miras hissesi oranında iptal ve tescile karar verilmesi olduğunu bildirmişler karar düzeltme dilekçesinde de bu hususu tekrar etmişler ve bu bildirim HUMK 151. maddesi hükmü uyarınca usulen tevsik edilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, mirasbırakan İkbal’in ölüm tarihine göre terekesi TMK’nun 701 ila 703. maddelerinde öngörülen elbirliği mülkiyetine tabidir. Muris muvazaası ve elatmanın önlenmesi istekli davaların dışında ketmi verese istekli davalarda TMK’nun 702 / 4 maddesi hükmünün uygulama olanağı bulunmamaktadır. Zira elbirliği mülkiyetine tabi olan davalarda terekeyi teşkil eden ortakların o şey üzerinde müstakilen bir hakları olmayıp hak sahibi terekeyi oluşturan tüm mirasçılardır. Dolayısıyla mirasçıların münferit olarak tereke üzerinde hak sahibi olmayacaklarına göre pay oranında açacakları davanın da dinlenmesine olanak yoktur.
O halde davacılar vekilinin 28.05.2009 tarihli oturumdaki beyanı gözetilmek suretiyle açılan davanın görülebilirlik koşulunun bulunmaması sebebiyle dinlenmesine olanak bulunmamaktadır.
Anılan bu husus karar düzeltme isteği üzerine yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından buna göre davacının karar düzeltme isteği yerinde değildir. Reddine, davalının karar düzeltme isteğinin kabulü ile dairenin 29.03.2010 gün 2010 / 1240 Esas,3486 Karar Karar Sayılı bozma kararının ortadan kaldırılmasına yerel mahkemenin 05.11.2009 tarih 2009/46 Esas, 2009/387 Karar sayılı kararının yukarıda değinilen gerekçe gereğince ONANMASINA, aşağıda yazılı 1.55.-TL bakiye onama harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 21.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.