15. Hukuk Dairesi 2020/278 E. , 2020/3272 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatı istemlerine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.
Davacı yüklenici vekili müvekkili Harun Ceylanın, sahibi olduğu Ceylanlar Mobilya ve Mutfak şahıs şirketi ile davalı ... arasında, davalıya ait dairede yapılacak işler bakımından 13.07.2015 tarihinde sözleşme imzalanmış olduğunu, imzalanan sözleşmede yapılacak olan işler madde madde ayrıntısı ile belirtilmiş olup, işin başlangıç tarihi 13.07.2015 ve teslimat tarihi de 31.08.2015 olarak belirlendiğini, sözleşme gereği yapılacak işlemler karşılığı olarak da, imza tarihinde 15.000,00 TL nakit ve 5.000,00 TL’lik 2 adet çek verilmesi ve kalan ödeme bakımından da işin teslim tarihinde toplam 15.000,00 TL’lik 16.12.2015 ve 02.01.2016 vadeli 2 adet çek alınması ile 5.500,00 TL nakit olarak ödenmesi konusunda toplam 45.500,00 TL ödenmesi konusunda anlaşıldığını, Müvekkili sözleşme gereği edimini eksiksiz ve sözleşmeye uygun olarak yerine getirdiğini ve davalı-borçlu tarafa teslim ettiğini, ancak davalı-borçlu tarafından sözleşme gereği yapılması gereken ödemelerden, imza tarihinde ödenmesi gereken 15.000,00 TL’lik 16.12.2015 ve 02.01.2016 vadeli 2 adet çek ile 5.500,00 TL nakit olan toplam 20.500,00 TL ise ödenmediğini, alacağının tahsili amacıyla, müvekkili şirket tarafından yapılan işin bedeli olarak ödenmeyen 20.500,00 TL bakiye alacak bakımından, Bakırköy 17.İcra Müdürlüğü’nün 2016/383 Esas sayılı dosyası ile 5.500,00 TL, Bakırköy 17. İcra Müdürlüğü’nün 2016/384 Esas sayılı dosyası ile 7.500,00 TL ve Bakırköy 17. İcra Müdürlüğü’nün 2016/3126 Esas sayılı 7.500,00 TL bedelli icra takibi başlatıldığını, Bakırköy 17. İcra Müdürlüğü’nün 2016/3126 Esas sayılı dosyanın itiraz edilmeden kesinleşmiş olduğunu, ancak Bakırköy 17. İcra
Müdürlüğü’nün 2016/383 Esas ve 2016/384 Esas sayılı takip dosyalarından gönderilen ödeme emirlerine davalı-borçlu tarafından yapılan itiraz ile icra dosyalarının durdurulmasına karar verildiğini, davaya konu işlerin teslim tarihinin 31.08.2015 olduğunu, bu tarih dikkate alındığında işin ayıplı, eksik veya geç teslim edildiği hususlarında, davalı firma tarafından taraflarına süresinde ayıp ihbarı yapılmadığını, malların teslim edilmesinden aylar sonra, alacaklarının tahsili için davalı taraf hakkında takip başlattıktan sonra kötü niyetli olarak icra takibine itiraz dilekçesi ile ayıp iddiasında bulunulduğunu belirterek fazlaya ilişkin talep haklarının mahfuz tutularak Bakırköy 17. İcra Müdürlüğü’nün 2016/383 Esas ve 2016/384 Esas sayılı dosyalarına borçlu tarafça yapılan vaki itirazların iptâli ile ve takiplerin devamını, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere müvekkili lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalının sözleşmede belirtilen edimlerini yerine getirmediğini, tadilata konu dairenin sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde müvekkiline teslim edilmediğini, konutta yapılması gereken işlemlerin eksik, yarım ve hatalı olarak yapıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddi ile Bakırköy 17. İcra Müdürlüğü’nün 2016/383 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptâli ile takibin 8.429,19 TL yönünden devamına, asıl alacak 8.429,19 TL’nin %20’si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair verilen karar, taraf vekilince yasal süresi içerisinden temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan 13.7.2015 tarihli sözleşme ile davacı yüklenici, davalı iş sahibine ait konutta sözleşmede kararlaştırılan işleri toplam 45.000,00 TL bedelle yapımını üstlenmiştir. Bedel götürü bedelli olup, yüklenici sözleşme ile üstlendiği işi kararlaştırılan götürü bedelle yapmak zorundadır. Götürü bedelli işlerde Dairemizin yerleşik içtihat ve uygulamalarında sözleşme ile üstlenilen imalatın, eksik ve kusurları dikkate alınıp düşülmek suretiye fiziki gerçekleşme oranının tespiti edilmesi, tespit edilen bu orana götürü bedele uygulanmak suretiyle hak edilen bedelin hesaplanması ve hesaplanacak bedelden iş sahibinin kanıtlanan ödemeleri düşülerek yüklenici alacağının tespiti gerektiği kabul edilmektedir.
Yine itirazın iptâli davalarında icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun itirazında haksız olması yeterli olmayıp, alacağın likit olması da zorunludur.
Birden fazla yapılan icra takibi nedeniyle itirazın iptâli açılması halinde, aynı alacak ile ilgili yapılmış olsa dahi, icra takipleri farklı olduğu ve kararda belirtilmesi halinde ancak ayrı ayrı icra takiplerinin devamı mümkün olacağından iptal davası açılan her takip ile ilgili ayrı değerlendirme yapılıp hüküm oluşturulması gerekir.
Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; hükme esas alınan bilirkişiden yukarıda belirtilen fiziki oran yönetimine göre hak ettiği bedel hesaplattırılarak bu iş için yapılan ödemeler de düşüldükten sonra alacağının belirlenmesi, davası olduğu dikkate alınarak, yöntemine göre her bir takip dosyasında bedel belirlenerek hüküm kurulması alacağın yapılan yargılama ile belirlenmesi karşısında likit kabul edilemeyeceğinden icra inkâr tazminat talebinin de reddine karar vermekten ibaret olup, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, hükmün bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken bakiye 52,80 TL Yargıtay başvurma harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 6502 sayılı Kanun"un 73. maddesi gereğince tüketici mahkemeleri nezdinde tüketiciler, tüketici örgütleri ve Bakanlıkça açılacak davalar her türlü harçtan muaf olduğundan davalıdan harç alınmasına yer olmadığına, istinaf başvurusu nedeniyle alınan peşin harçların istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 21.12.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.