Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/8814 Esas 2010/10782 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/8814
Karar No: 2010/10782

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/8814 Esas 2010/10782 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2010/8814 E.  ,  2010/10782 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ÇORLU 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 19/11/2009
    NUMARASI : 2007/232-2009/362

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kayden maliki olduğu 734 ada 697 parsel sayılı taşınmazına komşu 606 parsel malikleri davalılar  tarafından taşkın bina inşa edilmek suretiyle haksız olarak müdahale edildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinde bulunmuştur.
    Davalılardan N. hariç, diğer davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, yıkımın fahiş zarar doğuracağı gerekçesiyle davanın reddine karar  verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi   raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, çaplı taşınmazlara taşkın bina inşa etmek suretiyle elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.  
    Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; dava konusu 607 ( ifrazen 725) parsel sayılı taşınmazın kayden davacıya ait olduğu, komşu 606 parsel sayıl taşınmaz üzerinde bulunan 5 katlı binanın davacıya ait taşınmaza taşkın olduğu anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, yıkımın aşırı zarar doğuracağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Davalıların, binasının davacı taşınmazına taşkın olduğu sabittir. Her nekadar, binanın taşkın olduğu ve TMK’nun 725.maddesi hükmü gereğince yıkımın aşırı zarar doğurması gerekçe yapılarak davanın reddine karar verilmişse de, davalılar taşkın inşaat sebebiyle savunma yoluyla temliken tescil isteyebilecekleri gibi dava açmak suretiyle de talepte bulunmalarına hukuken mani bir durum yoktur. Aynı husus, davacının da hak ve yetkisi dahilindedir.
    Somut olayda, davacı 11.11.2009 tarihli dilekçesiyle taşkın bölümün zemin bedelinin davalılardan tahsil edilmek suretiyle mülkiyetinin davalılara intikali yönünde bildirimde bulunmuştur.
    Ne varki, mahkemece anılan bu istek bakımından bir değerlendirme yapılmış değildir. Diğer taraftan, kabul tarzı itibariyle yıkım istekli davalarda tüm maliklerin yer alması zorunludur. Oysa binada bağımsız bölüm maliki olan A.Y.a yer verilmemiş olması da isabetsizdir.
    Öyle ise anılan hususların değerlendirilmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere yıkımın fahiş zarar doğuracağından bahisle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.10.2010  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.