17. Ceza Dairesi 2015/18730 E. , 2016/8341 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık hakkında bu davaya konu olmayan 03.08.2008 tarihinde de tutanak tutulduğu, katılan kurumca bahsi geçen tutanakla ilgili oluşan borç için icra takibi yapıldığı, Gemlik İcra Dairesi"nin 2010/1432 Esasında yürütülen bu icra takibi ile ilgili 1.000,00 TL’lik ödeme yapıldığı, davamıza konu edilen 25.02.2010 tarihli kaçak kullanım tespit tutanağı ile ilgili oluşan borç yönünden de, Gemlik İcra Dairesi"nin 2010/1532 Esasında icra takibi bulunduğu, sanık tarafından yapılan ödemenin bu takiple ilgili olmadığı, dosya arasındaki belgelerden anlaşılmakla;
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca, kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine, tarifenin ikinci kısım ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücretinin sanığa yükletilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
1-02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı “Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkındaki” Kanun"un geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, "yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dâhilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı karar verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi" olduğu değerlendirilip, anılan Kanun"un geçici 2. maddesi gereğince; katılan kurumun talep ettiği miktar, bilirkişinin hesapladığı kaçak kullanım bedeline göre daha düşük olduğu dikkate alınarak, sanığa, “katılan kurumun talep ettiği 648,29 TL zararını gidermesi halinde hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verileceği” hususunda bildirimde bulunulduktan sonra yasal sürenin geçmesi nedeni ile sanığa makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerekli olduğu gözetilmeden, yasal süre geçirilip karşılıksız yararlanma suçundan yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
2- T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından hak yoksunluğunun yalnız kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceğinin gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’un temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 02.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.