Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/2439 Esas 2006/9179 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/2439
Karar No: 2006/9179
Karar Tarihi: 28.9.2006

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/2439 Esas 2006/9179 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/2439 E.  ,  2006/9179 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Uşak İş Mahkemesi
    TARİHİ : 16/11/2005
    NUMARASI : 359-599

    Davacı,  davalılardan işverene ait işyerinde 19.5.2001-12.9.2002 tarihleri arasında aralıksız olarak ve aylık 200.00 YTL ücret ile çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göredavacının tüm, temyiz itirazlarının reddine,
    2- Davalı Kurumun temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, davacının 19.5.2001-12.9.2002  tarihleri arasında davalıya ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak geçen ve Kuruma kayıt ve tescil edilmeyen çalışmalarının  tesbiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, tanık sözlerine dayanılarak davacının davalıya ait işyerinde 1.5.2001-12.9.2002 tarihleri arasında çalıştığının tesbitine karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10.maddesinde bu tür hizmet tesbiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunlara destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
    Oysa, ifadeleri hükme dayanak alınan tanıklar davacıyla birlikte çalışan ve kayıtlara geçmiş kişiler olmadığı gibi, aynı çevrede benzer işi yapan başka işverenlerin çalıştırdığı ve bordrolara geçmiş kimselerde değildir. Bu bakımdan tanık sözleri çalışma olgusu yönünden somut olgulara dayanmamakta soyut düzeyde kalmaktadır. Giderek, tanık sözlerinin inandırıcı güç ve nitelikte olduğu söylenemez. Öte yandan tesbiti istenilen süreler çok öncelere ilişkin bulunduğundan tanıkların bu sürelerle ilgili bilgileri bu güne değin eksiksiz olarak hafızalarında korumaları da hayatın olağan akışına ve yaşam deneyimlerine uygun düşmez.
    Yapılacak iş, davanın nitelikçe kamu düzenine ilişkin olduğu gözönünde tutularak davacı ile birlikte çalışan ve varsa SSK prim  bordrolarında kayıtlı kişiler veya benzer işi yapan işverenlerin kayıtlarına geçmiş kimselerin tesbit edilerek anılan kişilerin bilgilerine başvurulmak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Hukuk Genel Kurulu’nun 16.6.1999 gün  1999/21-510-527, 30.6.1999 gün ve 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün  2004/21-35-64 E.ve K. 15.10.2003 gün ve 2003/21-634-572  E. K. sayılı kararları da aynı yöndedir.
    Ayrıca H.U.M.K"nun 74. maddesine aykırı olarak talep aşılarak 1.5.2001 tarihinden itibaren tesbit  kararı verilmesi de kabul şekli bakımından doğru olmamıştır.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı kurumunun  bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.9.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi. 

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.