17. Hukuk Dairesi 2015/3774 E. , 2017/9586 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, dilekçesinde, davacıların kardeşi olan ..."in davalılardan ... yönetimindeki aracın çarpması sonucu öldüğünü, davalı ..."ın aracın maliki olduğunu, davalı ..."ın bu aracı davalılardan ... ve dava dışı..."ya kiralayan dolayısıyla aracı işleten kişi olduğunu, davalı ..."nın kendisini ve sürücü ..."u kurtarmak için kazadan haberdar olur olmaz emniyete bu aracın çalındığını bildirdiğini, olayla ilgili ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/540 E. sayılı dosyasının derdest olduğunu, davacıların kardeşlerinin ölümü ve suç delillerinin karartılması nedeniyle manevi zarar gördüklerini ileri sürerek kardeşlerinin ölümü nedeniyle davacıların her biri için 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ..., ... ve ..."tan; suç delillerini karartarak soruşturmaya engel olmak istenmesi nedeniyle her davacı için 2.500,00 TL manevi tazminatın davalı ..."dan tahsilini istemiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davetiye tebliğine rağmen duruşmaya gelmemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; suç delillerini karartarak soruşturmaya engel olunmak istenmesi nedeniyle açılan davanın reddine, ... aleyhine açılan davanın reddine, ... ve ... aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile davacıların herbiri için ayrı ayrı 10.000,00 TL manevi tazminatın 06.07.2006 tarihinden başlayacak yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bent haricinde kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat talebine ilişkindir.
2918 sayılı ..."nun "işleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu" başlığını taşıyan 85. maddesi uyarınca; bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. Aynı yasanın 3. maddesi gereğince işleten; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.
Somut olayda, trafik kazasına karışan araç, davalı ... adına kayıtlı olup, kiraya veren ... 06.07.2006 tarihinde imzalanan motorlu kara nakil araçları kiralama çerçeve sözleşmesi hükümleri gereği davalı ..."ya aracı süresiz olarak kiraya vermiştir. Davalı sürücü ... ise aracın sevk ve idaresinde bulunduğu sırada dava konusu olaya sebebiyet vermiştir. Mahkemece, uzun süreli kiralama yoluyla aracın süresiz olarak davalı kiraya veren ... tarafından davalı kiracı ..."ya kiraya verildiği belirtilerek, davalı kiraya veren ..."ın işleten sıfatı olmadığından hakkındaki reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık da davalı ..."ın işleten sıfatının bulunup bulunmadığı hususunda toplanmaktadır. Yargılama aşaması ve ceza dosyasında alınan ifadelerde davalı ..."ın "Rent a Car olarak faaliyette bulunduğu, davalı ..."in aracını davalı ..."ya kiraladığı anlaşılmış ise de; davalı kiraya veren ... ile davalı malik... arasında ne gibi hukuki ilişki bulunduğu anlaşılamamaktadır.
Bu durumda; mahkemece taraflar arasında tanzim edilen kira sözleşmesi değerlendirilmek suretiyle, uzun süreli ve 3.kişileri bağlayacak güçte bir kira sözleşmesinin bulunup bulunmadığı, aracın fiilen teslim edilip edilmediği ekonomik yararlanmanın kime ait olduğu, kira sözleşmesi ve kira bedelinin maliye ve vergi dairelerine bildirilip bildirilmediği gerektiğinde işleten ve kiracının ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmak suretiyle kira sözleşmesinin fatura, ruhsat ve cari hesap hareketleri gibi yan delillerle desteklenip desteklenmediği, dava konusu kiralama silsilesinde bir "kiralayan-alt kiracı" ilişkisinin bulunup bulunmadığı, tüm bu değerlendirmelere göre davalı ..."ın işletenlik sıfatının devam edip etmediği hususları tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 25/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.